AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu barikatlarla ilgili olarak Ersin Tatar ve Kudret Özersay’ın sorunlar yaratmaya çalıştıklarını söyledi.
Kiprianu, bunun tesadüfi olmadığını, üzerinde anlaşmaya varılmış olan çözüm çerçevesiyle ikisinin de hemfikir olmadığını ve çözüm çabalarını zor dorumlara sürüklemeyi arzuladıklarını dile getirdi. Bütün bunların beklenen bir şey olduğunu ifade eden Kiprianu, Cumhurbaşkanı ve hükümetin anlaması gereken şeyin –elbette doğru ilkeleri temel alacak- bir çözüme ulaşmak için yanıp kavrulanın biz olduğumuz ve bunun için inisiyatifler üstlenmemiz gerektiği olduğunu kaydetti. Andros Kiprianu, ve böylece ortaya çıkacak yararlarla ve ortaya çıkması olası sorunlarla -elbette gerekli tüm sağlık kontrolleri yapılarak- ya barikatların açılması yönünde ilerleme zorunda kalacaklarını ya da hem Sn. Tatar, hem de Sn. Özersay için bunun siyasal bedelinin olacağını belirtti.
Hükümetin şu ana kadar sadece sözlü ifadelerle yetinmesinden duyduğu üzüntüyü ifade eden AKEL Genel Sekreteri, bu yönde ciddi inisiyatifler üstlenilmesi gerektiğini vurguladı. Andros Kiprianu, zeminin ve kamuoyunun hazırlanmasının gerektiğinin ve böylece Kıbrıslıtürk toplumunun yeni liderinin belirleneceği Ekim ayında müzakerelerin mümkün en kısa sürede yeniden başlamasının gerektiğinin altını çizdi. Crans Montana’dan bu yana 3 yılın geçtiğini ve geçen her günün aleyhimize olduğunu hatırlatan Kiprianu, 3 yılın geçmesiyle ve hükümet tarafından özünde pasif bir tutum ortaya koyulmasıyla süreci iki devletli çözüm yönüne itmeyi isteyen birisinin şimdi Kıbrıslıtürk toplumunun liderliğine gelmesi tehlikesinin olduğunu dile getirdi.
Böylesi bir durumda ne tür zorluluklarla karışılacağımızı herkesin anlaması gerektiğini söyleyen Andros Kiprianu, bu yüzden hedeflediğimiz çözüme ulaşmamıza izin verecek koşulları yaratmak için geçen her saati en iyi şekilde değerlendirmemiz gerektiğini vurguladı.
