Erdoğan ve kankası Bahçeli S-400, Doğu Akdeniz ve demokratik reform baskısını İstanbul seçim zaferi ile aşmayı umdu…!
Olmadı.
Kazanamadılar.
Aksine 31 Mart yerel seçim sonuçlarına göre geriledi ve büyük kaybetti.
O gün (31 Mart) fark 0.3’tü, bugün yüzde 9. Erdoğan ve kankası o gün 13 bin oy karlı ile kaybetmişti bugün aradaki fark 800 bin…!
Sandılar ki devletin gücü ile seçimi alacaklar…
Olmadı.
Birçok kişi ve çevre ‘İktidar (AKP-MHP) ne yapar eder bir yolunu bulur ve seçimleri kazanır’ diyordu.
Haksız da değillerdi.
Bunu diyenler 7 Haziran 2015 seçimleri ardından çevrilen dolap ve operasyonlar sonrası 3 Kasım 2015’te alınan seçim sonuçlarını örnek gösteriyorlardı. O gün bin kumpas ve operasyon ile muzaffer oldular. O günün bölgesel güçler durumu ve iç muhalefetin acemi oluşu ile yanlış hamleleri nedeni ile Erdoğan ve kankası muzaffer olmuşlardı.
Bölgesel güçlerin konumlanışı ve iç muhalefetin yanlış yapmaması nedeni ile Erdoğan ve kankası bu defa muzaffer olamadılar. Bin kumpas yapacak olanaklardan da yoksundu.
Erdoğan ve kankası yine boş durmadılar!
İstanbul seçimlerinin kaderini Kürt seçmen belirleyecektir ve iktidar bunun farkındaydı.
Abdullah Öcalan’ın gücü ve etkisini bilen iktidar daha ilk günden O’na odaklandı!
Erdoğan ve kankası MİT eliyle İmralı üzerinden 6 Mayıs, 18 Haziran ve 21 Haziran operasyonlarını yapaya çalıştılar. HDP yönetiminin kararlılığı, KCK Yürütme Konseyinin öngörüsü, kararlılığı ve karşı hamleleri ile bu operasyonlar boşa çıktı…!
Nitekim 18 Haziran’dan başlayarak KCK Yürütme Kurulu Eşbaşkanı Cemil Bayık ve KCK Yürütme Kurulu üyesi Murat Karayılan gazetemize uzun mülakatlar vererek ve açıklamalarda bulunarak Erdoğan ve kankasının operasyonlarına yanıt verdiler.
İstanbul seçimleri bir yerde referandumda; halk ya iktidarın uygulama ve politikalarına ‘olur’ diyecekti ya da ‘DUR’ diyecekti!
İstanbul seçmeni Erdoğan ve kankasına ‘DUR’ dedi!
KCK ve HDP yönetimleri İstanbul seçimlerine böyle baktı ve bu doğruydu.
İstanbul seçimleri yeni bir siyaset iklimine işaret.
23 Haziran’dan sonra muhalefet çok daha güçlü. Demokratik muhalefetin morali yerinde ve 22 Haziran’a nazaran çok daha enerjik.
İstanbul seçmeni 23 Haziran günü Ekrem İmamoğlu’na yüzde 54,21 oy vererek Erdoğan ve Kankasının selefi ve ırkçı politikalarına ‘DUR’ derken seküler ve demokratik ulus siyasetini ödüllendirmiş oldu.
Bu önemlidir!
Hep sanıldı ki muhafazakar iktidara alternatif olmak için muhafazakar cenahtan gelmek lazım! Bir yerde evet, muhafazakar seçmeni cezbetmek için muhafazakar fotoğraf önemli lakin bu doğrunun bütünü değildir.
Son 17 yıldır muhafazakar siyaseti Erdoğan-Bahçeli temsil ediyorlar ve bu siyaset anlayışı Türkiye’ye büyük kaybettirdi. Dolayısı ile alternatif olmak için seküler olmak avantaj!
Erdoğan ve kankası her kriz de ‘halk bizimle birlikte’ diyerek iktidarlarını korudular. Bu defa ‘halk bizimle birlikte’ diyemeyecekler.
Bu ikili yıllardır seçimler üzerinden ABD, Rusya ve AB’yi kendilerine mecbur ettiler!
Bu defa büyük kaybettiler.
Erdoğan ve kankası 2023’e kadar seçimden kaçmak istiyecekler. Ancak seçim olmadan 2023’e kadar iktidarda kalma şansları çok zayıf.
Seçimler kaçınılmaz.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 23 Haziran seçimlerinin hemen sonrasında hükümete referandum çağrısı yaptı!
Bu yılın sonu olmazsa 2020’de sandık yeniden kurulacaktır.
Seçimleri kaybetmiş bir iktidarın bu kriz ortamında iktidarını sandık kurulmadan 2023’e taşıma şansı yok.
23 Haziran’da Demokratik İttifak siyaseti kazandı!
Ve yeni bir alternatif var!
Bu alternatif seküler, demokratik, moralli ve enerjik.
İttifak sürer ve demokratik içeriği güçlenir ise iktidar olmak kaçınılmaz.