Ev kedilerinin sayısı arttıkça, elbet kedi patileri evrimleşecek. İşte devrimi böyle hayal ediyoruz.
En çok önemsenmeyen üç şey de;
Evrim, devrim ve kediler olmuştur bizim toplumda.
***
Bir de hukukun yüz akları var…
İllâ ki bir dava değildir bazen,
‘Leviathan’ kitabıdır mesela yüz akı…
***
Bazı Edebiyat öğretmenleri Nâzıma vatan haini, Necip Fazıla dinci dediler;
Oysa hiç bahsedilmedi bizlere, noktalama işaretleri yazarın hissiyatıdır diye.
Bir takım Avukatlar şerefsiz, terörist, hain, kahpe diye seslendi ulu orta;
Oysa hukukun herkes için var olduğu anlatılmadı bizlere.
‘The Liberator’ gazetesinden haberler okutulmadı, ‘Sacit Kayasu’ anlatılmadı hukukçulara.
Bir kısım polisler, oyunu attığı türden vatandaşları kayırdı karakollarda.
Vicdanı ne yeşertir, insanı toprağa diken nedir bilmedi sanatçılar.
***
Edebiyat ziyadesiyle melodiyi kıskanmıştır.
Hababam Sınıfı yavaşken hüznü hızlıyken sevinci çalar içinizde.
Aşk tam tersidir oysa…
Hüznü basınca hızdan duvara, sevinçliyken balona binmiş gibi hissettirir.
***
Türk askeri olmanız sizi merhametli yapmaz yahut başka bir ordunun askeri olmanız.
Fakat merhametli gariban askerlerin merhametsizce öldürülmesinden kahraman yaratmanız, aynı gariban askerlere merhametsizliği öğretmeniz sizi bir asker de yapmaz.
İnsan evrimi devrimi içinde var edemezse, âlim olsa ne fayda.
Ayla filmi Kore Savaşında beş yaşındaki bir kıza Türk askerinin gösterdiği merhameti anlatıyor.
Ne işi vardı peki Türk askerinin Kore’de? Ortadoğu’da ne işi var?
Ne işi vardı Anzak, Afrikalı askerlerin Çanakkale’de?
Ne işi vardı Kolombiya’da Amerikan askerlerinin?
***
“Hollanda Temyiz Mahkemesi Srebrenitsa’daki Barış Gücü’nde görevli Hollandalı askerlerin, 1995 yılında karargâha sığınan 300 Boşnak erkek ve çocuğu buradan ayrılmaya zorlayarak yasa dışı hareket ettiğine hükmetti.”
Uzak yerlere asker göndermediğimiz gün daha İNSAN.
Asker gönderilmemesini savunan filmler yaptıkça daha MEDENİ.
Bir düşünceye düşünce ile karşı çıkınca daha AYDIN olacağız.
Hollanda Temyiz Mahkemesi Hukukun Yüz Akıdır…