DPÖ MÜSTEŞARI: SOKAK KALABALIĞI PAZAR KALABALIĞIDIR, NÜFUS KALABALIĞI DEĞİLDİR
DPÖ Müsteşarı Ödül Muhtaroğlu ve Yüksek Öğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürü Ziya Öztürkler Birinci Boyut programıan katılarak, KKTC’deki öğrenci sayısı, Ülke nüfusu ve Yükseköğretimde hedeflenenler üzerine konuştu.
DPÖ Müsteşarı Ödül Muhtaroğlu, İçişleri Bakanının açıkladığı nüfüs sayısının kendi çalışmalarında ortaya çıkan verilere yakın olduğunu söyledi.
“Biz 2018 yılı için bütün idari kayıtların da ışığında nüfusu 372 bin 486 kişi olarak belirlemiştik. Bu 372 bin 486 kişiyi de-jure nüfus olarak yani ülkede ikamet eden nüfus, bir yıldan fazla ikamet eden nüfus olarak dikkate aldık. Çünkü nüfus BM parametlerine göre nüfusa dahil olan kişiler bir yıl ve yukarısında ülkede ikamet eden kişilerdir.Buna öğrenciler, çalışma izinliler dahildir. Dahil olmayanlar kolordo askerleri ve turistlerdir. Turisti siz de-jure nüfusa ikamet nüfusa dahil edemezsiniz. Çünkü bu ülkeye her yıl 1 milyon 200 bin konaklayan turist geliyor.Milyonlarca turistte Güney’den Kuzey’e geçiyor. Rumlar geçiyor dolayısıyla bunları biz nüfusun içierisinde değerlendiremeyiz. Israrla bunu vurguluyorum. Sokaklar kalabalık nüfusumuz çok fazladır deniliyor. Sokak kalabalığı pazar kalabalığıdır, nüfus kalabalığı değildir. Bunu özellikle vurgulayım kimseyi yanıltmasın bu. İçişleri Bakanının da geçen gün açıkladığı rakamlar bizim rakamlara çok yakındır. Mart ayı itibarıyla açıkladıkları rakamdır. Biz 372 bin 486 rakamını 2018 yılı içerisinde tespit yapmıştık. Bilimsel verilerle yaptığımız çalışma ortadır inanıp inanmama da insanların elindedir ama biz bütün çalışmalarımızı milli gelir, istihdam-işsizlik çalışmalarını bu nüfusa göre yapıyoruz.Biz kayıtsız kişileri konuşamıyoruz maalesef elimizde bir done yok. Kısaca bizim nüfusa kolordo askerleri ve turistler dahil değildir”….
Ödül Muhtaroğlu, yüksek öğrenim alanından gelen gelirin 4.3 Milyar TL olduğuna dikkati çekti.
“Yükseköğretim gelirlerimiz 800 milyon usd civarındadır.Bu da yaklaşık 4.3 milyar tl dir.Rakamın boyutunun anlaşılması için karşılaştırma yaparsak Devlet bütçemiz 7.7 TL’dir. Bir de 1.6 Milyar Dolarlık dış ticaret açığımız var. Yani ithalatın ihracata farkıdır. Bu 1.6 Milyar Dolarlık dış ticaret açığını hem yüksek öğrenimden hem de turizmden gelen gelirlerle kapatabiliyoruz.Üniversitelerin istihdama yaptığı katkıda çok fazla. Yaklaşık 14 bin 500 kişinin yüksek öğrenim alanında çalıştığı tespitimiz var. Bu rakam sadece akademisyen anlamında değildir”.
Yüksek Öğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürü Ziya Öztürkler, KKTC’de yüksek öğrenim gören aktif öğrenci sayısının 85 bin civarında olduğunu söyledi.
“Ülkemizde 102 bin kayıtlı üniversite öğrencisi var. Yalnız daha önce biz ülkemizde aktif ve pasif olan öğrenciyi göremiyorduk. Şuanda aktif ve pasif olan öğrenci ayrımına gitmeye başladık. Şuanda 102 bin öğrenci içerisinde ülkemizde yer alan öğrenim gören öğrenci sayısı 85 bin civarındadır. Bu 85 binin içerisinde KKTC vatandaşlarımız da dahildir. Yalnız şu soru da sorulabilir niye öğrenci sayısı 102 bin diye. Bakın her öğrencinin öğrenim hakkı vardır. Örnek verecek olursak lisans programında bir öğrencinin öğrenim süresi 4 yıl yüksek öğrenim kurumlarında hakkı ise 7 yıldır. Öğrencilik durumu mali ve sağlık sorunlarından dolayı dondurabilir ancak üniversitede öğrencisi olarak gözükmeye devam eder. Bundan dolayı arada kalan 18 bin pasif öğrenci söz konusu durumlardan dolayı öğrenciliği devam eden ama Adamızda aktif olarak bulunmayanlardır. Söz konusu18 bin pasif öğrencinin kim olduğunun Polis Muhacerette ve Güvenlik birimlerinde artık tespiti var. YÖKAS gibi bir sistemimiz olduğu için veri akışına, kimlik bilgilerine, öğrencinin bilgilerine hakimiz. Bu yıl üniversitelerimiz Adaya gelen uluslararası öğrenci kayıt Kabul tüzüğümüzde akademik standartları yukarıya çekmek istedik”…
Öğrenci izinlerinin ülkeye her yıl katkısının 40 Milyon TL olacağına dikkati çeken Öztürkler, “Her öğrenci sağlık fonu olsun öğrenci harcı olsun ikameti izni olsun şuanki asgari ücrete göre 450 TL ödüyor” dedi.
Türkiye’deki öğrencilerin neden KKTC üniversitelerini tercih etmemelerindeki en önemli nedenlerin ulaşım, uçak biletlerinin pahalılığı ve konaklama sorunları olduğuna dikkati çeken Öztürkler, söz konusu sorunların çözümü yönünde açılıma gidilmesinin gerekliliği üzerinde durdu.