Kıbrıslırum lider Nikos Anastasiadis, Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakerelerde yaşanacak yeni bir başarısızlığın müzakerelerin temelini radikal olarak değiştireceğini belirterek, BM Genel Sekreteri’nin yeni bir konferans için inisiyatif üstlenmesini teşvik edecek bir ilerlemenin kaydedilmediğini söyleyebileceğini ifade etti.
Anastasiadis Kıbrıs Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Kıbrıs’la ilgili müzakerelerde yeni bir başarısızlık, -istediğimiz için değil, ama muhtemelen ilgili taraflardan farklı bir düşünce gelmesi nedeniyle- herhangi bir diyaloğun temelini radikal olarak değişecektir” dedi.
Müzakerelerin yeniden başlayabilmesi amacıyla Kıbrıs’la ilgili Crans- Montana Konferansının tamamlandığı Temmuz 2017’den bugüne kadar durumun değiştiğine inanıp inanmadığı sorusuna Anastasiadis, “Türk yetkililerin açıklamalarına ya da Sayın Akıncı ile 16 Nisan’da gerçekleştirdiğimiz gayri resmi görüşmeye bakacak olursak, Genel Sekreterin yeni bir konferans için inisiyatif üstlenmesini teşvik edecek bir ilerlemenin kaydedilmediğini söyleyebilirim” yanıtı verdi.
Anastasiadis BM merkezinde yapacağı görüşmelerde diyalog için olan kararlılığını yeniden vurgulayacağını belirterek, gerek Kıbrıs’la ilgili yeni bir konferans ve olası bir çözümün uygulanması, gerekse Birleşmiş Milletler gücünün (UNFİCYP) Kıbrıs’ta kalması konusunda Güvenlik Konseyi’nin oynaması gereken önemli role değindi.
“AKINCI HARİTAYI GERİ ÇEKTİ”
Anastasiadis KHA’ya yaptığı açıklamalarda devamla, cumhurbaşkanlığı seçimleri arifesinde Kıbrıslıtürk lider Mustafa Akıncı’nın “Kıbrıs’la ilgili konferansın ilerletilmesi için bir önkoşul olan haritayı geri çektiğini” hatırlattı ve “dolayısıyla bazı pozisyonların yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini yani temel sütun olan haritanın müzakere masasında olmaması durumunda toprak ayarlamasının tartışılmayacağını” belirtti. Anastasiadis “dolayısıyla, Genel Sekreterin belirttiği noktaları altından beşe indiriyoruz ve bu da Genel Sekreterin kararlarında dikkate alınacaktır” dedi.
BM GS Özel Temsilcisi Jane Holl Lute’yle de yaptığı gibi, BM Genel Sekreteri’ne “bir ön hazırlık olması koşuluyla diyaloğa Crans- Montana’da kaldığı yerden devam etme kararlılığınızı” ileteceğini söyleyen Anastasiadis “Genel Sekreterin bir isteksizlik istemediğini çünkü Türkiye tarafından Crans- Montana’da sergilenen pozisyonların tekrarlanması durumunda bunun bir non-starter” olacağını vurguladı.
Anastasiadis’in sorulara yanıtlarını aşağıda bulabilirsiniz:
“New York’ta olacaklarla ilgili olarak Yunanistan Başbakanı ile dün gerçekleştirdiğim görüşme yönetim, Kıbrıs sorunu, ikili ilişkiler, çok yönlü ilişkiler ve en önemlisi BM Genel Sekreteri ile görüşmemiz ve Lute raporu ışığında New York’ta karşılaşacaklarımızla ilgili olarak bir kez daha aramızdaki uyumu gösterdi.
Yarın, başlıca konusu mülteciler ve Brexit müzakereleri süreci olan gayrı resmi Avrupa Kuruluna ve 20 Eylül’de yemeğe katılmak amacıyla Starzburg’a gidiyorum.
