Lefkoşa’nın güneyinde 300 bin ağaç dikilmesi için başlatılan kampanyanın ardından, Lefkoşa’nın kuzeyinde de aynı konsepte bir kampanya başlatılıyor.
Sosyal medyada geniş yankı uyandıran güneyde başlatılan Küresel Isınma ve çölleşmeye karşı 300 bin ağaç kampanyası, kuzeyde de yankı buldu.
Kıbrıs’a 300 Bin Ağaç isminde oluşturulan sosyal medya sayfası, bugün gün içinde yaygın bir şekilde paylaşıldı.
Sosyal medya kullanıcıları tarafından heyecanla karşılanan girişimi, Mehmet Ekin Vaiz duyurdu.
Vaiz’in paylaşımı şöyle:
Rum tarafında Lefkoşa’ya 300 Bin Ağaç dikilmesi için kampanya başlatılmış… Biz niye yapmıyoruz diye düşünüyor insan? Ya da biz de niye yapmayalım? 1-2 Mesaj da aldım özelden Mehmet Bey destekleyin, destekleyelim diye. Aslında konu çok basit, ihtiyaç çok net. Yapılması gereken de belli ama bizim ülkemiz söz konusu olduğu zaman bu kadar basit bir konuda bile doğabilecek komplikasyonlardan bazıları:
1- Yetki Karmaşası
Ağaçları kimden alacayık, nereye diekeceyik, Belediyeler, Çevre Dairesi, Orman Dairesi, bunların müdürleri, partileri tüm hepsinin egosun doğru yönetimi.
2- Çekememezlik
Bu işe ön ayak olacak sivil toplum örgütleri kimler olacak, bu örgütlerin hangileri hangileriyle küs? Kimin kimi x meseleden dolayı görmeye dahi tahammülü yok, bunların araştırılması, negatif enerji olmaması için çaba sarf edilmesi.
3- Her zaman mutlaka Yaklaşan Seçimler
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin olası adayları bu işten kendilerine fayda sağlar mı, X Aday Y aday öne çıkıyor bu işte diye asapları bozulup kendi Öz ağaç dikim kampanyasını başlatır mı vs 🙂
4- İnsanımızın Motivasyon ve Enerjisi
Hemen parlayan motivasyonumuzun, hava sıcaklığı, hafta sonu ve mangal sonrasında gıdım gıdım azalma ve orta vadede yok olma riski.
Tüm bunlar inanın defalarca ve defalarca yaşanan tecrübelerin ışığında ilk aklıma gelenler. Ama gel gelelim artık haftada en az 2 kafamızın üzerinde toz bulutu ile yaşamak, ki bu toz bulutu ülkemizde birbirinden nefret edenlerin 2 tarafını da öldürme riski taşıyor, sadece tek tarafı değil. Küresel ısınma dediğimiz belanın aslında sadece haberlerdeki bir başlıktan ibaret olmayışı gerçeği. (Bizim için en çarpıcı örnek şu böyle giderse artık mangalı öğlen yakamayacağız aşırı sıcaktan. Sadece gece yakacağız ki bu ciddi bir değişim.) Bir da yarın çoluk çocuk olacak, bu yazdığım gerekçelere bakacak ve deyecek ki “Baba bu yüzden mi vazgeçtiniz?” “Bu yüzden mi bir daha denemedimiz bu ülkeyi, bu güzel çevreyi hayatta tutmayı?” Denedik diyebilelim diye… Bir daha denedik… Bir sayfa ile başlamayı denedik… Buyurun bir yerden başlayalım…