Bilim insanları, son 20 yılda meydana gelen iklim krizi kaynaklı aşırı hava olaylarının saatte 16 milyon dolarlık zarara mal olduğunu ortaya koydu.
Son verilere göre, iklim değişikliği kaynaklı aşırı hava olaylarının maliyeti 2022 yılında 280 milyar dolar.
Araştırmacılar küresel ısınmanın aşırı hava olaylarını ne kadar tırmandırdığına ilişkin verileri, kayıplara ilişkin ekonomik verilerle birleştirerek tahminleri oluşturdu.
Nature Communications dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, hasar maliyetlerinin üçte ikisini can kayıpları, üçte birini ise mal ve mülk kayıpları oluşturuyor. Araştırma, iklim krizi kaynaklı aşırı hava olaylarından etkilenen insan sayısının yirmi yılda 1,2 milyara ulaştığını gösteriyor.
Bu tahminler, ortalama küresel sıcaklıktaki değişikliklere dayanan bilgisayar modellerinden elde edilen tahminlerden çok daha yüksek.
Aşırı hava olayları iklim maliyetini arttırıyor
Bulgulara göre, iklim maliyetlerinin üçte ikisi Harvey Kasırgası ve Nargis Kasırgası gibi fırtınalar, yüzde 16’sı sıcak dalgaları, yüzde 10’u ise sel ve kuraklıklardan kaynaklanıyor.
Araştırmaya göre iklim maliyetlerinin en yüksek olduğu yıllar aşırı hava olaylarının yaşandığı dönemlere denk geliyor. Örneğin Avrupa‘yı sıcak dalgasının vurduğu 2003, Myanmar‘ı Nargis Kasırgası’nın vurduğu 2008, Somali‘yi kuraklığın ve Rusya‘yı sıcak hava dalgasının vurduğu 2010 yıllarından hesaplanan iklim maliyeti daha yüksek. Benzer şekilde mülk değerlerinin yüksek olduğu ABD‘de kasırgaların vurduğu 2005 ve 2017 yıllarında oluşan maddi hasar daha yüksek.
Yeni Zelanda‘daki Wellington Victoria Üniversitesi‘nden Prof. Dr. Ilan Noy, aşırı hava koşullarından kaynaklanan zararın büyük bir kısmının yoksul ülkeleri vurmasına rağmen, sadece altyapıya verilen ekonomik zararın dikkate alınmasının maliyet tahminlerini zengin ülkeler lehine çarpıtacağını belirtiyor.
Maliyet, söylenenden çok daha yüksek olabilir
Çalışmayı meslektaşı Rebecca Newman ile birlikte yürüten Noy, gerçekleşen çok sayıda aşırı hava olayına bağlı ölen insan sayısı ya da ekonomik zarar konusunda veri bulunmadığını söylüyor ve ekliyor:
“Bu da 140 milyar dolar olarak vurguladığımız rakamımızın önemli ölçüde düşük olduğunu gösteriyor. Örneğin, sıcak dalgası kaynaklı ölüm verileri sadece Avrupa‘da mevcut. Sahra altı Afrika‘nın tamamında sıcak dalgaları nedeniyle kaç kişinin öldüğüne dair hiçbir fikrimiz yok.”
Özellikle düşük gelirli ülkelerdeki veri eksikliği nedeniyle maliyetin ciddi şekilde düşük tahmin edilmiş olabileceğinin altını çizen araştırmacılar, ürün verimindeki düşüşler ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi ek iklim maliyetlerin araştırmaya dahil edilmediğini belirtiyor.
Kayıp ve Zarar Fonu hesaplamalarında kullanılabilir
2022’deki Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi‘nde (COP27) taraf ülkeler, iklimle ilgili felaketlerden sonra yoksul ülkelerin yeniden inşa edilmesine yardımcı olmak için bir “Kayıp ve Zarar Fonu” kurmayı kabul etti. Noy, bu çalışmada kullandıkları metodolojinin hem bu fon için ne kadar finansman gerektiğini hesaplamak hem de iklim davalarında zararın belirlenmesi için faydalı olabileceğini belirtiyor.
Kalkınmış ülkelerin tarihsel emisyonlarının neden olduğu iklim krizinin etkilerinden en çok yoksul ülkeler etkileniyor. Bu ülkeler, insan kaynaklı iklim krizinin yol açtığı aşırı hava olaylarına ve beraberinde getirdiği afetlere karşı son derece savunmasız durumda. Varlıklı ülkeler, tarihsel olarak sorumlu oldukları emisyonları nedeniyle yoksul ülkelerin iklim krizinin etkilerine daha dirençli hale gelebilmelerini (adaptasyon) sağlayacak çalışmalar için yılda 100 milyar dolar tazminat ödemeyi taahhüt etti.
Noy, 140 milyar dolarlık hasar tahminini, henüz tam olarak yerine getirilmeyen 100 milyar dolarla karşılaştırdı. Ayrıca fosil yakıt endüstrisinin yararlandığı yılda 7 trilyon dolarlık sübvansiyonların da bu rakamlarla tezat oluşturduğuna dikkati çekti.