• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Çarşamba, Mayıs 14, 2025
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
24 °c
Nicosia
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM GAZEDDABLOG DÜNYADAN YAZARLAR

2005-2015 PKK-Türkiye Görüşmeleri: Çözüm ile Derinleşen Çözümsüzlük | Özgür Amed

Gazedda Gazedda
5 Eylül 2017
Okuma Süresi: 10 dk
A A
2005-2015 PKK-Türkiye Görüşmeleri: Çözüm ile Derinleşen Çözümsüzlük | Özgür Amed
https://bsky.app/profile/gazeddakibris.bsky.socialhttps://www.threads.net/@gazeddakibris

Geçtiğimiz günlerde Gazeteci/Yazar Amed Dicle’nin, “2005-2015 Türkiye – PKK Görüşmeleri”  adında kitabı çıktı. Kitap, PKK ile Türkiye devleti arasında ilk görüşmelerin nasıl, ne zaman ve nerede başladığı, nasıl seyir ettiği, hangi kararların alındığı ve nasıl bittiği üzerine resmi tüm belgeleri açıklıyor. Elbet açıklanan belgeler, belirtildiği üzere, 2005-15 arasını kapsıyor. En önemli görüşmeler bu zaman diliminde oldu. İki taraf en yakın ve uzun süreli teması bu aralıkta kurdu. Özellikle Oslo süreci belgeleri ve sonuçları kitabın da en çok kafa yorulan kısmını teşkil ediyor. Oslo’nun nasıl başladığı, kimlerin katıldığı, ne kararlar alındığı, ne kadar sürdüğü, tarafların neler vaat edip neleri yerine getirdiği, mutabakatlarda nelerin güvence altına alınıp sonra çark edildiği ve sonrası ile son derece ilginç kayıtlara tanık oluyoruz.

Yakın dönemi çokça ilgilendiren bu on yıllık sürecin, ki tüm gelişmeleri ile tam bir kaos aralığıdır, perde arkasını ilk defa öğrenme şansı oluyor biz fanilerin. Şüphesiz bu durum bazıları için iyi bazıları için de kötü olacak. Çünkü açıklanan belgeler iki tarafında arşivlerinde bulunan belgelerdir. Yani itiraz edilmesi söz konusu olamayacak açıklıkta. Bu durum ve kitap şahsında, birçok şeyi yeniden düşünme şansı bulmak mümkün. Üç bölümden oluşan yapıt; ilk bölümde, başlayan İmralı süreci ve 1 Haziran 2004 tarihine kadarki sürecin kısa bir hatırlatması, geçmişteki temaslara dair bazı flaşhbackler, Oslo süreci, görüşmelerin uluslararası müdahilleri ve yankıları; ikinci bölümde 2012 ile başlayan ve 2013 Amed Newroz’u ile doruğa çıkan İmralı müzakereleri, Dolmabahçe mutabakatı ve 2015’e kadarki önemli siyasal gelişmelerin kayıtları tartışılırken; üçüncü bölümde ise röportajlar var. Türkiye tarafından röportaja kimse yanaşmadığı için PKK tarafından görüşmelerle sınırlı kalmış.

Aslında bu durumun kendisi de kitabın/söylemek istediğinin genel bir özeti oluyor.

**

24 Temmuz 2015’ten bu yana, hem içeride hem de dışarıda, Türkiye dehşet bir savaş sürecine girdi ve savaş hala devam ediyor. Bu içinden geçtiğimiz son savaş haline gerekçe ise 22 Temmuz 2015’te Ceylanpınar’da iki polisin öldürülmesi oldu.

