Birleşmiş Milletler (BM) iklim elçisi Mark Carney, Londra‘daki Net Sıfır toplantısında, Ukrayna’daki savaşın yarattığı enerji krizini hafifletmek için iklim hedeflerini erteleyenlere seslendi ve bunun gelecekte daha “radikal” eylemler gerektireceğini söyledi.
İngiltere Merkez Bankası eski başkanı Carney, Rusya‘ya uygulanan yaptırımların küresel enerji arzı ve yaşam maliyeti üzerindeki etkisinin farkında olduğunu ancak iklim hedeflerinin raydan çıkmasının ve küresel ısınmada 1,5 derecelik sınıra ulaşılması riskinin göze alınamayacağını belirtti.
Carney bu konuşmayı, Birleşik Krallık‘taki iklim şüphecisi Net Sıfır İnceleme Grubu (Net Zero Scrutiny Group)‘taki muhafazakar milletvekillerinin, yeşil vergilerde kesinti ve fosil yakıt üretiminde artış çağrısından sonra yapıyor. Gruptaki muhafazakarlar, yaşam maliyetindeki artış için hükümetin yeşil politikalarını suçluyor.
Ancak Birleşik Krallık’ta net sıfır hedeflerini ertelemeye yönelik herhangi bir girişim, 2008 İklim Değişikliği Yasasını ihlal etmek veya yürürlükten kaldırmak anlamına gelecek. Yasaya göre, İngiliz hükümetleri mevcut parlamentonun görev süresinin ötesine geçen beş yıllık karbon bütçeleri belirliyor ve İngiltere’nin altıncı karbon bütçesi 2035’e kadar uzanıyor.
Öte yandan İngiliz banka Barclay’s de geçen hafta, Ukrayna savaşı sebebiyle kendi belirledikleri iklim hedeflerini karşılama kapasitelerinin kısıtlandığına dair açıklamalar yapmıştı.
Barclay’s, işgalin etkilerinin, 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşmayı hedefleyen emisyonları azaltma çabalarını etkileyebileceğini söylemiş; hissedarların beşte biri, iklim stratejisinin kaldırılması yönünde oy kullanmıştı. Oylamanın yapıldığı toplantı, Extinction Rebellion‘dan (Yokoluş İsyanı) iklim aktivistlerinin protesto gösterilerine sahne olmuştu.
Ancak Carney, iklim hedeflerinin ertelenmesi çağrılarının aksine, Rus işgalinin yeşil enerjiye yatırımı arttırması gerektiğini söyledi:
“Rusya’nın savaşı, esnek bir sisteme, daha çeşitli ve güvenilir tedarikçilere ihtiyaç duyduğumuzu bir kez daha gösterdi. Kısa vadede arz güvenliğini sağlamanın bedelleri yükselecek ve orta vadede daha fazla atıl varlık riski olacak.”
Hızlanmamız gerekiyor, yavaşlamamız değil
Rus petrolüne alternatif bulma çabalarının kısa vadede daha yüksek emisyonlara yol açtığını söyleyen Carney, “Ama biliyoruz ki iklim için emisyonların nedeni değil, sadece miktarı önemli. Şimdi ne kadar çok emisyona sebep olursak, daha sonra o kadar fazla radikal eyleme ihtiyaç duyulacak. Hızlanmamız gerekiyor, yavaşlamamız değil” dedi.
Carney Avrupa’da enerji piyasalarının dünyadaki gelişmelerle yaşadığı kopukluklara dikkat çeken BM iklim elçisi, “Gelişmiş ekonomilerdeki haneler, felç edici enerji faturalarıyla karşı karşıya. Dünya genelinde gelişmekte olan ülkelerde de enerji yoksulluğu kötüleşiyor. Ve tüm bunlar olurken, iklim krizi büyüyor; geleceğe şu ankilerden çok daha zorlu maliyetler yüklüyor” şeklinde konuştu.
Carney, yeşil enerjiye yatırımın güvenilirliğini vurguladı:
“Temiz enerji sistemleri bir kez inşa edildiğinde, daha uygun maliyetli, verimli, dayanıklı ve güvenilirdir: Hiç kimse rüzgarın veya güneşin sahibi değildir ve hidrojen kelimenin tam anlamıyla her yerde bulunur.”