Dünya nüfusunun büyük bir kısmı iklim krizinin şiddetlendirdiği aşırı hava olaylarına maruz kalıyor.
Bu olaylar, ekonomik, sosyal ve siyasi krizleri de beraberinde getiriyor. Aşırı hava olayları, insanları daha önce iklim riskinin düşük olduğu ya da hiç olmadığı düşünülen bölgelere göç etmeye sevk ediyor.
“Nature Communications” adlı dergide yayımlanan yeni bir araştırma, 2000-2020 yılları arasında ABD’de 3,2 milyondan fazla kişinin iklim krizine bağlı sel riski nedeniyle göç ettiğini ortaya koydu.
2020 nüfus sayımı verileri ve ülke genelindeki sel riski bölgelerinin karşılaştırılması ile yapılan incelemeye göre, 1980 yılından bu yana, ABD genelinde 2,3 trilyon dolarlık zarara yol açan 300’den fazla afet meydana geldi. Bu zararların neredeyse yarısı sel ve tropikal siklonlara atfediliyor.
Deniz seviyesi
Araştırmanın yazarlarından Dr. Jeremy Porter, sel riskinin söz konusu bölgelerde nüfus üzerindeki etkisine dikkati çekerek, bu durumun o alanlardaki mülk değerlerini, yerleşim yeri kompozisyonunu ve ticari sürdürülebilirliği büyük oranda değiştirdiğine vurgu yaptı.
ABD genelinde 113 milyon kişinin iklim krizine bağlı olarak sel riski altında bulunduğuna işaret eden araştırmaya göre, gelecek 30 yıl içinde 2,5 milyon insan daha yer değiştirebilir.
Araştırma ayrıca, ABD’de 4-13 milyon kişinin 2100 yılına kadar deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle su altında kalma riski altında olabileceğini gösteriyor ve adaptasyonun olmaması durumunda, 20. yüzyılda 4 milyon kişinin göç ettiği Büyük Göç’e benzer ölçekte göçler yaşanabileceğini öne sürüyor.
İklim mülteciliği nedir?
İklim mülteciliği kavramı, yeni bir kavram gibi düşünülse de 1985 yılında Birleşmiş Milletler Çevre Programı’ndan (UNEP) Essam El-Hinnawi tarafından oluşturuldu.
Kavram, “insan kaynaklı ve/veya doğal kaynaklı çevresel bozulmanın, yaşamını tehlikeye atması ve/veya ciddi bir şekilde etkilemesi nedeniyle geleneksel olarak yaşadığı yeri kalıcı veya geçici olarak terk etmeye zorlanmış” kişiler olarak tanımlandı.
Yine 1990 yılında Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nde (IPCC) iklim krizinin en ağır sonucunun milyonların içinde olacağı büyük insan göçlerinin olabileceği belirtildi.
Ancak hukuki koruma açısından uluslararası kamuoyunda bir irade ortaya konulup, bu durumdaki insanların statü edinmesi için başarılı bir girişimde bulunulmadı.
Bazı projeksiyonlar, 2050 yılına kadar iklim krizi nedeniyle dünya genelinde 216 milyon insanın iklim mültecisi olacağını söylüyor.
