• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Salı, Aralık 30, 2025
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
7 °c
Nicosia
14 ° Çar
13 ° Per
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • SÖYLEŞİ
  • BELLEK & TARİH
    • YERİN HAFIZASI
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • SÖYLEŞİ
  • BELLEK & TARİH
    • YERİN HAFIZASI
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör

“AB Yurttaşlık Birimi”

Bu “AB yurttaşlığı” hangi AB ülkesi? İspanya mı, Fransa mı, Almanya mı?

Levent Atikoğlu Levent Atikoğlu
29 Aralık 2025
Okuma Süresi: 7 dk
A A
0
https://bsky.app/profile/gazeddakibris.bsky.socialhttps://www.threads.net/@gazeddakibris

Kıbrıs Cumhuriyeti kuzeye “Κατεχόμενα /Katehómena/” der de Erhürman geri durur mu hiç? Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşlığına “AB yurttaşlığı” deyince neden sinir oluyorsunuz? Daha neler duyacak bu kulaklar. The best is yet to come.

Musta”hak”tır, hakkıdır. Büyük bir haktan hak doğurma diliyle zaten rengini belli etmiş biri için hayalkırıklığı hissetmek yersizdir. 

Zaten aylardır bu kulaklar neler neler duymadı ki: “Çocuklarımız”, “kucaklamalarımız”, “kimsenin dışında kalmayacağı “ciddiyetli”” vaatler, kavga etmeden ve Tayyip Erdoğan’a itaat edeceğini en baştan söyleyerek… 

Hepsi bir dil enflasyonuydu.

Dil bile artık şaşırmıyor kısacası. Ama gerçekliğe tekabül etmeyen dil istenildiği kadar saptırılsın, bir yerde çıkmaza ve çelişkili hallere girer tabi.

Siyaset dediğiniz şey biraz da kelimelerle cambazlık, hatta çoğu zaman yalan dolan sanatıdır.

Ama mesele şu: Her kelime oyunu gerçeği sonsuza kadar gizleyemez.

“AB yurttaşlık birimi” deniliyor. Peki hangi AB ülkesinin birimi bu?

“Çal, oyna, bir daha salla çalkala; el âlemi oyala.”

Bir zamanlar bir pop yıldızının dediği gibi:

“Devir senin devrin nasıl olsa, meydan oku dünyaya.”

***

Peki dünya nerede, biz neredeyiz?

Bugün Kıbrıs siyasetinin işgal altındaki yarısı tam da böyle bir boşluğa yaslanıyor: Gösterişli, iddialı, çok kültürlü, insan hakları söylemiyle kamufle edilmiş; kuzeyi birleştirerek saltanatı koruyan, güneyden ve tarihten kopuk, ganimete ganimet katmaya son gaz motive, ama içi boş bir retorik. 

Bir de her gün insan hakkı, çocuk hakkı, kadın hakkı deyip, hepsinin ihlallerine çanak tuttuğumuz bir düzende, haktan hak doğurmaya devam eden bir gerçeklikte, dil intihar eder tabi…

Hesap çok, kitap çok. Ama ortada somut gerçeklik neredeyse bir yanılsamaya dönüşmüş durumda.

Savaş suçları konuşulmuyor. Tek taraflı mağduriyet diliyle vicdanlar rahatlatılıyor. Hristodulidis 21 Aralık 1963 üzerine “kahramanlık” dedi ya, Erhürman geri durur mu hiç? 

Amaç uzlaşma değil, birbirini suçlama ve inatlaşma üzerinden itibar kazanma stratejisi… Akıl hocaları da sağlam.

O da dili utandıracak tabi ki. İktidarda olmanın verdiği hırs rengini daha da gösterecek ve kazanmak öyle bir psikoloji yaratacak ki, aklımızla açıkça oynandığını düşüneceğiz.

O yüzden sormak gerekiyor:

Bu “AB yurttaşlığı” hangi AB ülkesi?

İspanya mı, Fransa mı, Almanya mı? 

Yoksa adı konmamış, haritası çizilmemiş, hukuku tanımlanmamış bir hayal devletin yurttaşlığı mı bu?

Daha da ileri gidelim. Temelleri savaşla, kanla ve işgalle atılmış; tanınmayan ama anlaşmalı, çıkmaza kilitlenmiş bir yapıda sonradan bu tarihe haksızca dahil olanlar bir anda “AB yurttaşı” mı oluyor? 

Karma evlilik çocuklarındaki hassasiyetiniz, tek taraflı mağduriyet anlatılarınız, ve sanki de bu ülkede olağanüstü koşullar yokmuş gibi davranılması, hukuk ve güncellenmeyen adaletsiz yasaların varlığı problemliyken, gerçekler bu coğrafyada adil olmayan şekilde ilerlerken, söyler misiniz o halde:

Bu hangi başka ülkenin AB yurttaşlığı? 

Yoksa tüm AB üyesi devletler isimlerinden feragat edip “AB yurttaşlığı” adı altında yeni bir siyasi masal mı yazıyor?

Bu yeni bir terminoloji mi, yoksa bildiğimiz gerçeklik bize başka kelimelerle mi anlatılıyor?

Çünkü dikkat edilirse, Kıbrıs Cumhuriyeti dışında her şeye gönderme yapılıyor. Ama anlatılanlar tek bir yere çıkıyor: Herkesin bildiği, özellikle ağza alınmayan tek bir isim var: Kıbrıs Cumhuriyeti. 

