Kıbrıslıtürk lider Mustafa Akıncı, 2016’da çözüme ulaşma hedefi için, 11 Şubat 2014 tarihli anlaşma temelinde beşli/çoklu konferansın tarihini belirleme çağrısında bulundu.
Akıncı, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığı ikili görüşme, daha sonra Başbakan Hüseyin Özgürgün ile Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş daha sonra da ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman ve Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Cemal Özyiğit’in katılımıyla yapılan görüşmelerin ardından basına açıklama yaptı.
Akıncı, açıklamasında, bugünkü görüşmelerdeki temel amacın 7-11 ile 20-21 Kasım’da İsviçre’nin Mont Pelerin bölgesinde yapılan görüşmelerin sonuçları hakkında durum değerlendirmesi yapmak ve 2016’da bir çözüm kararlılığı çerçevesinde neler yapılabileceğini tartışmak olduğunu söyledi.
Akıncı, bu çerçevede görüşmelerin yararlı olduğunu söyledi.
11 ŞUBAT 2014 ORTAK AÇIKLAMASI: TÜM KONULAR BİRBİRİYLE BAĞLANTILI KONUŞULACAK
Müzakereleri, Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum liderin, 11 Şubat 2014’te yaptığı ortak açıklama çerçevesinde yürüttüklerini belirten Akıncı, söz konusu açıklamada “tüm konuların birbiriyle bağlantılı, birbiri ile ilişkili ve dönüşümlü” konuşulacağının yer aldığına dikkat çekti.
Kıbrıs Türk tarafının, herhangi bir başlık için, “sadece bunu tamamlayalım da sıra sonra diğerlerine gelir” şeklinde bir yaklaşım sergilemediğini kaydeden Akıncı, ancak Rum tarafının Mont Pelerin’de toprak başlığını haritalarıyla bitirmek istediğini anlattı.
ÇAĞRI
2016’da çözüm hedefine, 11 Şubat 2014 anlaşmasına bağlı kalındığı takdirde erişilebileceğini vurgulayan Akıncı, “Çözüm hedefi eğer tüm taraflarda varsa, yapılması gereken bellidir, bizim beşli konferans dediğimiz onların çoklu konferans dediği, (2004’de çözüm sürecinde yer alan ) Bürgenstock tipi olarak adlandırdığımız formatı yaşama geçireceğimiz tarihi artık netleştirmemiz gerekir” şeklinde konuştu.
“BİR MASADA GÜVENLİK GARANTİLER, BİR MASADA DA DİĞER KONULAR”
Akıncı, bunun “bir masada Türkiye, Yunanistan, İngiltere’nin, güvenlik ve garantileri görüşürken, diğer tarafta da Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafının, toprak, dönüşümlü başkanlık, siyasi eşitlik, mülkiyetle ilgili birkaç unsur da dahil, diğer başlıklarda halen çözülemeyen konuları çözmek için bir araya gelmesini” içerdiğini söyledi.
Akıncı, “11 Şubat 2014 mutabakat metninin öngördüğü şekilde birbiriyle bağlantılı olarak bu konuları alıp odaklanmamız lazım, niyet varsa yapmamız gereken budur. Bunun dışındaki anlayışlar bizi bir yere götürmeyecek. Biz iyi niyet ve yapıcı ruhla bu çalışmaları yürüteceğiz” dedi.
“2017 ORTASI REFERANDUM MÜMKÜN”
Yıl sonuna kadar bir çözüm planını siyasal çerçeve olarak oluşturmayı temenni eden Akıncı, federal yasaların ve bazı teknik konuların yazılmasının 2017’ye bırakılmasının, her iki topluma da yeterli zaman dilimi ayırarak yıl ortası referandum gerçekleştirmenin mümkün olduğunu söyledi.
“2017 MÜZAKERELER AÇISINDAN SIKINTILI”
2017’nin müzakere süreci açısından sıkıntılı olabileceğini anlatan Akıncı, 2017’de, işbirliğine neden olması gereken ancak tedirginlikleri tetikleyebilecek doğal gaz için sondaj çalışmaları olasılığının bulunduğunu; göreve 2017 başında başlayacak olan yeni Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin Kıbrıs sorununun çözümünün önceliğini yitirebileceğini, ABD Başkanının değişmesiyle ABD’nin Kıbrıs politikasında değişiklik olabileceğini; en önemlisinin de 2018 yılı başında Güney Kıbrıs’ta yapılacak seçimler için propaganda çalışmalarının başlayacağını söyledi.
“BU FIRSATI YİTİRMEYELİM”
Akıncı,”Bu nedenle bu fırsatı yitirmeyelim…Bu hedefe bağlı olarak, artık sonuç almak için, bu işi sür git yapmamak için konuya odaklanarak bu işi bitirmek için, geliniz beşli konferansın tarihini sonuçlandıralım ” dedi.
Akıncı, çözümle birlikte Türkiye-Yunanistan; Türkiye-Avrupa Birliği, Federal bir Kıbrıs’ın Türkiye ile ilişkilerinin çok daha iyi bir noktaya gelebileceğini ifade etti.