Şehirle bireyin ilişkini nasıldır? Meydanlar, avlular bize ne hissettirir? Geleceğe büyük bir hızla ilerlerken bir şeyleri kaçırmış olabilir miyiz? Büyük apartmanlı sitelere dair tarihteki deneyimlerden ne öğrenebiliriz? “Kafes hayatlar” mı yaşıyoruz? İlişki kurabileceğimiz, birbirimizle yüz yüze bakabileceğimiz, hemhal olabileceğimiz mekanlar neden yok oldu? Bu yok oluş bize ne kaybettirdi? “Mahallenin kahvesi” bize ne yaşatmıştır? Şehirle aidiyet ve şehirle iletişim hayatımız açısından neden önemlidir? Bu bölümden kalbimizde kalsın: “Duyguya yer olmayan bir fizik problemi bile yoktur.” Sağlıklı bireyin adım adım duyarsızlaştırılması nelere yol açabilir?
Cem Mumcu, Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Ana uğraş alanı olan edebiyata yakın durduğunu düşündüğü için uzmanlık alanı olarak psikiyatriyi seçti. İhtisasını tamamladığı Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde on yıla yakın bir zaman çalıştı.