Hemen ardından Brexit konusunun tartışılacağı Londra’ya geçeceğim. Orada Bloomberg, CIPA ve KEVE tarafından gerçekleştirilecek iki toplantıda yatırım ve merkezi ofislerini oluşturmak isteyen şirketler için Kıbrıs’ın sunduğu avantajların tanıtımını yapacağım.
Daha sonra New York’a geçeceğim ve orada ayın 28’inde Genel Sekreterle görüşmem dışında Mısır Cumhurbaşkanı, Rusya Dışişleri Bakanı, Ürdün Kralı, Mavritius, Ermenistan ve Moldova Başbakanı ile görüşme fırsatına sahip olacağım.
Bunun dışında Güvenlik Konseyi beş daimi üyesi ülkenin elçileriyle önemli bir yemekte bir araya geleceğiz.”
Soru: New York’taki temaslarınızda ulusal konu kesinlikle merkezde yer alacak. Sürekli diyalog için hazır olduğunuzu açıklıyorsunuz ama BM tarafından yeni bir konferans konusunda bir kuşku görülüyor. Yeni bir konferans için geçerli deliller beklediklerini söyleyen BM’e siz ne yanıt veriyorsunuz?
Cevap: Her şeyden önce BM Genel Sekreteri Guterres’in reklam için bir görüşmeye değil sorunun özüne odaklandığını belirtmek istiyorum ve bu da her iki tarafın gerçek iradesine bağlı. Biz, Lute’ye ve Genel Sekreter’e gönderdiğimiz mektupta net olarak kendisinin de belirttiği gibi normal çalışan bir devlet için kapsamlı ve verimli bir diyalog istediğimizi ifade ettik. Genel Sekreter müzakerelerin başarısız olması tehlikesinden korkuyor. Guterres kendisinin önerdiği altı nokta üzerinde pozisyon değişikliği olmasını bekliyor. Gerekli ön hazırlık olmadan başarısızlığa ulaşmaktan korkuyor. Biz kararlılığımızı ve irademizi dile getirerek Genel Sekreterin önerdiği altı noktaya yazılı yanıt verdik. Bunun aksine Kıbrıs Türk tarafı garantiler ve Türk ordusunun adada kalması konusuna bağlı kalmaya devam ediyor ve bunun sonucunda 6 ve 7 Temmuz’da bir çıkmaza girildi. Bayan Lute’ye de belirttiğimi gibi bir ön hazırlık olması koşuluyla Genel Sekretere de müzakereler Crans-Montana’da kaldığı yerden devam etmeye kararlı olduğumuzu ileteceğim. Anladığım kadarıyla Genel Sekreterin yeni bir konferans için isteksizliği Türkiye tarafından Crans-Montana’da sergilenen tutumun tekrarlanmasıdır çünkü bu durumda bu bir non-starter olacak. Sadece bu kadar değil. Yani garantiler, ordu, sözde “equivalent treatment” yani Türk vatandaşları ile Yunan vatandaşlarına eşit muamele Yunanlılar için çok farklı bir konudur. Her şeyden önce onlar da diğer Avrupa vatandaşları gibi Avrupa vatandaşlarıdır. Buna benzer konular Genel Sekreteri düşündürmektedir çünkü üçüncü bir ülkenin çıkarı olmadan Kıbrıslıların kendisi için Kıbrıs sorununa bir çözüm istiyor. Ben hedefin ara bir çözüm olmadan diyaloğa başlama irademizi ifade etmek istiyorum. Temel ilke “her şey üzerinde anlaşmaya varmadan bir anlaşma olamaz”. Dolayısıyla ara bir çözüm stratejik bir anlaşmaya varılmış olarak kabul edilemez. Eğer gerçekten diğer taraf da altı önemli noktada nasıl stratejik bir anlaşmaya varılabilir düşüncesiyle gelirse o zaman daha geniş bir müzakerenin önü açılmış olacak. Kötümserlik ya da iyimserlik yaratmak istemiyorum. Sadece bizim ilerleme kaydetmek ve diyaloğun önünü kesecek bir çıkmazdan kaçınmak için ne yapmaya kararlı olduğumuzu söylüyorum. Biz bunu istiyoruz ama diğer ilgili taraflarda farklı düşünceler olabilir ve bu da en kötü senaryo olacak.
