Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Sami Özuslu, atama Başbakan Ünal Üstel’e, Başsavcı Sarper Altıncık’a çağrı yaparak, Basın Emekçileri Sendikası (Basın-sen) Başkanı Gazeteci Ali Kişmir‘e açılan davanın geri çekilmesini istedi.
Sosyal medya hesabından “Başbakan’a ve Başsavcı’ya açık çağrı” yapan Özuslu, “Yetkinizi kullanın ve Kişmir’e açılan davayı geri çekin” dedi.
Özuslu, “Gazeteci ve Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir arkadaşımız 6 Ekim’de mahkeme huzuruna çıkarılacak ve eğer dava Ağır Ceza Mahkemesi’ne giderse büyük olasılıkla tutuklu yargılanacak, yurtdışına çıkışı yasaklanacak.
Detaya gerek yok ama Ali Kişmir mesleği gereği yazdığı ve düşüncelerini ifade ettiği bir köşe yazısı yüzünden yargılanacak. Ali’nin yazısında ‘zem/kadih’ olduğunu iddia eden varsa, ‘sivil dava’ yani ‘hukuk davası’ açabilir” dedi.
“Toplumda ‘korku iklimi’ yaratma amacı taşıdığı belli olan bu davaya konu şikayeti Başbakanlık olarak geri çekiniz”
Özuslu şöyle devam etti;
“Ama devlet adına böyle bir dava açılması basın, düşünce ve ifade özgürlükleri bakımından kabul edilmezdir.
‘Hoşgörü toplumu olduğumuz’ ve ‘hapisanemizde düşünce suçlusu bulunmamak’la övünmemiz gerektiğini de hatırımızda tutarak, Kişmir davasının duruşma tarihi hızla yaklaşırken Başbakan Ünal Üstel’e, Başsavcı Sarper Altıncık’a, meclisteki bütün milletvekillerine ve kamuoyuna buradan açık çağrı yapmak istiyorum;
Sayın Üstel, toplumda ‘korku iklimi’ yaratma amacı taşıdığı belli olan ve toplumsal gerginlikten öteye hiçbir sonuç üretmeyeceği aşikar bu davaya konu şikayeti Başbakanlık olarak geri çekiniz. Buna yetkiniz vardır ve bu yetkiyi kullanınız.
Sayın Altıncık, demokrasi tarihimize ‘kara bir leke’ olarak geçeceği kesin olan bu davayı ileri götürmeyi reddediniz. Buna yetkiniz vardır ve bu yetkiyi kullanınız.
Sayın milletvekili arkadaşlarım, hangi partiye mensup olursanız olun, gelin CTP Grubu’nun Askeri Suçlar ve Ceza yasalarıyla ilgili öneriye destek verin, düşünceyi ve gazeteciliği suç sayan maddelerin kaldırılmasını hep beraber sağlayalım. Buna yetkiniz vardır ve bu yetkinizi kullanınız.
Ve hangi görüşe sahip olrsa olsun, bu toplumda hoşgörü kültürünün, demokrasinin ve özgürlüklerin yanında duran herkes, Ali Kişmir davasıyla ilgili başlatılan ‘SUSMUYORUM İMZALIYORUM’ kampanyasına sahip çıkınız, imza koyarak sesinizi duyurunuz. Buna hem yetkiniz hem de hakkınız vardır ve mutlaka kullanınız.
‘Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a söyleyecek bir şeyin yok mu’ diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Yok! Çünkü her kritik konuda olduğu gibi Ali Kişmir davasında da ‘görmedim-duymadım-bilmem’ taktiğine yatmış, belli…”
