Nazlı: Çocuklarımızı Gericiliğe Teslim Etmeyeceğiz!
Bağımsızlık Yolu Parti Meclisi Üyesi Cansu N. Nazlı ve Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, yayınladıkları ayrı ayrı açıklamalarda kız çocuklarının okullarda başını örtmesinin önünü açan Disiplin Tüzüğü deşikliğine tepki gösterdiler.
Çocuk Yasaları Çağdışı Maddelerle Dolu
Çocuk İzlem Merkezi Yasa Önerisi’nin Meclis raflarında tozlanarak kadük olduğunu ifade eden Nazlı, Çocuklar Yasası (Fasıl 352) ve Çocuk Suçluları Yasası’nın (Fasıl 157) çocuk haklarını tesis etmekten çok, ihlal edici birçok çağdışı maddeyle dolu olduğunu belirtti.
Sosyal Hizmetlerin Destek “Sağlayamadığı” Yoksul Çocuklara Evkaf İdaresi “Yardım Eli” Uzatıyor!
Nazlı, mevzuatımızın da bir parçası olan Çocuk Hakları Sözleşmesinin bu ülkede ihlal edilmeyen tek bir maddesinin olmadığına dikkat çekti. Ülkedeki tüm çocukların ebeveynlerinden evvel yasal olarak sorumlusu olan Sosyal Hizmetlere yıllardır yeterli bütçe ve personel sağlanmadığını belirten Nazlı, buna karşılık Din İşleri Dairesi ve Evkaf İdaresine sadece ek bütçelerle bile milyonlar akıtıldığının altını çizdi. Nazlı, “Sosyal Hizmetlerin destek “sağlayamadığı” yoksul çocuklara Evkaf İdaresi “yardım eli” uzatıyor!” ifadesini kullandı.
İstismara İlişkin Önleyici ve Koruyucu Tedbir Yok!
Soyut düşünme becerisi gelişmemiş yaşta çocukların kuran kurslarında, tarikat yurtlarında maruz kaldığı istismara ilişkin tek bir önleyici ve koruyucu tedbir alınmadığını vurgulayan Nazlı, buralardaki tek bir istismarcının yargılanmadığını söyledi.
Çocukların ücretsiz, bilimsel, kamusal eğitim hakkının, sistematik olarak ihlal edildiğine dikkat çeken Nazlı, çocukların sanatla, sporla, bilimle vakit geçirebilecekleri ücretsiz etüt merkezleri ve kamusal kreşler açılmazken camilere çocuk parkları kurulduğunu dile getirdi.
Engelli çocukların istismara uğrasa bile barındırabilecek yer olmadığı gerekçesiyle Sosyal Hizmetler himayesine alınmadığını belirten Nazlı, çocuk sahibi olan çocuklarla ilgili sorumluluk alan, önleyici-koruyucu tedbir alan tek bir devlet kurumu ya da yetkilisinin bulunmadığını söyledi.
Din derslerinin halen belli bir dinin bir mezhebinin hiç de pedagojik olmayan bir formatta anlatısı olduğunu ifade eden Nazlı,
Eğitim Bakanlığı tarafından kız çocukların ortaöğretimde başörtüsü takmasıyla ilgili yaptığı düzenlemeyi eleştirdi. Nazlı, komşu ülkelerde başörtüsünü ‘kötü taktığı için’ kız çocuklarını kırbaçladıklarını belirtti.
Çocuklar Haklarıyla Vardır!
Nazlı, “Kimse kız çocuklarının hakkı için bu düzenlemenin yapıldığını söylemeye kalkmasın. Kimse çocuklar en temel haklarına erişemezken özgürlük kisvesiyle Türkiye’de 10 sene evvel okunan liberal martavalları da ağzına almasın” diye konuştu.
18 yaşından küçük herkesin çocuk olduğunu belirten Nazlı, ülkede hiçbir çocuğun güvende olmadığını ve kız çocuklarını istismara daha açık hale getirecek hiçbir düzenlemeyi asla kabul etmeyeceklerini vurguladı.
Nazlı, “Çocuklarımızı gericiliğe teslim etmeyeceğiz. Kız çocuklarının devlet eliyle ayrımcılığa ve eşitsizliğe uğramasına müsaade etmeyeceğiz. Çocuk hakları için safları sıklaştıracağız. Çünkü çocuklar haklarıyla vardır!” ifadelerini kullandı.
