• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Çarşamba, Aralık 17, 2025
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
15 °c
Nicosia
14 ° Per
15 ° Cum
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör

Kraliçe’nin ölümü, Kenya’da öfke ve acı: “Acımasız bir miras” | Caroline Kimeu

The Guardian gazetesinden Caroline Kimeu, Kraliçe 2. Elizabeth’in hayatını kaybetmesinin Kenya’da nasıl karşılandığını konu alan yazısında, “Siyasetçiler saygılarını dile getirdi fakat sömürgeci zulmün hatıraları sert eleştirilere de sebep oldu” diyor.

Gazedda Gazedda
14 Eylül 2022
Okuma Süresi: 5 dk
A A
0
https://bsky.app/profile/gazeddakibris.bsky.socialhttps://www.threads.net/@gazeddakibris

Prenses Elizabeth, 1952 yılında Prens Philip ile birlikte Kenya’da Treetops Oteli’nde bir kraliyet gezisindeydi. O zamanlar bilmedikleri şey, bu ziyaret sırasında Elizabeth’in babasının ölüm haberini alacakları ve ormandaki otelin Britanya’nın en uzun süre tahtta kalan hükümdarının “prenses olarak uyuyup kraliçe olarak uyanacağı yer” olarak hatırlanacağıydı.


The Guardian gazetesinin doğu Afrika küresel gelişme muhabiri Caroline Kimeu’nun 12 Eylül tarihli yazısının Türkçe çevirisini Bianet paylaştı.


Bu ziyaretten sadece iki sene sonra Kenyalı özgürlük savaşçıları Mau Mau, Britanya’nın sömürge yönetimine karşı geldi ve Treetops’ı yaktı. Otel, 1957’de yeniden inşa edildi.

Otele giden uzun ve dolambaçlı yol üzerinde yaşayan bölgenin eski sakinleri, Kraliçe 2. Elizabeth’in 1983’te bölgeye yaptığı ikinci ziyareti iyi hatırlıyor, bu ziyaret sayesinde bölgelerinin haritada bir yeri olduğunu söylüyordu.

Fakat Treetops Kraliçe’nin hayatının sonuna kadar açık kalmadı. Otel, pandemi döneminde turizmin sekteye uğraması ile birlikte geçtiğimiz yıl ziyaretçilere kapılarını kapattı.

Aberdare ormanında yer alan otelin azametli bir mevcudiyeti var fakat tozlu merdivenleri ve örümcek ağı bağlamış pencereleri bir yalnızlık ve terk edilmişlik izlenimi veriyor. Otelde çalışmış olan bir avcı, Kraliçe ile doğrudan iletişime geçenlerin çoğunun ölmüş olduğunu söyledi.

Treetops, Elizabeth’in ziyaretlerine dair fotoğraf ve hikayelerle bezeli; fakat onunla ilgili çok az hikaye sonraki nesillere aktarılmış durumda. Silik hatıralar, monarşinin Kenya ile solmuş ilişkisini yansıtıyor.

Princess Elizabeth and Prince Philip (centre) are greeted at the Treetops lodge in February 1952
Prenses Elizabeth ve Prens Philip (ortada) Şubat 1952’de Treetops’ta karşılanırken. Fotoğraf: Keystone/Getty Images

Hızlı ama zıt tepkiler

Öte yandan, Perşembe günü (8 Eylül) Kraliçe’nin ölümü duyurulduktan sonra Kenya’daki tepkiler hızlıydı. Ülkenin liderleri, “büyük üzüntü ve derin bir kayıp hissini” dile getiren mesajlarla saygılarını sundu, Kraliçe’yi “insanlığa fedakar hizmetin büyük bir ikonu” olarak selamladı ve Kraliçe’nin Milletler Topluluğu’na “hayranlık verici” şekilde liderlik ettiğini söyledi.

Kraliçe’nin ölümü ülkenin önde gelen yerel gazetelerinin ilk sayfalarında kendine yer bulup internette en çok konuşulan konu olarak öne çıkarken Kenya Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta da 4 günlük yas ilan etti.

Fakat [başkent] Nairobi’nin sokaklarındaki pek çok kişi haberlere karşı ya kayıtsızdı ya da olanlardan habersizdi. Bazı genç Kenyalılar mesafeli bir üslupla konuştu. Bazıları için Kraliçe uzak bir figürdü. Bu kişiler Kraliçe’ye daha çok “The Crown” gibi popüler TV dizileri sayesinde aşinaydı.

Bir eleştiri dalgası da çevrimiçi mecraları sardı. Kraliçe 2. Elizabeth’in hükümdarlığı sırasında Britanyalı askerler 1952-1960 yılları arasında, Mau Mau ayaklanmalarının iyiden iyiye kızıştığı dönemde Kenyalılara karşı yaygın zulüm ve vahşet suçları işlemişti.

Yaklaşık 1,5 milyon kişi işkence, tecavüz ve diğer hak ihlallerine maruz bırakıldıkları toplama kamplarında kalmaya zorlandı. Daha sonra hazırlanan raporlar, Britanyalıların söz konusu acımasız baskıların resmi kayıtlarını yok etmek ve gizlemek için büyük çaba harcadığını gösterdi.

