Avrupa Komisyonu, Avrupa ülkelerinin koronavirüs krizinden kurtulmasına yardımcı olmak için önerdiği 750 milyar Euro’luk iyileşme fonunun yüzde 25’inin iklim eylemlerine ayrılacağını duyurdu.
Böylece, 2021 ve 2027 arasındaki yıllar için ayrılan bir trilyonluk bütçe teklifinin ve 750 milyarlık iyileşme planının hem yeşil hem de dijital dönüşüm için kullanacağı resmileşmiş oldu.
Von der Leyen: Mücadeleyi fırsata dönüştürüyor
Climate Change News’ten Frédéric Simon’ın haberine göre kararı Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen 27 Mayıs Çarşamba günü parlamento önünde yaptığı konuşmayla duyurdu.
Von der Leyen, “İyileşme planı, yalnızca toparlanmayı destekleyerek değil geleceğimize yatırım yaparak Avrupa Yeşil Anlaşması ve dijitalleşmeye ilişkin karşı karşıya olduğumuz muazzam mücadeleyi bir fırsata dönüştürüyor” dedi.
Nükleer hariç tutuluyor
Harcama, özel yatırımları iklim değişikliğinin azaltılması gibi önceden tanımlanmış altı çevresel hedefin en az birine katkıda bulunan teknolojilere yönlendirmeyi amaçlayan sürdürülebilir bir finans taksonomisi tarafından yönlendirilecek.
Taksonomide yer alan bir “zarar verme” testi, prensip olarak kirlilik önleme ve kontrol gibi diğer çevresel hedefleri baltaladığı görülen nükleer enerji gibi teknolojileri hariç tutacak.
‘Kamu parası daha temiz bir gelecek için harcanacak’
Duyuru, iklimi riske atacak yatırımlardan kaçınmak için yeşil bir toparlanmanın “tek seçenek” olduğunu belirten Kurumsal Yatırımcılar İklim Değişikliği Grubu (IIGCC) emeklilik fonları ve varlık yöneticileri tarafından memnuniyetle karşılandı.
IIGC CEO’su Stephanie Pfeifer yeşil finans taksonomisine uygun bir paketin “kamu parasının daha temiz, daha dayanıklı bir geleceği desteklemeye yardımcı olmasını sağlayacağını” söyledi.
Yeşil kriterler bunun dışında likidite ihtiyacı olan şirketleri desteklemeyi amaçlayan ödeme araçlarına da uygulanacak. Bir AB yetkilisi yaptığı açıklamada “İşin felsefesi ekonominin iyileşmesine yardımcı olmak. Ancak ekonominin yeşil, dijital ve daha dayanıklı bir yöne doğru iyileşmesini istiyoruz” dedi.
Harcamada sıkı denetim
Kurtarma fonuna eklenen yeşil koşullar ile birlikte zengin ve fakir AB üyeleri arasında daha eşit bir fırsat yaratılması da hedefleniyor. En önemlisi, AB kurtarma fonlarının nasıl harcanacağı konusunda sıkı bir siyasi denetim olacak.
Ülkelerin kurtarma fonundan istifade edebilmeleri için hem Komisyon hem de 27 ülkenin bakanlarının bir araya geldiği Konsey’den onay almaları gerekecek.
Bu sıkılığın bir sebebi fonların gerçekten krizden en çok etkilenen bölge ve sektörlerde harcanmasını sağlamak. Başka ve önemli bir sebebi ise güney ve doğudaki Avrupa ülkelerinin parayı akıllıca harcayacak disiplinden yoksun olduğunu düşen dört tutumlu ülkeye (Avusturya, Danimarka, İsveç ve Hollanda) planı kabul ettirmek.
Dufour: Olumlu ancak yüzde 25 az
İklim düşünce kuruluşu E3G’nin Brüksel ofisi başkanı Manon Dufour, çekincelerinin olmasına rağmen bu açıklanan plandan oldukça umutlu olduklarını söyledi. Dufour “Plan virüs sonrası Avrupa’ın toparlanması için alt yapı oluşturuyor. Avrupa iklim nötr taahhüdünü ve aynı zamanda ekonomik büyüme vizyonunu destekliyor” dedi.
Ancak Dufour, fonun güçlü yönetişiminin “kendi başına yeterli olmadığını” ve AB bütçesindeki yüzde 25 iklim kotasının karşılaştığımız zorluk dikkate alındığında çok düşük olduğu konusunda uyarıda bulundu.