Avrupa Konseyi’nin icra organı olarak görev yapan Bakanlar Komitesi, 5-7 Aralık’ta yaptığı toplantılarda Türkiye‘nin AİHM kararlarına rağmen Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakmamasını görüştü.
Her iki ismin de derhal salıverilmesini isteyen Komite, Mart 2024’te yapılacak toplantıya kadar Ankara ile teknik temasın artırılmasını kararlaştırdı. Ayrıca, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) yapısının evrensel standartlara uymadığını ve değiştirilmesi gerektiği de yinelendi.
BBC‘nin aktardığına göre, Bakanlar Komitesi, 2017’den bu yana cezaevinde bulunan iş insanı ve hak savunucusu Osman Kavala ile ilgili kararında, AİHM kararlarına ve Komite’nin sayısız çağrısına rağmen başvuru sahibinin serbest bırakılmamasından ve kendisi hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası verilmiş olmasından derin üzüntü duyulduğunu belirtti.
Dava sürecinde Türk ceza yargılama sisteminin istismar edildiği, Kavala’nın susturulmak için cezaevinde tutulduğu görüşlerine yer verilen kararda, hakkında hüküm verilmiş dahi olsa başvuru sahibinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden (AİHS) kaynaklanan haklarının ihlaline devam edildiği vurgulandı.
‘AİHS’i ve anayasanızı onurlandırın’
Kavala’nın tutukluğunu sona erdirmek için Anayasa Mahkemesi’ne iki ayrı başvurusunun olduğu hatırlatılan kararda Türk yetkililere hem AİHS’i hem de Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı onurlandıracak şekilde başvuru sahibinin özgürlüğünün sağlanması çağrısında bulunuldu.
Komite, Mart ayında yapılacak toplantılar öncesi Türkiye ile Avrupa Konseyi arasında AİHM kararlarının uygulanmasında yaşanılan sorunların ortadan kaldırılması amacıyla yüksek düzeyli teknik görüşmeler yapılması istemini karara bağladı.
Bakanlar Komitesi’nin Mart ayında yapacağı toplantıda, bu çalışmaların sonucunu değerlendirmesi öngörülüyor. Komite’nin bir sonraki adımının da Türkiye’de 31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerin sonrasına kalacağı değerlendiriliyor.
‘HSK, yürütme etkisinden çıkarılmalı’
Bakanlar Komitesi, her iki isme dair davalarda görüldüğü üzere Türk yargısının bağımsızlığı ve tarafsızlığına ilişkin yaygın sorunlarla karşılaşıldığını kayda geçirirken, bir an önce Türk yargısının karşı karşıya olduğu yapısal sorunları çözme çağrısında bulunadu; HSK’nın yürütme etkisinden çıkarılması gerektiğinin altını çizdi.
AİHM, 2017’den bu yana tutuklu olan Kavala’nın davasında kararın uygulanmaması üzerine konuyu Bakanlar Komitesi’nin gündemine getirmiş ve Türkiye hakkında “ihlal prosedürü” başlatılmıştı. İhlal prosedürüne göre, AİHM kararına uymayan ülke hakkında yaptırım kararı alınabiliyor.
Yüksekdağ için ‘detaylı açıklama’ talebi
Selahattin Demirtaş davasını da ayrıca ele alan Bakanlar Komitesi, Demirtaş ve kendisi gibi TBMM üyesi olmasına rağmen tutuklanan eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın haklarının ihlal edildiğinin AİHM kararlarıyla somutlaştığını anımsattı.
Komite, Türk yetkililerin hem Demirtaş hem de Yüksekdağ davalarında yeni deliller ortaya çıktığını, bunların AİHM tarafından dikkate alınmadığı görüşünün not edildiğini belirtildi; ayrıca Yüksekdağ’a isnat edilen suçlara teşkil eden eylemlerin AİHS’e göre bir siyasetçinin siyaset yapma hakkı kapsamına girdiği; bu nedenle Türk yetkililerden Yüksekdağ’ın tutukluğu hakkında daha detaylı bir açıklama beklendiği vurgulandı.
‘AYM Demirtaş için kararını en kısa sürede açıklamalı’
Komite, Selahattin Demirtaş’ın Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yaptığı başvurunun halen karara bağlanmamasından duyulan üzüntüyü dile getirdi ve Yüksek Mahkeme’ye AİHM kararlarına uygun şekilde ve en kısa sürede kararını açıklaması çağrısı yaptı.
Demirtaş, AYM’ye ilk kez 2019’da başvurmuş, başvuru daha sonraki başvurularla birleştirilerek nihai halini almıştı. Mahkeme, Temmuz ayında konuyu gündemine almış ancak teknik bir gerekçeden dolayı ertelediğini açıklamıştı.
Komite, Demirtaş ve Yüksekdağ’ın bir an önce serbest bırakılması çağrısını yinelerken, Demirtaş için Anayasa Mahkemesi kararının beklenmesi sürecinde tutukluğa alternatif önlemlerin araştırılması çağrısı yapıldı.