Yazar: Patroclos
ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)
Kaynak: KAHVEDEN HİKAYELER: HIRPALANMIŞ ORTA SINIFA KATILMAK İÇİN NE YAPMALIYIM?
Çeviri ve Görsel: Penna
Beş yıl önce Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışırken küçük başkanın ana sloganlarından biri “toplumun belkemiği” olarak tanımladığı orta sınıfı yeniden ayağa kaldırmaktı ancak kurtarma sonrası dönemde en fazla zarar gören orta sınıf oldu.
Hiçbir zaman o fırsatı bulamadı ancak partisinin adayı şu an tam da aynı şeyleri söylüyor. Prez Nik’in [Nikos Anastasidis] seçilmiş halefi bize orta sınıfın güçlendirilmesi gerektiğini söyleyip duruyor. Ne Nikolas, ne de Nikos hiçbir zaman, canlandırmak istedikleri bu orta sınıfın kimlerden oluştuğunu veya bu yüce amacı nasıl gerçekleştireceklerini söylemediler.
Alt sınıfların yükselme arzusundaki bir üyesi olarak orta sınıfa geçiş yapabilmek için neler yapmam gerektiğini gerçekten bilmek istiyorum. Nikos ve Nikolas’ın uykularını kaçıran ve yeniden ayağa kaldırmayı görev bildikleri bu sorunlu sınıfa üye olmak için gereken sosyo-ekonomik kriterler nelerdir?
Toplumun belkemiği olmak için ihtiyaç duyduğunuz şeyler bir üniversite diploması, düzenli olarak kiliseye gitmek, SUV araç [şehir içi kullanıma uygun dört çeker araç] sürmek, Protoras’da bir yazlık, eşiniz çocuk doğurduktan sonra göğüslerini yaptırmak, mükemmel dişlere sahip olmak, Chanel marka bir çantaya sahip olmak, sürekli Costa ve Starbucks’a gitmek, alışverişinizi Alfamega’dan yapmak ve haftada bir kebap yemek mi?
Kimse bilmiyor ama iki N en büyük seçmen kitlesini onların oluşturduğunu tespit etti, bu yüzden onları yağlıyorlar.
NİKOS, ‘yasal mevzular’ web sitesine verdiği bir mülakatta, orta sınıfın çocuklarının yaşadığı müşkülat hakkında feryat ediyordu. Genç neslin yaşadığı mali sıkıntılar hakkında endişesini dile getirdi ve bu şartlar altında kızlarını üniversiteye gönderebilme konusunda soru işaretleri olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanlığı’nın çalışanlarının üniversite eğitimini de karşılamıyor olması ne kadar da kötü. Öyle olmasaydı müstakbel cumhurbaşkanı çifti dört kızlarının eğitimi için hiçbir şey ödemeyecekti. Adanın en pahalı özel okullarında aldıkları ilkokul ve ortaokul eğitiminin faturası vergi mükellefleri tarafından ödendi, dolayısıyla bu anne ve babanın üniversite ücretlerini de aynı şekilde vergi mükelleflerine ödetmek için bir yol bulmaları beni şaşırtmazdı.
Tabii isteseler, kızlarını Kıbrıs’ın ücretsiz olan devlet üniversitelerine gönderebilirler, ancak çift ülkedeki devlet eğitimine hiçbir şekilde güvenmediklerini bizlere gösterdi.
Hristodulidis televizyonda yayınlanan bir mülakatında, çocuklarını neden özel bir okula gönderdiği sorusuna cevaben kızlarının yurt dışında görevde olduğu dönemde uluslararası bir okulda eğitimlerine başladıklarını ve bu nedenle aynı tarz bir okulda devam etmelerinin daha iyi olacağını düşündüğünü söylemişti. Söylediklerinde tamamen dürüst değildi çünkü yedi yaşındaki en küçük kızı tüm hayatını Kıbrıs’ta geçirdi, yani eğitim hayatına ilkokul birden itibaren bir devlet okulunda başlayabilirdi.