Rahvancıoğlu: “Kız Çocuklarının Başını Kapatması Düzenlemesi” Okullarda Propaganda Yapma Özgürlüğü Veriyor!
Bağımsızlık Yolu Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu da yayınladığı yazılı açıklamada, ortaeğitimde kız çocuklarının başının kapatılması için düzenleme yapılmasını eşleştirerek dinin bir mezhebine, hem de okullarda propaganda yapma özgürlüğü verdiğine dikkat çekti.
“Kız Çocuklarının Başını Kapatması Düzenlemesi” Okullarda Propaganda Yapma Özgürlüğü Veriyor
Ortaeğitimde kız çocuklarının, başını kapatması için düzenleme yapmanın, inanç özgürlüğü olmadığını ifade eden Rahvancıoğlu, bunun tam aksine bir dinin bir mezhebine, hem de okullarda propaganda yapma özgürlüğü verdiğine dikkat çekti. Okulların “inanma” yeri değil, bilme, araştırma, öğrenme yerleri olduğunu ekledi.
Rahvancıoğlu, UBP-DP-YDP işbirlikçilerinin, toplumumuzun bağrına bir hançer gibi sokulan bu kararını KTÖS Genel Kurulu’nda öğrendiğini belirterek, bu gerici, şeriatçı, yobaz uygulamaya tepki duyan birçok insanla, duygu ve düşüncelerini paylaştığından bahsetti.
Suriye’ye İyi Bakın, Anlatılan Bizim Hikayemizdir
Suriye’de cihatçı/şeriatçıların yürüttüğü katliamı protesto için Alevi dernekleri tarafından düzenlenen eylemde, ilerici sendikalarımızdan, muhalif basından hiç kimsenin olmamasını eleştiren Rahvancıoğlu, “Sendikalarımız, derneklerimiz, partilerimiz ve laik bir toplumsal yapıdan yana olan tüm ilerici güçler şunu anlamalıdır ki, bugün Suriye’de yaşananlarla, başörtüsü kararı arasında doğrudan bir bağlantı vardır. Suriye’ye iyi bakın, anlatılan bizim hikayemizdir…” dedi.
Alevi Toplumu, Yobazlara Karşı Mücadelemizde Doğal Müttefikimiz
Rahvancıoğlu, “Şunu anlamalıyız ki, Türkiye kökenli insanlardan oluşan Alevi toplumu, Kıbrıslı Türk halkının temel bir parçası gericiliğe, şeriata, yobazlara karşı mücadelemizde doğal müttefikimizdir.” şeklinde konuşarak durum böyleyken; sendika, parti ve dernek yönetimleri burnumuzun dibindeki katliama karşı dayanışma içinde, tepki verme refleksini yitirmişse, başörtüsü dayatmasına karşı mücadelesini bir kolu bağlı yürütmeyi tercih ettiğini söyledi. Bunun hiç de akıllıca bir tercih sayılamayacağını ekledi.
Şeriata ve Milliyetçiliğe Karşı Mücadelede Emek Hareketine Yaslanmalıyız
Şeriata, milliyetçiliğe ve neoliberalizme karşı mücadelede laiklik, enternasyonalizm ve emek hareketine yaslanmadan ayakta durulamayacağına dikkat çeken Rahvancıoğlu, ne yazık ki, kız çocuklarına başörtüsünü layık gören AKP işbirlikçiliği Türk milliyetçiliğinden; Alevi toplumu ile kucaklaşmaktan uzak duran, Kıbrıs Cumhuriyeti işbirlikçiliği de Kıbrıs milliyetçiliğinden beslendiğini ifade etti. Her iki tutum da, şeriata karşı mücadelesinde halkımızın elini kolunu bağlayan bir aymazlıkla damgalı olduğunu kaydetti.
Rahvancıoğlu, “Ya halkların kardeşliği temelinde yeni bir Kıbrıs’ı kuracağız ya da bölünmüş ada yarımızda dahi birbirimizden yalnızlaşacağız ifadelerini kullanarak, “Ya emeğin ve bilimin birleştirici ışığı altında buluşacağız ya da şeriatın karanlığında boğulacağız” dedi.