Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), zorunlu askerlik uygulaması ile ilgili kritik bir karara imza atarak, yasalarda, zorunlu askerlik yapmak istemeyenler için alternatif kamu hizmeti seçeneği sunulmamasını hak ihlali saydı.
Kıbrıs’tan vicdani retçi Murat Kanatlı’nın açtığı davayla AHİM’in Türkiye’yi mahkum etmesini değerlendiren T24’ten Gökçer Tahincioğlu, haberinde, daha önce, vicdani ret ile ilgili davalarda “işkence yasağı” kuralının ihlal edildiğini belirten ve vicdani ret hakkını düzenlemenin ülkelerin takdir yetkisinde olduğunu vurgulayan AİHM, bu kez, zorunlu askerliğin düşünce, vicdan ve din özgürlüğü hakkının düzenlendiği 9. maddeden ihlal kararı verdiğini yazdı.
Haberde “karar, emsal oluşturabilecek. Türkiye, seri kararlar verilmesi durumunda vicdani retçiler için zorunluğu askerliğe alternatif kamu hizmetleri belirlemek zorunda kalabilecek” değerlendirilmesinde bulunuldu.
AİHM, 2016’da da vicdani ret hakkıyla ilgili bir dosyayı karara bağlamıştı ancak orada dini sebeplerle askerlik yapmak istemeyen kişiye yönelik eylemler işkence ve kötü muamele yasağının ihlali olarak yorumlanmıştı. Vicdani reddi tanımak konusunda devletin takdir yetkisi olduğu yorumu da yapılmıştı.
Bu davada ise AİHM, zorunlu askerliğe alternatif sivil hizmetin yasalarda bulunmamasını, takdir yetkisi kapsamında yorumlamadı ve AİHS’nin 9. Maddesi uyarınca ihlal kararı verdi.
Vicdani ret hakkı ile ilgili açılan çok sayıda dava Anayasa Mahkemesi önünde karara bağlanmayı bekliyor. Ancak AYM, bu dosyaları karara bağlamadığı için konu AİHM’nin önüne gitmedi. Verilen karar bu nedenle , diğer dosyalar açısından da referans sayılma özelliği taşıyacak olması nedeniyle de önem taşıyor.
Haberde şu ifadelere yer verildi:
AİHM, Avrupa Konseyi KKTC’yi devlet olarak tanımadığı için ihlal iddialarını Türkiye aleyhine açılmış dava olarak görüşüyor. Bu davayı da Türkiye aleyhine açılmış olarak görüştü. Hükümet (Türkiye), davada, yedek rezerve hizmetin zorunlu askerlik anlamına gelmediği savunmasını yaptı ancak AİHM, bunu da zorunlu askerlik olarak saydı.
Oybirliğiyle ihlal
Haberde Türk yargıç Saadet Yüksel’in de görev yaptığı AİHM Dairesi, oybirliği ile zorunlu askerliğe alternatif sivil hizmetin yasalarda olmamasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. Maddesinin ihlali anlamına geldiğine karar verildiğine işaret edildi.
T24’ten Gökçer Tahincioğlu haberinde Hukukçu, akademisyen Işıl Nur Kurnaz’ın yorumuna da yer verdi.
Hukukçu, akademisyen Işıl Nur Kurnaz, kararı şöyle yorumladı:
Türkiye’de AYM önünde çok sayıda vicdani ret hakkına ilişkin başvuru olmasına rağmen henüz bu başvurular incelenmedi ve erteleniyor. Bu da zorunlu askerliğin kaldırılması ve vicdani ret hakkının tanınması konusunda iç hukuk yolları tüketilmediği için uluslararası hukuk yollarının denenmesini imkânsız kılıyor.
Her ne kadar “Ülke v. Türkiye” kararıyla vicdani ret hakkına yönelik dava seti Avrupa Konseyi’nin incelemesi altında olsa da ihlal kararları çoğunlukla zorunlu askerlik sırasında işkence ve kötü muamele yasağı olan AİHS md. 3’ün ihlali olarak incelendi. Bugün verilen Kıbrıs kararıyla, hem Kıbrıs’a karşı ihlal iddialarının Türkiye aleyhine götürülmesi, hem md. 3 değil ama pozitif bir hak olan düşünce, vicdan ve din özgürlüğü kapsamında Türk yargıcın da olduğu bir bölümce oybirliğiyle ihlal kararı alınması, zorunlu askerliğe alternatif sivil nitelikte bir hizmetin tanınması için önemli bir itici güç olarak görülebilir. Bu AYM’nin önündeki dosyalar açısından da emsal bir karar olarak görülebilir. Aynı zamanda yedek askerlik hizmetlerinin de zorunlu askerlik hizmetinin bir devamı olarak görülmesi, hükümetlerin zorunlu askerlik adını koymadıkları militer uygulamalar açısından belirleyici olacaktır.