Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Sağlık Bakanı Dr. Ali Pilli’nin dün Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın yaptığı açıklamayla ilgili söylediklerini eleştirdi. Burcu açıklamasında, ” makamları ve devleti küçük düşüren, özensizlik ve ciddiyetsizliktir” dedi. Açıklama şöyle:
Cumhurbaşkanımız Sayın Mustafa Akıncı, COVID-19 pandemisi konusundaki değerlendirme ve açıklamalarını kişisel görüşleri çerçevesinde değil, sürecin en başından itibaren uzmanların veriye dayalı bilimsel görüşleri çerçevesinde yapmaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanımız son yaptığı açıklamada, günlerce bekletildikten sonra Sağlık Bakanlığı tarafından sunulan raporun gereken nitelik ve ciddiyetten uzak olduğu yönünde uyarıda bulunmuştur.
Cumhurbaşkanımız bu açıklamasını da aynı şekilde, doktorlar ve sağlık uzmanlarının konuya ilişkin değerlendirmeleri ışığında yapmıştır. Kitapçık halinde Cumhurbaşkanlığı’na sunulacağı basın aracılığı ile duyurulan raporun, epidemiyolojik rapor niteliğinde olmayan iki buçuk sayfalık geçici bir yazı olarak ortaya çıkması, Sağlık Bakanlığı’nın bu raporun hazırlanmasıyla ilgili gereken özeni göstermediğini kanıtlayan büyük bir hayal kırıklığı olmuştur. Beklentimiz en azından Rum tarafının hazırladığı kapsamlı ve detaylı rapora eşdeğer bir raporun hazırlanabilmiş olmasıydı.
Unutulmamalıdır ki, makamları ve devleti küçük düşüren, özensizlik ve ciddiyetsizliktir. Özensizlik ve ciddiyetsizliği sineye çekmek, makamları ve devleti küçük düşüren sorumsuzluğa ortak olmak demektir. Cumhurbaşkanımız’ın sessiz kalarak bu ciddiyetsizlik ve özensizliğe ortak olması düşünülemez.
Sayın Sağlık Bakanı, Sayın Cumhurbaşkanımız’ın yaptığı uyarılardan yararlanacağına nezaketsiz bir biçimde Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik “bilgi yetersizliği” ve “makamları küçük düşürme” ve “sağlığı siyasete alet etme” suçlamasında bulunmuştur. Sağlık Bakanı, Sayın Cumhurbaşkanımızla polemik yaratmak yerine, uyarılardan yararlanarak, makamına ve sorumluluğuna yakışır nitelikte, gerçek anlamda epidemiyolojik raporu süratle tamamlamalıdır. Bunun yanında Sağlık Bakanlığı ve Hükümet gerek İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’nin Kıbrıslı Türk uzmanları, gerekse kendi sağlık kurullarındaki değerli uzmanların görüşlerine daha çok itibar etmelidirler.
Bu vesileyle, karantinasız bir biçimde ülkeye girişlerin başlaması yönünde Hükümetçe dile getirilen 1 Temmuz tarihinin hangi bilimsel verilere dayalı olarak saptandığını herkes gibi biz de merak etmekteyiz.
Ayrıca şunu da vurgulamak isteriz ki, Sayın Sağlık Bakanı değerli mesaisini, sağlık uzmanlarının önem ve ivediliği konusunda sürekli uyarılar yapmaya devam ettiği pandemi hastanesinin bir an önce devreye girmesi amacıyla kullanmalıdır.