Dil oyunlarıyla gerçeklik bilinçli biçimde saptırılıyor; birilerini mutlu etmek, birilerini ürkütmemek için. Oysa adadaki tek tanınmış, tek AB üyesi ve garantörlerin de korumakla yükümlü olduğu tek devlet hâlâ Kıbrıs Cumhuriyeti’dir. Kurucu olmasak da bozucusu olduğumuz. Kovulmadığımız, koşa koşa kaçtığımız.

“Eşit bozucu” olup sonra “AB yurttaşlığı” adı altında nasıl bir yanılsama siyaseti kuruluyor? Vaat edilen vatandaşlığın adı neden telaffuz edilemiyor?

Bu durumda insan sormadan edemiyor. Sayın Erhürman, “AB yurttaşlık birimi” Kıbrıs Cumhuriyeti ile istişare ederek mi karma evlilik çocuklarına yurttaşlık hakkı verecek? 

Peki o zaman KKTC ne işe yarıyor? Hem KKTC bayramlarını bayraklarla, törenlerle kutlamaya devam edip, 20 Temmuz 1974’e de “barış ve özgürlük” deyip, hem de Kıbrıs Cumhuriyeti’nin nimetlerinden hak talep etmek nasıl bir tutarlılık? 

Bir yandan kuzeyin saltanatı sürsün, diğer yandan “eşit bozucu” olup “kurucu” olduğunuzu iddia ettiğiniz devletin ne adını kullanın ne de birleşik bir Kıbrıs’tan söz edin.

Bu nasıl bir dil enflasyonu?

Biz gerçekten uyduruktan mı aklımızla oynandığını düşünüyoruz?

Gazeteciler, yazarlar, entelektüeller hiç mi rahatsız değil? 

Elbette olanlar var, yazanlar da var. 

Peki neden bu insanlar hala itibarsızlaştırılıyor? Olmayan bir gerçekliği ve terminolojiyi sunmak mı anormal, yoksa gerçeği yazdığı için ciddiye alınmamak mı? 

Bir de tehdit edildiğini söyleyenler var, neden ve nereden geldiği şaibeli olan.

Eleştiriye tahammülü olmayan bir Cumhurbaşkanı, kendisini yalnızca rahatlatan gazetecilerle çevreleyip hem içeriye hem dışarıya göstermelik bir protokol mu kuruyor?

Siz bu “AB yurttaşlık birimi”ni hangi siyasi ve hukuki zeminden kuruyorsunuz?

Mesele yalnızca kavramsal bir bulanıklık değil. 

Aynı zamanda taşınmış savaş suçu nüfusunun, “insan hakları” ve “çok kültürlülük” ambalajıyla yasal statüye kavuşturulması.

Tek taraflı bir mağduriyet anlatısıyla mümkün mü olur bu sanıyorsunuz? 

Hem de Kıbrıslı Rumlardan tek bir kelime etmeden. 

Kulağa hoş geliyor kucaklayıcı, insani, evrensel olmak. Ama kuzeyde bütünleşme hedefi olan, adanın bölünmüş durumunu meşrulaştırır sadece. 

Peki bu kucaklamanın içine, yüzyıllarca birlikte yaşadığımız ve NATO planlarıyla bölündüğümüz Kıbrıslı Rum toplumu neden hiç giremiyor?

Kıbrıslı Türk lider olarak, yanı başınızdaki toplumu ne seçim propagandanıza aldınız ne de barış dilinize dahil ettiniz. 

Barıştan söz edip barışın öznesini dışarıda bırakan bir siyaset, hangi ahlaki zemine oturur?

***

Hristodulidis de yanlış dil kullanabilir, Erhürman da. Ama mesele kimin kullandığı değil, kime, neyi, hangi bedelle anlattığıdır. Sorumluluk bilincinin sınırları aştığı ve gerçeği saptırdığı yerde  Kıbrıs’ı gerçek anlamda sevenlere bir ihanet bu adeta.

Tek derdiniz Erhan Arıklı’ya ve Erdoğan’a güzel görünmek mi? Bu adada yaşayan Kıbrıslılar ve ortak gelecek için, barış için en ufak bir endişeniz yok mu?

Aynı dili konuşmuyoruz belki.

İsimlerle de oynuyorsunuz, evet. 

Kavramları da eğip bükebilirsiniz, tamam.

Ama gerçeklik bu kadar kolay silinmez.

Bir şeyin ismini gizleyince, farklı kelimelerle anlatınca, tarihsel gerçeklik mucizevi bir şekilde tedavülden kalkmıyor maalesef. 

Etiketler: abinkarkıbrıs cumhuriyetitufan erhürmanyurttaşlık
Levent Atikoğlu

Levent Atikoğlu

"Sevgiyi memleketine sığdıramayan çocuk, Gün batımını keşkeli konuşmalara kattı gece gece. On kişinin durduramadığı burun kanamam durdu, Bir oğlak can verince"

“Hassas” Kadınlar, “Eşit Kurucu” Erkekler
Levent Atikoğlu

“Hassas” Kadınlar, “Eşit Kurucu” Erkekler

Levent Atikoğlu
25 Aralık 2025
İki Eksik Parmak, Eksik Bir Vicdan Ve Suç Ortaklığı
Levent Atikoğlu

İki Eksik Parmak, Eksik Bir Vicdan Ve Suç Ortaklığı

Levent Atikoğlu
16 Aralık 2025
Bir Hafıza Savaşı: Kimler Mağdur, Yoksul, Sessiz?
Levent Atikoğlu

Bir Hafıza Savaşı: Kimler Mağdur, Yoksul, Sessiz?

Levent Atikoğlu
10 Aralık 2025
Devam Et
Gazedda

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • KİTAP & KÜLTÜR & SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • KARŞI AKIM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • YAZARLAR
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.