Bağımsız Milletvekili Adayı Abdullah Korkmazhan, yaptığı yazılı açıklamada, TL’nin döviz karşısında değer kaybetmesinin, içinde bulunulan ekonomik yıkımı daha da derinleştirdiğine dikkat çekerek, stabil para birimine geçilmesi için çalışma başlatılması gerektiğinin altını çizdi.
“Avrupa Birliği toprağında, Avrupa para birimi Euro’ya geçiş teknik olarak mümkündür. Bunun için siyasi irade ve karar yeterlidir” diyen Korkmazhan, Kıbrıs’ın kuzeyinde fiyatlandırmaların çok yüksek oranda döviz cinsinden olduğunu, birikimlerin de %50’yi aşan oranda döviz olduğunu vurguladı.
Kıbrıs sorununda çözüm sonrası Euro’ya geçiş için hali hazırda müzakere süreçlerinde yapılan teknik çalışmanın olduğunu, konunun uzmanları, ekonomistler ve AB yetkilileri ile birlikte düzenlenecek ortak bir çalışma ile bu çalışmanın çözümsüzlük koşullarında uygulanması üzerine çalışma yapılabileceğinin altını çizdi.
TL’nin döviz karşısında değer kaybının devam edeceğine dikkat çeken Korkmazhan, stabil para birimine geçmenin yanında halkı koruyucu ekonomik önlemlerin hayata geçirilmesinin şart olduğunun altını çizdi.
Korkmazhan, halkı koruyucu ekonomik önlemler önerilerini başlıca şu şekilde aktardı;
“Eşel-mobil sistemi yeniden yürürlüğe konularak özel ve kamu tüm maaş ve ücretlerin erimesinin önüne geçilmeli, hayat pahalılığı ile doğru orantılı bir şekilde yükselmesi sağlanmalıdır. İthal mallardaki fonlar, akaryakıt ve petrole uygulanan fonlar ve gümrük vergileri düşürülmeli, döviz bazlı ürünlerin yerli muadillerinin üretimine teşvik verilmelidir.
Bankacılık sektörü denetim altına alınmalı, bankaların kazançlarına daha fazla vergi uygulanmalı, birleşik faiz uygulaması kaldırılmalı, döviz bazlı banka borçları yeniden yapılandırılmalı, döviz bazlı kiralar sabitlenmeli ve döviz borcu olan esnaf, küçük ve orta dereceli işletmelere yardım programları hazırlanmalıdır.
Dayatma ekonomik paketlere imza koymaya son verilmeli, ekonomi yönetimi planlanmalıdır. Ekonomi de çok ciddi bir kayıt dışılık, vergi kaçakçılığı ve kara para transferleri söz konusudur. Bunun mutlaka üzerine gidilmeli, kayıt dışı ekonomi kontrol altına alınmalı, ayrıca vergi adaleti tesis edilerek, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır. Zenginlere, servet sahiplerine servet vergisi uygulanmalıdır. Temel gıda maddeleri, özellikle süt, bebek mamaları ve ilaçlardan alınan vergi kaldırılmalı, diğer vergilerde ve KDV’lerde indirime gidilmelidir. Zamların önüne geçmek için Fiyat İstikrar Fonu etkin bir şekilde uygulamaya konmalıdır.
Kamuda, başta milletvekilleri, bakanlar ve müşavirler olmak üzere yüksek ve astronomik maaş alanlardan kesinti yapılmalı, bütçe adil bir şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Cumhurbaşkanlığı örtülü ödeneği ve savunma bütçesi kaldırılmalı, bu kaynak sosyal yardımlara aktarılmalıdır.
