Yapılan araştırmada; Türkiye’de gençlerin yüksek oranının LGBTİ+’lara mesafeli olduğu belirtildi. Araştırmaya göre; gençlerin dindarlık seviyesi arttıkça LGBTİ+ haklarının güvence altına alınmasına ilişkin olumsuz görüşler ortaya çıktı.
Araştırmaya göre; Suriyeli ve Afgan göçmenlerin ardından en mesafeli olunan toplumsal grup; yüzde 47,8 oranla LGBTİ+’lar oldu. Kadınlar, erkeklere göre LGBTİ+’lara kendilerini daha yakın hissettiğini belirtti.
Araştırmada şu ifadeler yer aldı:
“Hükümet tarafından yürütülen LGBTİ+’lara yönelik yürütülen kampanya ve karşıt yaygın söylemler insanların bu kümeye karşı önyargılarını büyütüyor olabilir. LGBTİ+’ların siyaset içinde varlığının ve temsiliyetinin zayıf olması da bu mesafelerin kırılması önünde önemli bir engel olarak görünüyor.”
Araştırmada; “Desteklediğiniz parti belediye başkanlığı için bu sayacağım profillerden aday koyarsa hangisi veya hangileri yüzünden desteklediğiniz partiye oy vermekten vazgeçersiniz?” sorusuna verilen en fazla yanıt, yüzde 31,1 oranla “LGBTİ+ aday” oldu. Kadınlar, genç ya da LGBTİ+ bir adaya oy vermek konusunda erkeklere göre daha olumlu bir tutum sergiledi. Araştırmada; LGBTİ+ karşıtı söylemlerin toplumda bir karşılığı olduğu vurgulandı.
LGBTİ+ haklarının güvence altına alınmasını düşünenlerin oranı yüzde 22
Araştırmaya göre; LGBTİ+ haklarının güvence altına alınmasını düşünenlerin oranı yüzde 22 oldu. LGBTİ+ haklarının güvence altına alınması gerektiğini düşünen gençlerin büyük bir kısmı Türkiye İşçi Partisi (TİP) seçmeni olduğunu ifade etti.
Araştırmada; LGBTİ+’ların haklarının güvence altına alınması konusunda bir kutuplaşma görüldüğü aktarıldı:
“Kendini ülkücü, milliyetçi, muhafazakar, islamcı ve ulusalcı olarak tanımlayan gençler LGBTİ+ haklarının güvence altına alınmasına neredeyse tamamen karşı gelirken, diğer ideolojiler daha ılımlı bir yaklaşım sergiliyor.”
