Yunanistan hükümeti bugüne kadar gördüğü en büyük krizi yaşıyor. EYP’nin [Milli İstihbarat Teşkilatı] başı ve başbakanın genel sekreteri şimdiden istifalarını verdi, Meclis ise olağanüstü toplanacak. Ve belirsiz açıklamaların ortasında, başbakan umutsuzca batmamaya çalışıyor.
Kaynak: POPÜLİZM Mİ YOKSA DEMOKRASİ EKSİKLİĞİ Mİ?
Görsel: Penna
Krize neden olan olay, KINAL‘ın [Değişim Hareketi] başkanı Nikos Androulakis ve gazeteci Thanasis Koukakis’in cep telefonlarının dinlenmesi. Telefonlarının dinlenildiği, en azından bu ikisi için teyit edilmiş bir olay. Dinleme işlemi Kıbrıs’la, siyah casus vanı ve İsrailli Tal Dillian’la bağlantısı olan bir şirketin yazılımı kullanılarak yapıldı.
Kıbrıs’taki dava ise birkaç bin Euro para cezası ve askıya alınmış bir yargı süreciyle, henüz biz van aracın Kıbrıs sokaklarında ne yaptığını öğrenemeden, kapanıp gitti. Tıpkı gazeteci Makarios Drousiotis’in telefon ve bilgisayarının izlendiği konusunda yapmış olduğu şikâyet ile ilgili ne olup bittiğini öğrenemediğimiz gibi.
İki yıl önce, Drousiotis şikayetini yaptığında, kitabı ‘I Simmoria’ [Çete] henüz yeni çıkmıştı, bu da hükümete, Drousiotis’in şikayetinin bir kuruntudan ibaretmiş gibi olduğunu gösterme şansı sağlamıştı. Birkaç ay önce Drousiotis yeniden konuyu gündeme getirerek, şikayetinin üzerinden 2.5 yıl geçmesine rağmen konuyla ilgili hiçbir şey yapılmadığını, mevzunun ilgili kuruma devredilen basit bir bilişim suçuna indirgendiğini söyledi. Tabii ki hiç kimse, herhangi bir hükümet kurumunun Drousiotis’in hakkını savunmasını beklemiyordu. Neticede kendisinin de yazılarında belirtiği gibi: “Kıbrıs’taki kurumlar sadece güç merkezine hizmet etmek için vardır, vatandaşa hizmet etmek ve onun güvenliğini korumak için değil.” Dolayısıyla, bir hava durumu istasyonu olarak Kıbrıs’a ithal edilen siyah vanla ilgili kovuşturma askıya alındı ve daha sonra bu masum bir hata olarak yorumlandı. Topladığı bilgiler de aynı şekilde.
Bugün, Yunanistan’daki gelişmelerden dolayı gözetleme konusunun yeniden gündeme gelmesiyle birlikte, hükümet sözcümüz popülizmden bahsediyor. Ancak gerçek Evangelos Venizelos’un ifade ettiği gibidir: “Telefon iletişimlerinin, geleneksel yöntemler veya gelişmiş tekniklerle veya iki yöntemin şeytani bir tesadüfle bir arada kullanılarak dinlenilmesi, başlıca bir suçtur. Ülkeler en iyi ve en etkili istihbarat servislerine ihtiyaç duymaktadır, ancak bu ihtiyaç demokrasinin sunduğu garantileri ve hukukun üstünlüğünü yok etme pahasına olmamalı. Hiç kimsenin ülkeyi uzak ve yakın geçmişteki üzücü durumlara yeniden sokmaya hakkı yoktur. Demokrasi ve hukukun üstünlüğünü ilgilendiren konularda ödün verilemez, buna saygı duyulması için mutlak bir talep ve bu talebin karşılanması için yükümlülükler vardır.”