Bir kişi çocuklarını ücretini başkalarının ödediği bir özel okula gönderebilirken, neden devlet okuluna göndersin ki?
NiKOS’un mali durumu hakkında sızlanması, eşinin 2,500 € değerinde olduğu iddia edilen Chanel marka bir çantayla çekilen fotoğrafının Twitter’de yayınlanmasına neden oldu. Aynı zamanda üç bin Euro değerinde olduğu tahmin edilen Bottega marka bir cüzdan ile çekilen bir fotoğrafı da var.
Buna ek olarak, bir videoda sosyal uyum ve toplumumuzda gitgide artan eşitsizlikle ilgili Nikos ve kendisinin duyduğu endişe hakkında konuşurken taktığı Rolex marka bir saat (tahmini değeri 16,000 €) ile görüntülendi.
İyi haber, Nikos’un seçilmesi durumunda hepimiz birer Rolex saat takacağız ve her kadın bir Chanel çanta taşıyacak, zira sosyal eşitsizliği ortadan kaldıracak ve sosyal uyumu güçlendirecek. Böylece hepimiz orta sınıf mensubu olacağız, avamlar da dahil.
TABİ sistemi kandırmayı bilen kamu parazitleri kadar orta sınıf değil. Bayan Karsera, teoride dışişleri bakanlığında çalışırken, kocası için seçim kampanyası yürütmekte. Dışişleri Bakanı Yannis Kasulides Nikos’un seçim kampanyasına katılabilmesi için ödeneksiz izine çıkmasını önermişti ancak o bunu duymadı.
Onun yerine 17 Aralık’tan 17 Ocak’a kadar çocuklarına bakma bahanesiyle ‘ebeveyn iznine’ çıkmış. Tabi çalışıyor olduğu zamanlarda bile, bakanlıktan hiçkimse kampanya işlerini yürütmek için birkaç saatliğine daireden ayrıldığında bir şey söyleme cesaretine sahip değil.
Bir sonraki first lady olabilir diye, hemen hemen istediği her şeyi yapabilir. Ebeveyn izni bittikten sonra bakanlığa adım atmasa bile kimse bunu konu etmeyecek, çünkü herkes Nikos seçilirse hayatlarını zindan edebileceğini biliyor.
Rolex takan Bayan Karsera Aralık ayında orta elçi olarak (elçi statüsü) terfi ettirilen dört dışişleri yetkilisinden biri oldu. Terfi hak eden çok daha kıdemli kişiler vardı ama liyakat galip geldi.
AZİZ cezaevi müdürü Anna Aristotelous ve yardımcısı, narkotik amiri Mihalis Katsounotos ve kendilerini zarara uğrattığı iddiasıyla devlete karşı açtıkları davaların yanı sıra AİHM’e yaptıkları müracatlarında yasal mücadelelerini sürdürmek üzere bir değil, tam üç güçlü avukat tuttular.
Avukatlar, Katsounotos hakkında yürütülen soruşturma raporunun kendilerine verilmesi talebiyle başsavcıya beş sayfalık bir yazı gönderdiler. İkisine de Odysseas’ın firmasından iş teklifi gelmiş olmasına rağmen Adalet Bakanı Stefi Draku, Aristotelous ve yardımcısı Athina Demetriu’un transfer taleplerine ret cevabı verdi.
Draku konunun görüşülmesi için ikisinin de işe geri dönmesi gerektiğini söyledi. Büsbütün tesadüfen, ikisi de 20 Ocak’a kadar hastalık izninde, tahminen ikisi de aynı virüsle mücadele ediyorlardır. Seçim kampanyasında yer almadıkları için bir aylık ‘ebeveyn iznine’ çıkamadılar, bu yüzden hasta olmaları gerekti.
PREZ NİK ailesi ile birlikte devletin özel jetiyle uçtuğu Yunanistan’da kaldığı süre zarfında sık sık Atina’nın en lüks semtlerinden olan Kolonaki’deki Chez Michel Café’de sabah kahvesini yudumlarken ve makamının verdiği stresten uzak bir şekilde hayatın tadını çıkarırken görüldü.
