Yazar: Chrystalla Hadjidemetriou
ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)
Kaynak: 18 YAŞINDA OLSAM…
Görsel ve Çeviri: Penna
Nikos Hristodulidis diğer Cumhurbaşkanlığı adaylarına genç seçmenlerin seçmen kütüğüne kaydolmalarını sağlamak amacıyla ortak bir kampanya yapmak için açık bir çağrıda bulundu. Andreas Mavroyannis, Achilleas Dimitriadis ve Yorgos Kolocassidis bu çağrıyı kabul etti. Dört adayın kampanya ekipleri hali hazırda bir toplantı yaptı ve gençleri hem önümüzdeki seçimde hem de gelecekte yapılacak seçimlerde oy kullanmaları konusunda nasıl ikna edebilecekleri hakkında görüş alışverişinde bulundu. Tabi bunu yeni seçmenlerin seçmen kütüğüne kayıt yaptırabilecekleri son gün olan 27 Aralık’a kadar yapmaları gerekiyor. Yani, önümüzdeki 19 gün içinde.
18 yıldan uzun bir süredir, birinin aklına ve bilincine işlemiş bir şeyi silmeye nerden başlayabilirsin? Gençlerin toplumsal olayları takip etmediklerini var sayıp sanki de bunu daha önce hiç duymamışlar gibi – onlara oy kullanmanın demokrasinin temel ilkesi olduğunu mu söyleyeceksiniz? Yani eğer kamu yaşamıyla ilgili bir söz hakkına sahip olmak istiyorlarsa, tercihlerini yapmaları gerektiğini mi söyleyeceksiniz? Sırtlarını döndükleri bu hakkın [oy vermenin] büyük mücadeleler sonucu kazanıldığını mı söyleyeceksiniz?
Özellikle son 20 yılda dünyaya gelen bu nesil, birçok skandalı yaşayıp gördü, bunlar arasında hafızalarda en taze olan ‘saç tıraşı’ [mevduatlardan yapılan kesintiler] ve ekonominin çöküşüydü. Bu skandal, bir grup insanın pasaport satarak büyük servet kazanmasıyla yeniden su yüzüne çıktı. Çözümsüzlüğü kendilerini doğrudan ilgilendirmese de, hayatları üzerinde ciddi sonuçları olan Kıbrıs sorununun çözümü ile ilgili umutların yok oluşunu gördüler. Bu nesil iklim değişikliğini yaşıyor ve kaçınılmaz olarak kendilerini yakından ilgilendiren konulardan bir tanesi de çevrenin nasıl kurtarılacağı konusudur. Yine de tek gördükleri şey çevrenin arsızca yok edilişi. Yolsuzluk bu neslin günlük hayatında çok yaygın olarak kullanılan bir kelime oldu. Bu kelimeyi sürekli olarak duyuyorlar ve bu sorunun çözümü ile ilgili hiç bir çaba sarf edilmediğini görüyorlar: Soruşturma yok, cezalandırma yok, mülke el koyma veya adaleti tahsis edecek herhangi bir adım yok.
Bir de kendilerini ilgilendiren konularda uygulanabilir veya dürüst çözüm önerileri duymak yerine, insanların Grivas hakkında konuştuklarını duyuyorlar. Grivas bir kez daha önümüze önemli bir konu olarak çıktı. Hem sağ hem de sol ilahlaştırma ve nefret içeren açıklamalar yapıyor, etkinlikler düzenliyorken, bazıları pankartlar açarak sokaklarda döküldü bile. Tüm bunlar olurken, gençlere bugünlerini ve geleceklerini tayin etmek için oy kullanmaları yönünde çağrıda bulunuluyor.
Muhtemelen 19 gün sonra tüm bunların unutulabilmesi ve gençlerin yeniden umutlanabilmesi için uyuşturulmaları gerekecek.