Damla Dabis’in GazeddaKıbrıs Web TV’de sunduğu Gazedda’nın Gündemi’nin dün akşamki konuğu Asma Al Zaben oldu. Ürdün’den Kıbrıs’a uzanan bir kadın hikayesinin konuşulduğu programda, Zaben’in yaşadıkları, uğradığı şiddet ve taciz de konuşuldu.
Zaben, Ürdün’de yaşadıkları, Ürdün’den Kıbrıs’a yolculuk ve Ürdün’ün kültürel yapısı hakkında bilgiler vererek konuşmasına başladı. Zaben açıklamasında şunları kaydetti:
“Resmi bir işlem yapabilmek için erkeğe ihtiyaç duyuluyor”
“Tecavüz, namus cinayetleri gibi konuların Ürdün’de hafif cezaları bulunuyor. Benim büyüdüğüm ortamda erkek her zaman ön plandaydı. Erkek, kadına göre üstündür. Bu halen devam ediyor. Ergenlik çağında sıkıntılar da başlamıştı. Annem de zamanında şiddet görmüş bir kadındır. Büyüdükçe, farklı düşünceleri hissetmeye başladık. Kardeşim dışarıda uzun saatler kalabilirdi. Ben geciktiğim zamanlarda sorun ortaya çıkardı. Hata yapmadığın halde sürekli suçlanıyorsun. Diğer taraftan bakınca kardeşime her şey serbest. Kadın olarak sürekli bir yargı hali vardı. Genç bir kadın olarak makyaj yapmaya yeni başladığım zaman; hep yargılanıyordum. Ürdün’de kadına hep bir ‘veli’ olmak zorundadır. Devlette resmi bir işlem yapabilmek için bir erkeğe ihtiyaç bulunuyor.
Kıbrıs’a teyzemlerin yanına geldim. Biz 7 kardeşiz. Bana en çok anlayış gösteren kardeşimle beraber beni Kıbrıs’a gönderdiler. Çünkü tatile giderken bile yanımda bir erkek olmalıydı. Babama inat olsun diye, okulumu bitirmek istemediğimi ve Kıbrıs’a yerleşmek istediğimi teyzemlere ilettim. Okulumu dondurdum. Kıbrıs’ta iş öğrendim ve o işi yapmaya başladım. Rahat ve huzurlu bir ortam geçirmiştim.
“İlk kez şiddete meyilli olduğunu 5 aylık hamileyken gördüm”
Kıbrıs’taki evliliğinden de bahseden Zaben, eski eşinin şiddete meyili olduğunu ilk kez 5 aylık hamileyken hissettiğini söyledi. Zaben konuyla ilgili yaptığı açıklamada, eşinin kendi telefonunda geçmişten kalan bir mesaj gördüğünü ve bu mesaj üzerine sinirlenerek cama yumruk attığını belirtti.
Zaben konuyla ilgili şunları söyledi:
“Eski bir mesaj vardı. Biriyle görüşecektim. Kaç sene önce olan bir olay. Ona sinir oldu. Hatırlıyorum; 5 aylık hamileydim. O gün sinirle elini cama vurdu ve kan içinde kaldı. Şiddete meyilli olduğunu o gün gördüm. Dedi ki, ‘sana karşı değildi. Sinirimden sana vurmamak için duvara vurdum’ demişti bana. Bu ileride yaşanacakların bir belirtisiydi. Zamanla aradan günler geçince bunlar unutulurdu tabii…
Eşim vatandaşlık alıp işe başladığı zaman bambaşka bir insan oldu. Evde bağırmaları yükseldi. En ufak şeyden huzursuzluklar ve aldatmalar başladı. Telefonlarına mesajlar geldiğini görüyordum. Aramızda kavgalar çıkmaya başladı. Bir tokatla başladı her şey…
“İkinci bebek düşsün diye şiddetli şekilde dövmeye başladı”
Bir tokat attı bana ve akrabalarımı çağırıp “gelin görün Asma bana konuşmuyor” diyordu. Ama akrabalarımız bilmezdi şiddet gördüğümü… Şiddet gördüm ama hep başımı dik tutmaya çalışırdım. Kendimi ezdirmemeye çalışırdım. Daha sonra ikinci çocuğu yaparak aramızdaki sorunları çözebileceğimizi düşündük.
Hep bir kız çocuk isterdim. O süreçte hamileyken, şiddetli bir şekilde dövmeye başladı. Nedeni de bebeğin düşmesini istemesiydi. Çünkü istemiyormuş. Halbuki biz anlaşarak başlamıştık bu işe.
Psikolojik şiddeti yaşadıkça anladım. Şiddete her zaman karşıydım ama bir evlilik içinde bazı kuralları görmezden gelebileceğimizi düşünmüştüm. ‘Dayanacaksın, ne de olsa eşindir’ diye düşünmekteydim. Ama artık dayanılmaz bir duruma dönüştü. Eşimi çok severdim. Kendimi polise gidip şikayet edeceğim şeklinde hiç düşünmemiştim. Polis ayağıma gelene kadar çok ciddi şiddete uğradım. 2 yıl önce 5 Mart’ta sokağın ortasında şiddete uğradım. Bir kız öğrenci bizi gördü ve polise haber verdi. Ona da minnettarım. Polis bile sorardı bana, “şikayetçi olacak mısın?”. O an benim kurtuluşumdu.
Yayının tamamını izlemek için: