Atanmış Cumhurbaşkanı Ersin Tatar‘ın şikayeti üzerine polise ifade veren Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mine Atlı, şikayet konusunun “vatan hainliği” ifadelerinin olduğunu açıkladı.
Polise ifade vermesinin ardından TDP Genel Merkezi’nde basına konuyla ilgili açıklamada bulunan Atlı, polisin aradığı an ifade özgürlüğünün yani Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. Maddesi’nin ihlalinin başladığının kabul edildiğini belirterek, AİHM’in ve evrensel hukukun tutumunun, “Bir kişinin rütbesi ne kadar yükselirse o kadar tolerans sahibi olmalıdır” şeklinde olduğunu ifade etti.
Atlı, “Nasıl ki ben Parti Başkanı olmadan önce bir takım ağır eleştirilere maruz kalsam hukuk yoluna başvururdum ancak şimdi ise hakarete varan eleştirileri hazmetmek durumundaysam, Tatar da aynısını yapmak zorundaydı. Bu demokrasinin bir parçasıdır. Ancak Tatar, hukuk devletini hiçe sayan, ifade özgürlüğü hakkını hiçe sayan, bu ülkede insan haklarının değil faşizmin süre geldiği bir iklim yaratma derdindedir” dedi.
“Bu dava ikame edilirse ‘vatan hainliği’ içeriği de tartışılacak”
Söylemek istedikleri her şeyi söylemeye devam edeceklerini, bugün Anayasa’da “vatan hainliği” maddesi olmasının dahi utanç olduğunu söyleyen Atlı, ancak bu maddenin olması nedeniyle demokratik işlevsellik açısından tartışmaya açma hakkına sahip olduklarını belirtti.
Atlı, “Bu dava ikame edilirse ‘vatan hainliği’ içeriği de tartışılacak, TC-kktc ilişkileri de tartışmaya açılacak. Bu ülkenin menfaatinin kimler için gözardı edildiği tartışılacak. Savunmam bellidir, ‘makul yorum’ hakkını sonra da ‘ifade özgürlüğü’ müdafaasını kullanacağız” dedi.
“Korkmuyorum, saygı duymuyorum”
Tatar’la hiç tanışmadığını, kendisine saygı duymadığını söyleyen Atlı, bunun sebebini de şöyle açıkladı;
“Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yapılan müdahalelere izin vermişlerdir. Bu irade gasbıdır, Kıbrıslıtürkleri hiçe saymaktır. Kıbrıslıtürkler kimi seçeceği konusunda yeterli akla sahiptir. İrade gasbına kapı açmışlardır. O gün toplum olarak da gerekli tepkileri vermedik. Yaşananları asla ve asla hazmetmememiz gerekir” dedi.
“Mesele Kıbrıs Türk halkının kendisidir”
Müdahale edilen kesimin daha önce sol olduğunu ancak şimdi kktc’nin varlığını savunanların dahi müdahalelere maruz kaldığını hatıratan Atlı, buradan çıkarılacak sonucun da, meselenin sağ-sol değil Kıbrıs Türk halkının kendisi olduğu gerçeğinin açığa çıkması olduğunu belirtti.
Şikayete konu olan paylaşım ise şu şekilde;