Atanmış Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, kendisine Halil Falyalı hakkında soru soran Halk TV Muhabiri’ni dışarı çıkardı. Tatar’ın muhabire, “Güney Kıbrıs’ta Rus mafyası jilet atıyor. Güney Kıbrıs’ın Cumhurbaşkanı kara para aklıyor. Tüm pis işlerin içerisinde. Siz bana Falyalı’yı soramazsınız” dediği ifade edildi.
Halk TV’de yayımlanan habere göre, muhabirin sormak istediği sorulara müdahale edildiği de ifade edilirken, muhabirin röportajın yapıldığı odaya girerken çantası ve telefonunun alındığı ve tüm ısrarlara rağmen ses kaydı alınmasına izin verilmeyeceğinin aktarıldığı belirtildi.
Röportajın ilgili kısmı şöyle:
“Randevu saatinde Lefkoşa’da bulunan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaydım. Beni Cumhurbaşkanı Tatar’ın basın danışmanı Aydın Akkurt karşıladı. Röportaj öncesi benimle çay içen Akkurt soracağım soruların içeriğine ilişkin kendisini bilgilendirmemi istedi. Bazı konu başlıklarını kendisine aktardım. Kıbrıs’ta öldürülen gazeteci Kutlu Adalı cinayetine ilişkin yürütülen soruşturmada da son durumu Tatar’a sormak istediğimi belirtmem üzerine Akkurt aniden gerilerek, “Bu konuyu soramazsınız. İzin vermem. Dünya cayır cayır yanıyor, siz Kutlu Adalı’dan bahsediyorsunuz. Adalı’nın Uğur Mumcu gibi olduğu söyleniyor. Hayır değildi” dedi. Soracağım sorulara müdahale edemezsiniz diye yanıt verdim. Danışman Akkurt, “Başbakan gelecek. Cumhurbaşkanı’mızın vakti yok. 5 dakika da tüm sorularınızı sorun” dedi.
Bu gerilimli hava içerisinde Tatar’ın sekreteri tarafından çağrıldık. Röportajın yapıldığı odaya girerken çantam ve telefonum alındı. Tüm ısrarlarıma rağmen ses kaydı almama izin verilmeyeceği aktarıldı. Kalemim ve defterimle Tatar’ın odasına geçtim. Basın danışmanı da bu görüşme sırasında yanımızda bulundu.
Önceden alınan randevuya rağmen Tatar ile görüşme için sadece 5 dakika sürem olduğu söylendi. Anlaşılan soracağım soruların önüne süre kısıtlamasıyla geçilmek isteniyordu. Tatar’ın odasında 10 dakika kalabildim. Tatar’a Halil Falyalı cinayetine ilişkin sorduğum soru başta Cumhurbaşkanı Tatar’ı ve basın danışmanını öfkelendirdi. Tatar ayağa kalkarak bağıra bağıra soruma dair bir şeyler söylerken, basın danışmanı ‘bu soruyu soramazsınız’ diyerek kükrüyordu. Odadan hızlıca çıkarıldım. Basın danışmanı Akkurt eşyalarımı alarak Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı terk etmemi söyledi. Bununla da yetinmedi, “Siz gazeteci değil tetikçiniz… Buraya gelme amacınız belli oldu” dedi.