Bu makale ilk kez 26 Mart tarihinde Avrupa Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
Barbarlığın kol gezdiği, emek sömürüsünün, yoksulluğun, işsizliğin, savaşların, haksızlıkların, çevre tahribatının, insanlık için tam bir vahşete dönüştüğü bir döneminin içinde bulunuyoruz.
Dünyada emperyalist devletler/bloklar arasındaki çelişmeler keskinleşiyor. Emperyalistler arasında değişen güç dengeleri sonucu dünya yeniden paylaşılıyor. Bu paylaşım dalaşının sonucu olarak proksi savaşları olarak tanımladığımız savaşlara tanık oluyoruz. Bu savaşlar bölgesel düzeyde gibi görünmelerine rağmen her an üçüncü bir dünya savaşını tetikleyebilecek potansiyellere sahip, çok tehlikeli olgulardır. Emperyalist burjuvazi maksimum karlarını korumak için, sonucunu doğru dürüst kestiremediği maceralara atılıyor. Dünyanın her tarafında gericiliğin, yobazlığın faşist dikta rejimlerinin artmasının perde gerisinde bu gelişmeler yatmaktadır.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin çökmesinden sonra tek kutuplu kaldığı söylenen dünyamızda şimdilerde emperyalist güçlerin yeniden saflaşması söz konusudur. Büyük emperyalist güçler iki ayrı merkez, iki ayrı blok hâlinde örgütleniyor. Bu bloklardan birisi dünya ekonomisinde egemen konumda olan ABD önderliğindeki Batılı emperyalist blok. Bu blok, zayıflamakta, gerilemekte olan emperyalist tarafı temsil ediyor. Bu blokun dünya ekonomisindeki payı geriliyor. İşte bu yüzden ellerindekini korumak için iyice gericileşerek, faşizme yol açarak ve rakiplerini savaşlarla ezerek ilerlemeye gayret ediyorlar. Bu blok kurumsal olarak G7 adıyla hareket ediyor.
Batılı emperyalist blokun karşısında Çin ve Rusya’nın etrafında toplanan ikinci bir blok var. Bu blok kurumsal olarak BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) adıyla hareket ediyor. BRICS 2024 başı itibarıyla resmi olarak içinde 11 ülkenin toplandığı bir bloktur. Bu blok gerçekte dünyada güç dengelerinin değişmesi sonucu gündeme gelen, dünyanın emperyalist büyük güçler arasında yeniden paylaşım dalaşının iki baş aktöründen biri olan, emperyalist büyük güç konumundaki Çin ve Rusya işbirliğinin merkezinde durduğu, “Doğulu” olarak adlandırabileceğimiz emperyalist bloktur.
Dünyadaki güç dengelerinin belirleyici oranlarda değişmesi halinde bu iki blokun emperyalist yeniden paylaşım için bir dünya savaşında karşı karşıya gelmesi kaçınılmazdır. Günümüzde emperyalist güçler yeni bir dünya savaşına hazırlanıyorlar. Bunun için silahlanıyorlar. Emperyalistler arası dalaşın sürmesi, dünyanın yeniden paylaşılması birçok ülkede faşizmin, ırkçılığın, militarizmin gelişmesine yol açıyor. Bütün bunlar savaş hazırlıklarının parçalarıdır. Önümüzdeki dönemde emperyalizm, dünyayı paylaşma ve yaklaşan dünya savaşına hazırlık olarak içte faşizm, ırkçılık, milliyetçilik, militarizmi yükselecektir.
Çeşitli ulus ve milliyetlerden işçilerin, emekçilerin görevi emperyalizme ve gericiliğe karşı örgütlenmek ve mücadele etmektir. Çünkü olası Üçüncü Dünya Savaşı’nın önü ancak devrimlerle kesilebilir ya da çok güçlü bir barış hareketi tarafından engellenebilir. Marksizm Leninizmin bu noktadaki tavrı çok nettir. Ya devrimler savaşları önleyecek ya da savaşlar devrimlere yol açacak. Burjuvazinin vahşetini durdurabilecek yegane güç emekçi halk kitlelerinin uluslararası işçi sınıfı önderliğindeki devrim mücadelesidir. Devrim tehdidi burjuvaziyi savaşlardan uzak tutabilir. Ancak ne yazık ki uluslararası devrimci hareket, komünist hareket en zayıf dönemlerinden birisini yaşamaktadır. Şimdilerde güçlü bir savaş karşıtı hareketten söz etmek de mümkün değildir. Muhtemel bir üçüncü dünya savaşının bundan önceki dünya savaşlarından daha yıkıcı olacağı tartışma götürmez! Yeni bir dünya savaşı tehlikesine karşı çeşitli ulus ve milliyetlerden işçilerin, emekçilerin ayağa kalkması, savaşın gerçek nedeni olan emperyalist/kapitalist sistemi yıkma mücadelesinde birleşmesi, mücadele etmesi günün ertelenemez görevlerindendir. Emperyalizme karşı mücadele örgütlü bir mücadele olmak zorundadır. Bugün birçok ülkede eksikliği duyulan şey komünist partilerin eksikliğidir. Acil görev komünist partilerin yaratılması,kurulmasıdır.