Kıbrıs Nükleer Karşıtı Platform, Japonya Fukushima Nükleer Santrali‘nde meydana gelen felaketin yıldönümünü olduğunu hatırlatarak, Türkiye’nin güney kıyısında adaya çok yakın bir noktada olan Akkuyu Nükleer Santrali’nin inşaatının devam ettiğine ve olası risklere dikkat çekti.
Fukushima Nükleer Santrali felaketinin üzerinden 11 yıl geçti
Kıbrıs’ın her iki yanındaki siyasi partilerin, sendikaların, derneklerin, örgütlerin oluşturduğu Kıbrıs Nükleer Karşıtı Platform yaptığı yazılı açıklamada, 11 Mart 2011 tarihinde meydana gelen Japonya’daki Fukushima Nükleer Santrali’ndeki felaketin üzerinden 11 yıl geçtiğini hatırlattı.
Tesisin, 9 derecelik (Richter ölçeği) bir depremin ve bunun sonucunda meydana gelen tsunaminin etkisine dayanamadığının hatırlatıldığı açıklamada, “Bu tür olaylar, her zamanki kazalar olarak kabul edilebilir mi? Sismojenik alanlarda nükleer santral inşa etmek ne kadar riskli ve neden yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik etmiyorsunuz? Tartışma Akkuyu örneğinde geçerlidir” denildi.
“Akkuyu Nükleer Santrali, Kıbrıs’a Ankara’dan daha yakın”
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi;
“Kıbrıs Nükleer Karşıtı Platform, Kıbrıs’ın her yerinden örgütlerden oluşuyor. Birkaç yıldır Türkiye’nin güney kıyısında, adamıza çok yakın olan Akkuyu Nükleer Santrali’nin inşaatı devam etmekte olan risklere karşı toplumun farkındalığını artırıyor ve santralin 2023 yılında faaliyete geçmesi bekleniyor.
Tesisin güvenlik sistemlerinde meydana gelebilecek bir arızanın veya depremin etkisi yüksek risk oluşturmaktadır. Akkuyu’ya Ankara’dan çok daha yakın olan Kıbrıs için sonuçlar kaçınılmaz olarak felaket olacaktır. Bölgemiz siyasi olarak istikrarsız ve bu da riskleri önemli ölçüde artırıyor.
“Zaporizhzhia nükleer santralinde çıkan yangın…”
Ayrıca, bir nükleer santralin günlük olarak işletilmesi bile, radyoaktif atıkların bertarafı ve deniz suyunun termal kirliliği nedeniyle insanlar, su yaşamı ve genel olarak çevre için bir tehlike oluşturmaktadır. Kesin olmak gerekirse, nükleer gücün “barışçıl kullanımı” terimi anlamsızdır.
Rusya’nın ülkeyi işgali sonrasında Ukrayna’da yaşanan son gelişmeler ve Zaporizhzhia nükleer santralinde çıkan yangın hepimizin karşı karşıya olduğu nükleer tehdidin altını çiziyor.
“Nükleer silahlardan arınmış bir dünya için”
Avrupa’nın Ukrayna’daki en büyük nükleer santrali Zaporizhzhia, Rus askeri güçleri tarafından ele geçirildi ve Ukrayna acil servisleri, Zaporizhzhia NPP’nin Energodar’daki eğitim binasında çıkan yangının söndürüldüğünü doğrulamasına rağmen, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı yaptığı açıklamada, nükleer santraldeki “ciddi durum nedeniyle olay ve acil durum merkezini 7/24 tam müdahale moduna” geçiriyordu.
Kıbrıs Nükleer Karşıtı Platform, bir Akdeniz ve nükleer silahlardan arınmış bir dünya için hem Kıbrıs’ta hem de yurtdışındaki tüm kesimlerle sesini birleştiriyor! Dahası tüm ülkeleri Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması’nı (TPNW) imzalamaya, onaylamaya ve saygı duymaya çağırırız”