O günden bu yana nelerin yaşandığı az çok bilindiğinden ki yazının konusu da değil, girmeyeceğim o kısma. Zaten olanlar bir sonuç. Mevzubahis kitapta okuduklarımız ise “sürecin” kendisini anlatıyor. Bilindiği üzere algı operasyonları genelde sonuç üzerinden çalışır. Öncesine ket vurarak belleği sakatlar. Süreç odaklı okuma veya hatırlama yaşananların hakikatini bize daha iyi verir. Bugün hakikatin ipi çok incelmiş durumda. Ama kopmayacağını biliyoruz. Bu anlamda gerçeklere sadık kalarak, süreci hatırlama ve hatırlatma önem arz ediyor. Bu bağlamda kitapta ilk defa paylaşılan veriler, bize bulanık suyu biraz berraklaştırıyor. Özet mahiyetinde ve madde madde birkaç örnek ile devam etmek istiyorum demek istediğimi daha sade anlatmış olacağım…

* Biraz geriden başlayalım… 1 Haziran 2004 tarihinden sonra süreç kızışır. Bir grup aydın devrededir. DEP’li vekiller bırakılır. Bu aydın grubu o dönemde Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmeden önce Ankara’da bir otelde PKK Yürütme Konseyi’nden Murat Karayılan ile telefonda görüşürler. İyi niyetler belirtilir. Erdoğan’a iletilir. Kendisi “Diyarbakır’daki mitingimi izlesinler” diyor. Açılım denen fenomenin ilk kıvılcımı burada atılır. Hükümet ilk defa Kürt sorunu ifadesini kullanılır. “Çözeceğiz” der. O miting sonrası Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir üzerinden haber yollar. “Ateşkes” ilan etsinler, elimizden geleni yaparız der. 20 günlük ateşkes ilan edilir. Çok geçmeden Demokratik Toplum Partisi (DTP) kurulur. Aracı kurum hükümet bilgisi dahilinde Kandile gider. Onlar orada görüşürken devlet Muş kırsalına operasyon düzenler. 14 gerilla yaşamını yitirir. Cenazeler, hemen Newroz sonrası, D.bakır’a getirilir. 28 Mart ayaklanması patlak verir. Başbakan Erdoğan “Çocuk da olsa kadın da olsa gereken yapılır” der. Ve ateşkes anlamsızlaşır.

* PKK adına Sabri Ok, Devlet adına da MİT Müsteşarı Emre Taner her şeye rağmen, 2006’da, hala görüşmeler yapmaktadır. ABD inisiyatifi ile Talabani, acil mesaj kodu ile PKK’le görüşür, başka aracılar da devreye girer, İmralı ile görüşmeler olur. Demokratik bir siyasetin önü açılır umudu ile gelen talep üzerine 1 Ekim 2006’da ateşkes ilan edilir. Buna cevap gecikmez. Birkaç ay sonra PKK Lideri Abdullah Öcalan bulunduğu İmralı adasında “zehirlenir” . Yemeğe zehir eklenmiştir. Avrupa’da testler yapılır. Zehir bulgusu çıkar. Kandil’de açıklama yapılır. Ateşkes biter…

* Bir taraftan Brüksel’de görüşmeler bir şekilde devam ederken diğer tarafta yok etme girişimleri devam eder. Belgeleri açıklanan bazı önemli olaylardan biri de 8 askerin serbest bırakılmasıdır. ABD arabulucu olur. (Oremar baskını)

