Kıbrıs’ın kuzeyinde gözaltına alınan Ö.T. ile İstanbul’da yakalanan Mustafa Söylemez’in cinayetin olduğu gün aynı otelde bulunup, görüştüklerine dair görüntüler ortaya çıktı. Sözcü Gazetesi’nden gazeteci Saygı Öztürk bugünkü yazısında cinayetle ilgili olarak; kktc’de gözaltına alınan Ö.T. ile İstanbul’da gözaltına alınan Mustafa Söylemez’in cinayetten önce otelde birlikte giriş-çıkış yaptıklarına ilişkin kamera kayıtları bulunduğunu yazdı.
Gündeme getirdiği onca önemli iddia araştırılıp soruşturulmadı. “Her konunun içinde önemli isimler var. O yüzden mi dokunulamıyor, araştırılamıyor?” sorusu akla geliyor. Onlara dokunulamayınca, Cumhuriyet Savcısı araştırma-soruşturma yapamayınca olaylar da küllenip duruyor. Dahası, “Konuştu da ne oldu?” denilip belki benzer açıklama yapacak olanların da önü kesilmiş oluyor.
Hakkında yakalama kararı çıkarılan Sedat Peker’in, adını verdiği isimlerden birisi de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) otelleri, kumarhaneleri olan Halil Falyalı’ydı. Oteller, kumarhaneleriyle, bahis oyunlarıyla gündemde olan Falyalı’nın, Türkiye’de de yakın ilişkide olduğu belirtilen isimlerle ilişkileri gündeme getirildi. Doğruluk derecesi ancak araştırma sonucu ortaya çıkabilecek iddialar arasında uyuşturucu kaçakçılığı da yer alıyordu.
El değiştirme
Prof. Dr. Kemal Gürüz’ün Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı döneminde, KKTC’yi “Üniversite adası”na dönüştürme planı vardı. Çok önemli adımlar da atıldı. Bu haliyle bile dünyanın değişik ülkelerinden KKTC’ye öğrenim için gelen binlerce genç var. O sakin, herkesin birbirini tanıdığı ülke, son yıllarda birçok olumsuzluklarıyla gündeme gelir oldu.
KKTC’de organize suç örgütlerinin mücadelesi var. Ülkemizde yaşanan olaylar sanki KKTC’ye taşınmış durumda. Kara para, uyuşturucu, organize suç örgütleri, haraç ve benzeri olaylar sıkça yaşanıyor. Kısa süre önce iş insanı Bulut Akacan’dan 1 milyon Sterlin haraç istendi. Vermeyince babası Mehmet Akacan’ı “uyarı” niteliğinde bacağından vurdular. Ülkede önemli bir siyasi güce sahip, bazı isimlere verdiği destekle de tanınan Halil Falyalı da, yine bu mücadele sonucu öldürüldü.
Batmanlı Ö.T.
KKTC Emniyet Genel Müdürlüğü, Türk Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı olarak görev yapıyor. Falyalı cinayetinin aydınlatılması için büyük çaba gösteriliyor. MOBESE kayıtlarının incelenmesinde ilginç görüntülere ulaşıldı.
Anlaşılıyor ki, suç örgütüne Falyalı ile ilgili içeriden bilgi verenler var. Falyalı’nın o gün zırhlı aracına binmemesi, zırhlı araca eşi ve çocuğunu bindirmesi de ilginç bir ayrıntı. Otelinden ayrılırken, dışarıda onun çıkışını bekleyen iki araç olduğu anlaşılıyor. Falyalı’nın hangi araçta olduğu, tetikçilere bildiriliyor.
KKTC’ye yasadışı yollarla uzun namlulu silahlar sokulabilmiş. Anlaşılan tetikçiler de deneyimli. Çünkü hareket halindeki araca sıkılan kurşunlardan 7’si Falyalı’ya isabet ediyor. Aracın şoförü öldürülüyor. Bu durum, tetikçilerin sıradan kişiler olmadığını ortaya koyuyor. Dahası, yaralamak için değil, “öldürmek” için hedef aldıkları da ortada. İlk gün gözaltına alınanlardan Ö.T.’nin Batmanlı ve tetikçi grupla yakın ilişki içinde olduğunu ortaya koyacak bilgilere ulaşıldı.
Alan genişletme
Ö.T. bir kumarhanede yakalandı. Cebinde, sabah kalkacak uçak için bilet vardı. KKTC’ye sanki kumar oynamaya gelmiş, sabah uçağıyla da Türkiye’ye dönecekmiş izlenimi yaratıyor. Bu kişinin gözaltına alınmasından sonra bazı gelişmeler oldu. KKTC Polisi, cinayetle bağlantılı olabilecekleri gerekçesiyle son günlerde KKTC’ye gelenlerin isimlerini belirledi. Türkiye ile temasa geçildi ve şüpheli olabilecek isimler saptandı. İşte onlardan İstanbul’da gözaltına alanınlar olduğunu Emniyet Genel Müdürlüğü açıkladı.
Olayla bağlantılı olarak gözaltına alınanlara bakıyorsunuz, geçmişte de organize suçlara karışmış. Artık, Türkiye’de faaliyetle kalmayıp alan genişletiyorlar. KKTC, organize suç örgütleri için önemli. 27 yıl önce de Türkiye’de “Kumarhaneciler Kralı” olarak bilinen Ömer Lütfü Topal öldürülmüştü. Öldürenler arasında emniyet mensupları da yer almıştı.
Aynı isimler
1990’lı yıllarda isimleri adam öldürme, kaçırma, vurma, haraç olaylarına katılan aynı aile mensup 3 kişi Falyalı cinayetiyle ilgile gözaltına alındı. Bu sayı daha da artacak. Bir polis müdürüyle konuştum, “Bu suç örgütünün mensuplarından bazıları emniyetten, silahlı kuvvetlerden atılma. Ailenin hepsi de tahsilli. Aralarında doktor olanlar da var. En büyük özellikleri de sorguda konuşmamaları ya da olayı farklı yöne çekecek ifadeler vermeleridir. Yani yaptıklarını söylemezler. O yüzden bazı işler bunlara ihale edilir. Eğer, bu kişilerin eylemi yaptığı belirlenirse, bilin ki kimseyi ele vermezler” dedi.
Sorma gir hanı
Bu kişiler Kalaşnikof silahları nasıl bulmuş, KKTC’ye nasıl sokmuş belli değil. Ailenin Güneydoğulu olması uzun namlulu silaha ulaşımı kolaylaştırıyor. Şunu biliyorum, Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi, her yıl önemli sayıda silah yakalardı. Şimdi, toplu silah yakalandığına hiç tanık olmuyoruz.
KKTC denilince aklımıza Dr. Fazıl Küçük, Rauf Denktaş, TMT gelir. Rahmetli Rauf Denktaş’ın kızı Ender Hanım’la sohbet ederken, o da “Adada en önemli konu güvenlik oldu. Memlekette kim nedir belli değil. Adeta KKTC, ‘Sorma gir’ hanına döndü. Yani, KKTC, güvenlik yönünden eski KKTC değil. Bunu söylediğim için de çok üzgünüm” dedi.
Falyalı dün sırlarıyla birlikte Kumyalı köyünde toprağa verildi. Onun, konuşmadan, sorgulanmadan ölümü bazı kişileri rahatlatmıştır. Belki alacak-verecek anlaşmazlığı da vardır ama asıl onun susturulması için bu cinayetin işlendiği göz ardı edilmemeli.