Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), Maraş merkezli depremlerin ardından Suriye’deki duruma ilişkin açıklama yaptı.
OCHA’nın bugün paylaştığı verilere göre, Türkiye’de de bugün itibariyle 31 bin 643 yurttaşın hayatını kaybetmesine sebep olan depremler sebebiyle Suriye’de en az 4 bin 300 yurttaş yaşamını yitirdi. Depremler sebebiyle Suriye’de en az 7 bin 600 kişi de yaralandı.
OCHA’nın açıklamasına göre, Suriye’de depremler nedeniyle en fazla can kaybı ve yaralanma, İdlib’e bağlı Harim bölgesinde kayıtlara geçti. Harim’i ise Afrin ve Halep’e bağlı Jebel Saman bölgesi takip etti.
Ofisin paylaştığı veriler, Suriye’nin kuzeybatısında 4.6 milyon yurttaşın yaşadığını, bu kişilerin 4.1 milyonunun yardıma ihtiyacı olduğunu da ortaya koydu. OCHA verilerine göre, bölgedeki 3.3 milyonu gıda güvencesizliği ile karşı karşıyayken, 2.9 milyonu ülke içinde yerinden edilmiş kişiler. Yerinden edilmiş kişilerin 1.8 milyonu ise kamplarda yaşıyor.
OCHA’nın açıklamasına göre, dün (12 Şubat) itibariyle BM’ye bağlı kuruluşlar dört gün içinde kuzeybatı Suriye’ye 52 yardım tırı gönderdi.
“Esad, ilave erişim noktalarını değerlendirmeye açık”
Öte yandan, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Suriye ve Türkiye’deki deprem müdahalesini desteklemek için 43 milyon dolarlık bir çağrı başlattığını duyurdu.
Suriye’nin başkenti Şam’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Ghebreyesus, “bu miktarın felaketin boyutu netleştikçe artacağını” söyledi. Ghebreyesus, desteğe ihtiyaç duyan tüm nüfuslara ulaşmak için müdahalenin “bir sonraki seviyeye” taşınması gerektiğini kaydetti.
Depremlerin ardından ABD’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları hafifletme kararını memnuniyetle karşıladığını ifade eden Ghebreyesus, “Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti’nin yakın zamanda BM’ye sınır ötesi konvoylar için verdiği genel onayı ve sınır ötesi erişimi arttırmaya yönelik tedbirleri de aynı şekilde takdir ediyoruz. Bunun devam etmesini umuyoruz” dedi.
DSÖ Başkanı dün öğleden önce Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüştüğünü ve Esad’ın “bu acil durum için ilave sınır ötesi erişim noktalarını değerlendirmeye açık olduğunu belirttiğini” bildirdi.
Çatışma hatlarını aşarak Suriye’nin kuzeybatısına geçmek için beklediklerini kaydeden DSÖ Genel Sekreteri, özetle şöyle konuştu:
“Aslında beklemedeyiz… Kıyı şeridinden kuzeybatıya doğru her an hareket edebiliriz. Genel izne dayanarak, bu taraftan zaten izin aldık. Şimdi diğer taraftan haber bekliyoruz. Bunu alır almaz kuzeybatıya geçeceğiz.”
Sınır ötesi yardım
Türkiye’de bulunan BM Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths de BM dün yardımlarının Suriye’nin kuzeybatısına ulaştırılması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından izin verilen tek sınır kapısı olan Babül Hava Sınır Kapısı’nın Türkiye tarafını ziyaret etti.
Hatay’daki BM merkezini de ziyaret eden Griffiths, burada Uluslararası Göç Örgütü (IOM) tarafından sağlanan yardım yüklü 10 kamyonun Suriye’ye doğru yola çıkmadan önceki çalışmaları izledi. Bu yardım konvoyu depremden bu yana BM’nin dördüncü sınır ötesi yardım konvoyuydu.
Altı kamyondan oluşan ilk konvoy, hasar gören ana yollar nedeniyle üç günlük geçici bir kesintinin ardından 9 Şubat’ta Suriye’ye geçti.
10 Şubat tarihinde 14 IOM kamyonundan oluşan ikinci bir konvoy, ertesi gün de ilaçlar, kolera test kitleri, battaniyeler, hijyen kitleri, güneş lambaları ve diğer yardım malzemelerini içeren 22 kamyondan oluşan üçüncü bir konvoy Suriye’ye geçti.