* 10 defa gerçekleşen Oslo toplantıların ilki 2008 Eylül’de oluyor. Norveç aracı kurum ama ABD, İngiltere, AB ve daha başka ülke, kurumlar süreci yakından takip etmektedir. PKK’yi temsilen “Mustafa Karasu, Sozdar Avesta (Nuriye Keşbir) –Kandil’den gelmişlerdir-, Adem Uzun, Remzi Kartal, Zübeyir Aydar” masada iken Devlet’i temsilen “MİT Müsteşar Yardımcısı ‘Ayla Hanım’, Salih, Ozan lakaplı MİT’çiler ve Serkan adında tercüman katılır. Müsteşar Emre Taner ise Kandil’e gitme derdindedir bu ara. Talabani üzerinden görüşme ayarlamaya çalışmaktadır. PKK reddeder isteğini. Bu ilk toplantıdaki yaklaşımlar genel olarak şöyle: Ankara’dan gelen heyet, daha çok PKK’nin adım atmasını ve böyle olursa hükümetin çözüm için ikna edilebileceğini ifade ediyor. Devlet, ‘çözüm tartışmalarını’ adeta bir adım gibi değerlendirmekte, Kürt tarafının demokratik-barışçıl çözüm lehine attığı adımları da PKK’nin zafiyeti olarak ele alıyor. İlk Oslo toplantısında devlet heyetinin yaptığı değerlendirmeler, Kürt tarafına ve aracı kuruma yaklaşımları bu çerçevede oluyor. PKK ise ‘meşrutiyetimizi, haklılığımızı herkese göstermek için Oslo’ya gidelim. Türk devletinin bir çözüm politikası yok, çözme ihtimali de zayıf. Ama bir aracı kurum denemek lazım. Yüksek bir çözüm umudu oluşturmayalım. Fakat sorunu nasıl ele aldığımızı ve çözmek istediğimizi de uluslararası güçlere, kamuoyuna gösterelim’ motivasyonu ile oturuyor masaya.

* Oslo-1 görüşmelerinin sonucu da ilginçtir. Aracı heyet önce Ankara ile görüşür sonra Kandil’e gider. Heyetin bindiği araçlar üstten heronlarla takip edilir. Girdikleri yer tespit edilir. Heyet oradan ayrılır ayrılmaz bombalar yağdırılır. Murat Karayılan şans eseri son anda kurtulur.  (İRA ile çözüm görüşmelerinde Tony Blair’ın başmüzakerecisi olan İngiliz diplomat Jonathan Powell, yazdığı “Teröristlerle Konuşmak” kitabında, barış görüşmelerinde olmaması gerekenlere dair ibretlik bir örnek olarak bu konuya değinir)

* Oslo-2 görüşmeleri 2009 Mart başında olur. PKK 14 madde, Türkiye 13 madde ile katılır. 29 Mart seçimleri için sükûnet talep edilir. Gereken yapılır. Newroz da sorunsuz geçer. Fakat bu anlaşma sağlanan maddelere cevap çok geçmeden yine gelir. 15 gün kadar sonra KCK operasyonları başlar, ilk dalgada tüm seçilmişler alınıp ellerine kelepçe vurulur. Bir sonraki Oslo toplantısında KCK gündemi masadadır. Afet Güneş “Bu operasyonların devlet içindeki başka bir grup tarafından yapıldığı, kendilerinin kontrolü sağlayamadığı, üzerinde duracakları ve kontrolü sağlayacakları” sözünü veriyor

* 13 Eylül 2009’da yapılan Oslo-5 toplantısına Hakan Fidan ilk defa katılıyor. Yanında silahlı koruma vardır, itiraz edilince “İsrail’den korunmak için” der. Bu görüşmelerin sonuçları da yine benzerdir. Oslo-5’de mutabakata varılan maddeler, sözler kayıt altındadır. Fakat devlet bunun karşılığı olarak attığı adımlar şöyle: KCK ikinci dalga, DTP’nin kapatılması ve Eş başkanları Aysel Tuğluk ile Ahmet Türk’ün milletvekillikleri düşürülmesi, siyaset yasakları. Habur’dan gelen barış grubu üyelerinin tutuklanması. Ayrıca Avrupa’ya da sıçratılır operasyonlar. Brüksel’deki Kürt medyasına operasyon düzenlenir. 

* Oslo-10 toplantısı(Mayıs 2011) en önemlisi kabul ediliyor. Muhammet Dervişoğlu da katılır. Mutabakat sağlanır ve “hükümete ileteceğiz, artık onların işi” der Hakan Fidan ile.  Haziran seçimleri vardır. Demokratik Çözüm projesi devreye girmek üzeredir. Erdoğan seçimlere üç gün kala, çıktığı TV programında “Ben olsam 1999’da Öcalan’ı idam ederdim” diyerek cevap verir. Yine her şey yıkılır.