Soru: Kıbrıs’la ilgili yeni bir konferans için uygun bir ön hazırlık yapılması gerektiğini söylüyorsunuz. Kıbrıslı Rumlar için uygun ön hazırlık nedir?
Cevap: Bizim için uygun bir ön hazırlık Birleşmiş Milletlerin tarafların ne düşündüğünü görmesidir. Bizim pozisyonumuz garantilerin lağvedilmesi, işgal ordusunun gitmesi konuları Genel Sekreter tarafından da kabul edildi. Dolayısıyla ana hedef AB üyesi olan bağımsız ve egemen bir devlet oluşturulması ve Türkiye’nin öne sürdüğü koşulların sonlandırılması. Kıbrıslı Türklerin güvensizlik hissettiklerini göz ardı etmiyorum. Ama birinin güvenliğinin diğerinin güvensizliğine neden olmaması konusunda anlaşmıştık. Kıbrıslı Rumlar çoğunluk olduğu için güvensizlik hissediyorlar ve bazı garantiler istiyorlar. Biz bu konuda toplu önerilerde bulunduk. Biz Kıbrıs’ı bölenlerin burada kalmasını ve Kıbrıs Türk toplumunu kontrol etmesini istemiyoruz. Biz Kıbrıs Türk toplumunun güvenlikte hissetmesi için garantiler verelim diyoruz ve verdik de: siyasi eşitliği kabul ettik, merkezi hükümetin her kararı için Kıbrıslı Türklerden olumlu oyu kabul ettik, Kıbrıslı Türklerin çıkarını etkileyecek farklılıklar için çözüm mekanizması oluşturulmasını önerdik ve çalışabilir bir federal devlet için gerekli koşulları kabullendik. Siyasi ve matematiksel eşitlik temelinde rahat ve güvende hissetmeyi sağlamak AB ve Güvenlik Konseyi mekanizması içinde ve AB yolları önerdik.
The President of the Republic @AnastasiadesCY receives the UN Secretary – General’s Special Representative in #Cyprus, Ms Elizabeth Spehar. pic.twitter.com/MZuYv0vYA0
— Press and Information Office Cyprus (@CyprusPIO) September 18, 2018
ANASTASİADİS-SPEHAR GÖRÜŞMESİ
BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar bu sabah, Kıbrıslırum lider Nikos Anastasiadis’le bir araya geldi.
TAK’ın Kıbrıs Radyo Yayın Kurumu’ndan aktardığı haberine göre, Spehar, Anastasiadis’le görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada, New York ziyareti öncesinde Anastasiadis’le çok iyi bir görüşme gerçekleştirdiğini belirterek “Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinin nasıl ilerleyeceği konusunda önümüzdeki dönemin çok önemli olduğunu” dile getirdi.
Liderlerle yılın bu zamanlarında, New York’taki BM Genel Kurulu’na gitmelerinden önce görüştüğünü hatırlatan Spehar, Anastasiadis’le yaptığı görüşmede, Anastasiadis’in “beklentilerini” ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’taki iyi niyet misyonuna ilişkin Güvenlik Konseyi’ne Ekim ayında sunması beklenen raporu ele aldıklarını belirtti.
Spehar, BM Genel Sekreteri Guterres’in liderlerle üçlü görüşme yapıp yapmayacağı hususunda bilgi sahibi olmadığını vurgularken, Guterres’in Kıbrıs’taki taraflarla görüşmelerde bulunması için atadığı danışmanı Jane Holl Lute’un ise yakın zamanda Guterres’e bilgi vereceğini sözlerine ekledi.