Almanya, Avusturya ve İsviçre’den 12 binin üzerinde bilim insanı “Fridays for Future” (Gelecek için Cumalar) sloganıyla devam eden iklim değişikliğiyle mücadele için okul grevi hareketine destek veren bir bildiriye imza attı.
Dünya çapında son rakamlara göre 98 ülkeden öğrenciler 15 Mart Cuma, küresel okul grevine hazırlanırken Tagesspiegel gazetesine konuşan Maja Göpel “Bu inisiyafitin ve bildirinin amacı genç insanların protestolarının son derece haklı olduğunu konusunda net bir mesaj vermek” dedi.
Bilim insanları tarafından hazırlanan ve dün Berlin’de sunulan bildirinin tam metni şöyle:
Genç protestocuların endişeleri haklı
Hali hazırda, birçok genç insan, iklimi ve doğal kaynaklarımızın korunması için ısrarla protestolar düzenlemeye başladı. Bilim insanları ve akademisyenler olarak ve bilimsel kaynaklarımıza dayanarak şunu beyan ediyoruz:
Bu endişeler haklı ve mevcut en iyi bilimsel dayanaklarca destekleniyor. Mevcut önlemler iklim, biyo çeşitlilik, ormanlar, deniz ve toprağın korunması için yeterli olmaktan çok uzak.
2015’te imzalanan Paris Anlaşması’nda devletler uluslararası hukuk altında küresel ısınmayı 2°C’nin altında tutmak için sözleşti. Buna ek olarak bütün ülkeler sıcaklık artışını 1.5 °C’de sabitlemek için söz verdi.
CO2 emisyonlarını derhal azaltmaya başlamak ve 2040 ile en geç 2050 arasında dünya çapında sıfıra indirmek kritik önem taşıyor.
Bundan daha hızlı bir azalma 1.5 °C’de sabitleme olasılığını artırır. Fosil yakıt kullanımı yaklaşık olarak 2030 yılına kadar sona ermeli, petrol ve doğal gaz kullanımı ise tüm fosil yakıtların iklim dostu enerji kaynakları ile değiştirilmesine kadar eş zamanlı olarak azaltılmalı.
Küresel iklim adaleti göz önüne alındığında, Avrupa bu değişimi çok daha hızlı bile gerçekleştirmeli.
İklim için harekete geçme konusunda katılım ve tartışma ihtiyacı varlığını korurken, hemen şimdi eyleme geçilmeli.
Tartışma ve önlem alma seçeneği karşılıklı olarak dışlanmış değil. Hayat kalitesini artırabilecek ve doğal kaynakları tüketmeden insan yaşamını geliştirecek sosyal ve teknolojik yenilikler zaten mevcut.
Almanca konuşan ülkelerin hiçbirinde gıda, enerji, tarım, kaynak ve mobilite sektörlerinde yeniden yapılandırma ne gerekli ölçekte ne de gerekli hızda.
Almanya iklimi korumak için kendine koyduğu 2020 hedeflerine ulaşmakta başarısız olacak ve 2030 için planlanan Alman Sürdürülebilirlik Stratejisi hedefleri de büyük risk altında.
Bununla birlikte, hala bir iklim koruma kanunu eksikliği bulunuyor.
Avusturya, iklim ve enerji stratejisinde kendine hiçbir şekilde Paris Anlaşması’na adil olarak katılmayan ve hatta bunun için gerekli tedbir ve finansal kaynakları sağlamayan hedefler koydu. Aynı zamanda Avusturya kişi başına düşen yıllık toprak tahribatı ve yüzey kaplama oranı Avrupa’da en yüksek olan ülke.
İsviçre, 1990’dan bu yana sera gazı emisyonlarını düşük bir miktar azalttı, fakat dışarıdaki emisyon oranları buna oranla oldukça yükseldi.
CO2 yasasının genel revizyonuna ilişkin İsviçre parlamentosunda yapılan ilk tartışmalarda yerel emisyon azaltma hedefleri kaldırılmış ve İsviçre emisyonları yurt dışını telafi ederek azalttı. Sonuç olarak yasa olsa da şimdilik başarısız.
Gelecekleri tehlikede
Gençler haklı olarak toplumun sürdürülebilirliği ve özellikle de iklim hareketinin artık tereddüt etmeksizin öncelik olmasını istiyor.
Geniş kapsamlı ve kalıcı bir değişim olmazsa, gelecekleri tehlikede. Bu değişiklik, diğer şeylerle birlikte şu anlama geliyor:
Gerekli cesaret ve hızla, yenilenebilir enerji kaynaklarını tanıtacağız. Enerji tasarrufu önlemlerini tutarlı şeklide uygulayacağız. Ve, temel olarak beslenme, ulaşım ve tüketim kalıplarımızı değiştireceğiz.
Politikacılar –özellikle- gerekli temel koşulları zamanında oluşturma konusunda sorumlular. Özellikle, iklim dostu ve sürdürülebilir eylemler basit ve düşük bütçeli şekilde uygulanabilir hale getirilirken, iklime zarar veren şeyler pahalı hale getirmeli. (örneğin, etkili CO2 fiyatları, iklime zarar veren hareketler, ürünler, düzenlemeler ve sosyal yenilikler için devlet yardımı kesilmeli.) İklimi korumak için yapılacak değişimlerin maliyeti sosyal olarak dengeli bir şeklide düzenlenmeli.
Fridays for Future/Climate Strike (Gelecek için Cumalar/İklim Grevi) hareketi gençlerin durumu anladığını gösteriyor.
Bilim insanları ve akademisyenler olarak, onların hızlı ve güçlü eylem taleplerini kesinlikle onaylıyoruz.
Bilimsel çalışmalara aşina ve mevcut gelişmelerden endişelenen insanlar olarak, iklim konusundaki eylemlerin yetersizliğine işaret etmeyi sosyal sorumluluğumuz olarak görüyoruz.
Ancak hızlı ve tutarlı hareket edersek küresel ısınmayı sınırlandırabilir, hayvan ve bitki türlerinin toplu yokoluşunu durdurabilir, hayatın doğal temelini koruyabilir, şimdiki ve gelecek nesiller için yaşamaya değer bir gelecek yaratabiliriz.
Fridays for Future/Climate Strike hareketlerinin gençleri de tam olarak bunu başarmak istiyor. Saygımızı ve tam desteğimizi hak ediyorlar. (PT)
*Çeviri: bianet.