* 2013’te gerilla çekilmeye başlayınca, yasal adım atması gereken hükümet adına Bülent Arınç “cehenneme kadar gitsinler” diyerek sabote eder.

* 2014’te dönemin Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay İmralı Adası’na giderek, gereken siyasi ve yasal adımların atılacağına dair taahhütte bulunur. Atalay bu görüşmede, Öcalan’a “hayal edemeyeceğiniz adımlar atılacak” der. Çok geçmeden bu adımlar ortaya çıkar. Tam bu esnada “Çökertme planı” hazırlanıyormuş. 

* Dolmabahçe Mutabakatı ve Süleyman Şah operasyonu ile ilgili detaylar da gayet ilginç. O ara Başbakan olan Davutoğlu, Selahattin Demirtaş üzerinden Salih Müslim ile görüşmek istediğini söyler. Rojava heyeti ile Dolmabahçe’de görüşme alınır.

Daha pek çok detay eklemek mümkün. Yaşanan pek çok olay var geçen on yılda. Anlaşılan, görüşülen, konuşulan şeylere ve onlara karşılık gelen durumlara baktığımızda ahlaki olarak insanı zorlayan bir durum var. İktidarı sağlamak adına her seferinde sürece yayma, yalan atma, pragmatist olma ve özel savaş yürütme görülüyor. Sürekli ateşkes talebi var. Sürekli tek taraflı bir durum! Hepsinde tasfiye amaçlanıyor. PKK “biz samimiydik” diyor.

Her seferinde belki bir umut kapısı aralanır düşüncesi ile masaya geçiliyor.

Her seferinde tekrar eden hatalar zincirine rağmen yine masaya oturan PKK kandırıldı mı? Kandırıldığını düşünmüyorum. Yaşananları böyle yorumlarsak eksik ve haksızlık olur. Mesele bu kadar basite indirgenemez. Her görüşmeyi, her ateşkesi, her adımı devlet “geri adım atma, güçsüzlük” olarak kodluyor. Oysa barışın ne kadar değerli olduğunu, bu kanın durması gerektiğine inanan ve siyasal çözüm talep eden tarafın ise masaya oturmama “lüksü” yok. Ortada bin yılların sorunu var, dünün değil. Haliyle en ufak bir şans bile değerlendirmeye muhtaçtır. Bu bir diplomasi işidir. Bir taraf için “mecburiyet” olan şey, diğeri için sıradan bir oyalama olmuş. Bir tarafın varlık olarak gördüğü şey, diğerinin yokluk oluyor. Böyle olunca da ileri gidileceğine, daha da geri gidildi.

Kitabın yazarı Dicle, tüm bu kayıtlardan sonra anladığım şey diyor: “Bu görüşmeler olmasaydı bugün daha iyi bir yerde olurduk”. Çünkü kitabın alt başlığında denildiği üzere “Kürt sorununun çözümüne ilişkin ‘çözüm süreci’ operasyonu” var ortada. Tüm çözüm lafları, çözümsüzlüğü derinleştirmek üzerine kurgulanmış başından beri. Belgelerin bize söylediği şey bu.

İsrail-Filistin savaşının tarihini roman olarak, akıcı bir içerikle sunan Sandy Tolan imzalı “Limon Ağacı“ kitabının son cümlesi çarpıcıdır. “Düşmanımız, bizim sahip olduğumuz tek ortağımız” der. Çünkü savaştığın ile barışırsın. Kürt ve Türk cephesinde de nihai varılacak durak budur! Neticede diyalog kurma ihtiyacı öteki ile anlaşma ihtiyacıdır da. “Hikâyelerini bilmediklerimiz, en çok düşman olduklarımızdır” diyor Zizek.

