İkinci Dünya Savaşı patladığında, Kıbrıs Komünist Partisi illegalite koşullarında faaliyet gösteriyordu. Halkların faşizme karşı verdikleri büyük mücadele yeni koşullar yarattı. Yeni durumda yasal faaliyet için koşulların oluştuğunu doğru olarak gören KKP, bu durumu değerlendirme kararını alarak toplumun ilerici unsurlarıyla birlikte yeni bir parti kurma girişimini üstlendi. 14 Nisan 1941 tarihinde Skarinu’da yapılan toplantıda Emekçi Halkın İlerici Partisi’nin (AKEL) kuruluş kararı alındı.
AKEL kuruluşunun daha ilk gününden itibaren net olarak, faşizme karşı mücadele eden güçlerle aynı safta yer alarak, politik ve ideolojik tutumunu ortaya koydu. Üç yıllık bir süre KKP illegal ve AKEL legal koşullarda paralel bir şekilde faaliyet sürdürdüler. 1944 yılında emekçilerin iki partisinin varlığına gerek olmadığı kararı alındı ve KKP ile AKEL birleştiler.
AKEL’in ve Halk Hareketinin tarihine mührünü vurmuş olan Hristoforos Conis, AKEL’in kuruluşunun 80. Yıldönümünde kendisiyle yapılan söyleşide “Çocukluğumdan itibaren, Halk Hareketine dahil olduğum günden beridir AKEL benim için bütün bir hayattır” diye konuştu. Köyü Kondea’da henüz 16 yaşındayken Halk Hareketi ile ilişkisinin başladığını söyleyen Conis, 1947’de partinin üyesi olduğunu ve o günden itibaren hayatının parti ile bağlandığını söyledi.
Partinin liderliğinde Pulitis Servas’tan Fifis Yuannu’ya ve ardından Ezekias Papayuannu’ya kadar yaşanan değişiklikleri bizzat yaşadığını ifade eden Conis, 1955 Aralık’ında Britanyalıların AKEL’i yasadışı ilan ettiklerini ve partinin illegalite koşullarında faaliyetini sürdürmesinin 1959’a kadar sürdüğünü hatırlatarak, kendisinin önce PEO’da ve ardından AKEL’de profosyonel olarak çalışmaya o yıllarda başladığını söyledi. Hristoforos Conis bugün de partiye ve Halk Hareketine bağlılıkla hizmet eden gençlerin olduğunu ancak o yıllarda komünistlerin ne kadar zor koşullar altında olduğunu ve çalışma şekillerini anlamanın günümüz koşullarında pek kolay olmadığının da altını çizdi.
Conis “biz bu mücadeleye tüm hayatımızı adadık ve hiçbir şey almayı talep etmedik. Sadece verdik. Bu nedenle de halkımıza, yurdumuza sunduğumuz hizmetten memnuniyet ve onur duyduk” diye konuştu.