Hundreds of arrested Kenyans wait to be questioned in a Mau Mau camp, in March 1953
Yüzlerce Kenyalı, Mart 1953’te Mau Mau kampında sorgulanmayı bekliyor. Fotoğraf: Interncontinentale/AFP/Getty Images

Silinen tarihin etkileri günümüze uzanıyor

Gözlemciler, tarihin silinmesinin günümüze uzanan sonuçları olduğunu söylüyor. Birleşik Devletler Afrika Uluslararası Üniversitesi’nden Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Doçenti Dr. Njoki Wamai, “Sömürge imparatorluğu hakkında bir şey öğrendiğimi hatırlamıyorum” diyor:

“Çoğumuz kendimizi kamusal alanlarda eğitmek zorunda kaldık; Kenya’daki sömürgeci eğitim mirası yüzünden Kraliçe’ye ikonik bir figür olarak saygı duyuluyor ve kendisi öyle muamele görüyordu.”

Öyle bile olsa Britanya’nın sömürgeci yönetimine ilişkin korkunç hikayeler nesilden nesile aktarıldı.

“Büyükanne ve büyükbabanızla oturduğunuzda ve onlar size kendi hikayelerini anlattığında acı neredeyse elle tutulabilir bir hal alıyor. Onu hissedebiliyorsun” diyen Nyambura Maina, “Diğerlerinin hissettiği acıyı halkımızın yaşadığı acının önüne koymayı reddediyorum” diyor.

33 yaşındaki Kikonde Mwamburi ise şöyle konuşuyor: “Ölüm, onun acımasız mirasını temizlemek için kullanılmamalı. Bu akılalmaz kültürün genç nesiller tarafından sorgulanmasından memnunum.”

Pek çok Kenyalı, Kraliçe’ye saygılarını sunmak yerine bağımsızlık hareketini onurlandırmayı seçiyor. “Mau Mau” kelimeleri ve ayaklanmanın lideri “Dedan Kimathi”nin ismi, sabahın ilk saatlerinden itibaren trend konusu haline geldi.

Sömürgecilik ve Kenyalı liderler

Yine de halkın duyguları liderlerin dile getirdiği yüksek övgü açıklamaları ile büyük bir tezat halindeydi. Wamai, “Siyasi elitler, siyasi veya ekonomik güç yoluyla imparatorluktan faydalandı” diyor. Wamai, Britanya’nın mirasının ekonomik sebeplerden küçümsendiğine inanıyor.

Kenya’nın Birleşik Krallık ile güçlü ekonomik ve ticaret bağları var ve ülke aynı zamanda Milletler Topluluğu’nun bir parçası. Topluluğun bir parçası olmak, ülkelerin lobicilik kapasitesini arttırıyor ve iş ile eğitime ilişkin bazı fırsatlar sağlıyor.

Fakat topluluğun jeopolitik yerindeliği son yıllarda bazı zorluklar ile karşı karşıya. Kral 3. Charles da Milletler Topluluğu ülkeleri ile bağları güçlendirmek ve Britanya’nın yumuşak gücünü sağlamlaştırmak için baskı ile karşılaşacak. 2022 yılının başlarında kraliyet ailesinin bu yöndeki çabası Jamaika’da altüst edilmişti. Jamaikalı liderler ve halk, kölelik tazminatı ve insanlığa karşı suçlar için özür talep etmişti.

Kraliçe 2. Elizabeth, 70 yıllık hükümdarlığı boyunca bazı Kenya liderleri de dahil, Milletler Topluluğu ülkelerinin liderleri ile güçlü ilişkiler içindeydi.

Uzmanlar, Kral 3. Charles’ın Britanya imparatorluğunun dünya çapında eleştirildiği bir dönemde bu bağları sürdürme konusunda zor bir görev ve sömürgecilik döneminde yaşanan adaletsizliklerle yüzleşmek için yükselen çağrılar ile karşı karşıya kalabileceğini söylüyor.

Etiketler: kolonikraliçemonarşiprensprensessömürge
Gazedda

Gazedda

Sınırların ötesine bakan özgür bir kolektif. | A free collective looking beyond borders. | Μια ελεύθερη συλλογικότητα που κοιτάζει πέρα από τα σύνορα.

ABD-Türkiye Krizi | Halil Savda
DÜNYADAN YAZARLAR

Erdoğan Trump İle Yeni Bir Dostluk Kurabilir Mi? | Paul Taylor | The Guardian

Gazedda
29 Ocak 2025
Doların Küba’ya Dönüşü: Uzun Bir El Sürgündekilerin Cebine Dalıyor | Carla Gloria Colomé | EL PAÍS 
DÜNYADAN YAZARLAR

Doların Küba’ya Dönüşü: Uzun Bir El Sürgündekilerin Cebine Dalıyor | Carla Gloria Colomé | EL PAÍS 

Gazedda
27 Ocak 2025
Cinsiyet konusundaki kararnamesinden sonra Trump yasal olarak ilk kadın başkan mı? | Arwa Mahdawi | The Guardian
DÜNYADAN YAZARLAR

Cinsiyet konusundaki kararnamesinden sonra Trump yasal olarak ilk kadın başkan mı? | Arwa Mahdawi | The Guardian

Gazedda
26 Ocak 2025
İsrail Suriye’de ilerliyor: ‘Bir sorundan kurtulduk ve başka bir sorunla uyandık’ | Antonio Pita | El Pais
DÜNYADAN YAZARLAR

İsrail Suriye’de ilerliyor: ‘Bir sorundan kurtulduk ve başka bir sorunla uyandık’ | Antonio Pita | El Pais

Gazedda
12 Aralık 2024
Devam Et
Gazedda

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • KİTAP & KÜLTÜR & SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • KARŞI AKIM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • YAZARLAR
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.