Barış bir politika ve ahlak işidir. Ve bu amaca ulaşmak için doğru araçlar geliştirmek gerek. Temiz bir amaca kirli araçlarla ulaşılmaz. Diyalog, konuşmak en temiz ve siyaseten doğru araçlardan biridir. Alman varoluşçu düşünür K.Jaspers’in ifade ettiği üzere “Var olmak, kişi ancak özgür olduğunun bilincinde olursa olur. Ötekinin özgürlüğü de bizim için bir koşuldur.” Yine Jaspers özgürlüğe dair çeşitli yönlerden yaklaşırken belirttiği noktalardan biri de özgürlüğün özneler arası bir ortamda gerçekleştiği, ötekinin özgürlüğüm için hem muazzam bir destek hem de azımsanmayacak bir köstek olduğu gerçeğidir. Türk, Kürdü nesneleştirme derdine girerse öznelliğini kaybeder.

Sonuç olarak,

Bu görüşmelerden çıkacak olumlu sonuç ki hiçbir engel yoktu bunun önünde, bugün bambaşka gündemler demekti. Türkiye tarafı da açıklama yapmalıdır. Belgelerin ifşa ettiği gerçeklerden ve sorumluluklardan kaçmamalı.(Çok saf bir istek olduğunun farkındayım)

Sri Lanka, Taliban, El Kaide plan veya modelleri bu yapısal meseleyi çözmez. En zoru konuşabilmek, birbirini anlayarak konuşabilmektir. Belgeleri okuduktan sonra geldiğimiz noktaya, kaçan tarihi fırsatlara üzülmemek, kahrolmamak elde değil. Sonuç olarak yine elde var öfke!

kaynak: BİANET


Özgür Amed Kimdir? Diyarbakır Kulp doğumlu gazeteci yazar. Yazıları Özgür Gündem ve yuksekovahaber.com’da yayınlanıyor. Siyasi analizlerinin yanı sıra Kürt mizah yazınının öncü isimlerinden biri olan Özgür Amed’in “Kürdocul İşler” (Tevn Yayınları – 2011) adlı bir kitabı var. Özgür Amed Roboski Katliamının ardından Diyarbakır’da katıldığı yürüyüş nedeniyle 31 Aralık 2011’de gözaltına alınmıştı. Açılan davada verilen 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası onandığı için 23 Şubat 2015 günü Diyarbakır D Tipi Cezaevine kondu.

 

Gazedda

Gazedda

Gazeddakıbrıs yurttaş gazeteciliği anlayışı ile yayın yapan, yurttaştan yana taraf olan ve gazetecilikte meslek etiği ilkelerine inanan bir yayın organıdır. Gazeddakıbrıs her koşulda barıştan yanadır.

ABD-Türkiye Krizi | Halil Savda
DÜNYADAN YAZARLAR

Erdoğan Trump İle Yeni Bir Dostluk Kurabilir Mi? | Paul Taylor | The Guardian

Gazedda
29 Ocak 2025

Paul Taylor yazdı: ABD-Türkiye ilişkileri açısından belki de en büyük risk, Esad sonrası güvenlik boşluğunda fiilen komşu haline gelen Türkiye ve İsrail'in Suriye'de doğrudan karşı karşıya gelme ihtimalidir.

Devamı içinDetails
Doların Küba’ya Dönüşü: Uzun Bir El Sürgündekilerin Cebine Dalıyor | Carla Gloria Colomé | EL PAÍS 
DÜNYADAN YAZARLAR

Doların Küba’ya Dönüşü: Uzun Bir El Sürgündekilerin Cebine Dalıyor | Carla Gloria Colomé | EL PAÍS 

Gazedda
27 Ocak 2025

Kübalılar 2025'e uyandıklarında ülke aynıydı, ancak liderleri onlara her şeyin farklı olacağına dair güvence vermişti.