‘Kıbrıslı polisler” yazılı bir tabela ile oturmuş olsalar kendilerini bu kadar belli etmeyecek olan korumaları ise başka bir masada oturuyorlarmış.
Nik, kafenin hemen yakınında ve girişi Yunanlı korumalar tarafından korunan, kimsenin önüne park etmesine izin verilmeyen bir apartmanda kalıyordu. Binanın önü tatil yapan cumhurbaşkanını şehirde gezdirmek için kullanılan siyah Mercedeslere ayrılmıştı.
Kendisini gören birçok kişi sabahın saat 10’unda kahvesinin yanında küçük bir tabak dilimlenmiş salatalık ve havuç yediği garip alışkanlığını merak edip durdu.
ÜÇ ana adaydan geçtiğimiz bir hafta içerisinde bazı harika popülist fikirler dinleme fırsatı yakaladık. Andreas Mavroyannis insanları bankalar tarafından talep edilen yüksek faizlerden korumak için tüm köylerde kooperatifler kurma vaadinde bulundu. Umarız aynı zamanda geri ödenmez krediler de verirler.
Bu arada, Averof kesinti mağdurlarını – mevduatları tıraşlanan bono sahiplerini ve banka hisselerini kaybeden hissedarları tazmin edecek bir yasa hazırlamış. Kaybettikleri her 100,000 € için 8,000 € alacaklar. Sırada ne var? İflas eden işletmelerin hissedarlarının tazmin edilmesi mi?
Aralarında en mantıklı olanı, Nikos, gayet muhteşem bir öneri sundu. “Çok net bir planımız var. Bu, parçalı yaklaşımın olumsuz etkisinin bertaraf edilmesi için etkilenen ve ilgili tüm tarafların katılımıyla bütüncül yaklaşımın planıdır” dedi.
GEÇTİĞİMİZ hafta, Nikos’un iki yüzlülüğünün bir diğer örneğinden söz etmeyi unutmuşum. 10 gün önce uluslararası konferans merkezinde cumhurbaşkanlığı adaylarının başvuruları yapılırken Nikos en büyük kızı Ioanna tarafından aday gösterilmişti. Bu garip bir karardı, ama tahminim bunu yapmaktaki amacı, seçmene ne kadar iyi bir aile babası olduğunu göstermekti.
Ancak, daha önce kızının özel okul ücretlerinin vergi paralarıyla ödenmesi konusunda ne düşündüğü sorulduğunda, ahlaki üstünlük taslayan bir tavırla, çocuklarının seçim kampanyasına karıştırılmaması gerektiğini söylemişti. Tabi sonra dönüp ne yaptı? Bütün çocuklarını adaylık başvurusu yaparken seçim sürecine dahil etti, hatta bir tanesi de kendisini aday gösterdi.
Önceden çalışılmamış bir anda Ioanna “annem olmasa hiçbirimiz bugün burada olmazdık” dedi. Her başarılı erkeğin arkasında kararları alan güçlü bir kadın vardır. Bizim durumumuzda, ülkeyi de o yönetecek ve eşinin en sevdiği gazetecilere mesajlaşmasına izin verecek.
YOLLARDA aylarca yaptığım araştırma sonunda, maske takarak araba kullanan insanların en sinir bozucu sürücüler oldukları ve trafikten men edilmelerini sağlayan bir yasanın geçirilmesi gerektiği kanaatine vardım.
Bu şahıslar, kaplumbağa hızında araba kullanmaları Covid’e yakalanma olasılıklarını düşürecekmiş gibi nadiren saatte 30km’den daha hızlı sürüyorlar. Yeşil ışık yandıktan sonra hareket etmeleri 15-20 saniye alıyor ve çoğu zaman iki şeridin ortasından gidiyorlar – tahminen covid’li olma potansiyeli olan diğer sürücülerle aralarına güvenli bir mesafe koymak için.
Sanırım arabada başkası bulunmamasına rağmen maske takan delilerden her şey beklenebilir.