Devamı içinDetails
Cinsiyet konusundaki kararnamesinden sonra Trump yasal olarak ilk kadın başkan mı? | Arwa Mahdawi | The Guardian
DÜNYADAN YAZARLAR

Cinsiyet konusundaki kararnamesinden sonra Trump yasal olarak ilk kadın başkan mı? | Arwa Mahdawi | The Guardian

Gazedda
26 Ocak 2025

Trump ikinci dönemine, aralarında cinsiyetin gebe kalındığı anda başladığını belirten bir kararnamenin de bulunduğu bir dizi kararnameyi imzalayarak başladı

Devamı içinDetails
İsrail Suriye’de ilerliyor: ‘Bir sorundan kurtulduk ve başka bir sorunla uyandık’ | Antonio Pita | El Pais
DÜNYADAN YAZARLAR

İsrail Suriye’de ilerliyor: ‘Bir sorundan kurtulduk ve başka bir sorunla uyandık’ | Antonio Pita | El Pais

Gazedda
12 Aralık 2024

Ahmed titreyen eliyle sigara içiyor ve gergin bir şekilde ayağını hareket ettiriyor. 27 yaşında ve Pazar günü diktatör Beşar Esad'ın devrilmesinin ardından yaşanan karışıklığı fırsat bilen İsrail ordusunun son yarım...

Devamı içinDetails
Amerikan aşırı sağı Donald Trump’ın dönüşüyle cesaretlendi | Nicholas Dale Leal | El Pais
DÜNYADAN YAZARLAR

Amerikan aşırı sağı Donald Trump’ın dönüşüyle cesaretlendi | Nicholas Dale Leal | El Pais

Gazedda
12 Aralık 2024

Cumhuriyetçilerin zaferinin ardından neo-Nazilerin ve beyaz ırkın üstünlüğünü savunanların faaliyetlerinde bir artış yaşandı, ancak birçoğu kendilerini Trumpist hareketin bir parçası olarak görmüyor Bu sadece bir halk tiyatrosu grubunun Anne Frank'ın...

Devamı içinDetails

YAZARLAR

Ortaokullarda Başörtüsü Yasağının Kaldırılmasının Düşündürdükleri
Umut Bozkurt

Ortaokullarda Başörtüsü Yasağının Kaldırılmasının Düşündürdükleri

Umut Bozkurt
23 Mart 2025
Sizin Bu Suskunluğunuz Bizi Sağır Ediyor
Konuk Yazar

Sizin Bu Suskunluğunuz Bizi Sağır Ediyor

Konuk Yazar
22 Mart 2025
Kırılgan Ahlaklar, Kamusal Sorumluluklar
Engin Kara

Kırılgan Ahlaklar, Kamusal Sorumluluklar

Engin Kara
22 Mart 2025
Çalıyor

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

KIBRIS
Romanya’da Rusya Yanlısı Aday Yeniden Reddedildi, Aşırı Sağcılar Polisle Çatıştı

Romanya’da Rusya Yanlısı Aday Yeniden Reddedildi, Aşırı Sağcılar Polisle Çatıştı

DÜNYA
“Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”: Edip Akbayram Hayata Veda Etti

“Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”: Edip Akbayram Hayata Veda Etti

SANAT
Zelenski’yi Kameralar Önünde Aşağıladılar

Zelenski’yi Kameralar Önünde Aşağıladılar

DÜNYA
“Emekli” Tavuklar Kıbrıs Zeytinliklerinde “Çalışıyor”

“Emekli” Tavuklar Kıbrıs Zeytinliklerinde “Çalışıyor”

İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
Cyprus Mail Yurttaşlara Sordu: Kıbrıs’ı Yabancılara Mı Satıyoruz?

Cyprus Mail Yurttaşlara Sordu: Kıbrıs’ı Yabancılara Mı Satıyoruz?

KIBRIS

İzel Seylani: Birlikte hayal etmeyi başardığımızda… | Video

SANAT
İsrail’in yerle bir ettiği Gazze havadan görüntülendi | Video

İsrail’in yerle bir ettiği Gazze havadan görüntülendi | Video

DÜNYA
Yunanistan’da ABD tanklarına barikat: Katiller evinize dönün

Yunanistan’da ABD tanklarına barikat: Katiller evinize dönün

DÜNYA
Scholz’un konuşması kesildi: “Filistinlilerin kanı sizin ellerinizde” | Video

Scholz’un konuşması kesildi: “Filistinlilerin kanı sizin ellerinizde” | Video

DÜNYA

Instagram

Takip et

  • Bekir Paşa Lisesi öğretmenleri Eğitim Bakanlığı
  • Tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu paylaşımında TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alarak “Korkunun ecele faydası yok! Öyle de yenileceksin! Böyle de yenileceksin. Haklılığımıza, cesaretimize, tevazumuza, güler yüzümüze yenileceksin!” dedi.

https://gazeddakibris.com/imamoglu-demokrasi-meydanlarinda-sesinizi-yukseltin/
  • Tel Aviv’de toplanan onbinlerce kişi, Netanyahu
  • Güney Kore, Japonya ve Çin dışişleri bakanları, Kore Yarımadası
  • 21 Mart Dünya Irkçılık Karşıtı Gün nedeniyle Kıbrıs
  • "AKP’nin Kuzey Kıbrıs’a yaptığı müdahaleleri beni de herkes gibi rahatsız ediyor. Ancak o rejimin buraya dayattığı politikaların hıncını başını örten orta okul öğrencilerinden çıkarmamalıyız."

https://gazeddakibris.com/ortaokullarda-basortusu-yasaginin-kaldirilmasinin-dusundurdukleri/?utm_source=instagram-business&utm_medium=jetpack_social
  • Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve beraberindekiler, CHP
  • Gençlik Federasyonu açıklamasında 22 Mart Cumartesi akşamı, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) kampüsünde yaşanan ve kamuoyuna yansıyan olayların demokratik değerler ve ifade özgürlüğü açısından endişe verici olduğu belirtildi.

https://gazeddakibris.com/genclik-federasyonundan-polise-daudeki-garabet-tutumdan-donun/?utm_source=instagram-business&utm_medium=jetpack_social

Gazedda Sosyal Medya

SON EKLENENLER

Gençlik Federasyonu’ndan Polise: DAÜ’deki Garabet Tutumdan Dönün

Gençlik Federasyonu’ndan Polise: DAÜ’deki Garabet Tutumdan Dönün

2 ay önce
KTOEÖS: Öğretmenlere Yönelik Sahte Hesaplar Üzerinden Sosyal Medyada İtibarsızlaştırma Kampanyası Ve Provokasyonlar Yapılıyor

KTOEÖS: Öğretmenlere Yönelik Sahte Hesaplar Üzerinden Sosyal Medyada İtibarsızlaştırma Kampanyası Ve Provokasyonlar Yapılıyor

2 ay önce
İmamoğlu: Demokrasi Meydanlarında Sesinizi Yükseltin

İmamoğlu: Demokrasi Meydanlarında Sesinizi Yükseltin

2 ay önce
Siyaset Bilimci Şebnem Oğuz: Erdoğan Muhalefeti Bölmeye ve Uysal Bir Muhalefet Yaratmaya Çalışıyor

Siyaset Bilimci Şebnem Oğuz: Erdoğan Muhalefeti Bölmeye ve Uysal Bir Muhalefet Yaratmaya Çalışıyor

2 ay önce
Barolar Birliği: Yargının Tarafsızlığına Yönelik Bir Darbe

Barolar Birliği: Yargının Tarafsızlığına Yönelik Bir Darbe

2 ay önce

Gazedda Facebook

Gazedda Facebook
Gazedda

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.