22 Ocak 2018 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrika/Avrupa gazetesinin yayınlarına yönelik, onu hedef göstermesinin ardından yerleşik nüfus ve yerli işbirlikçilerden oluşan bir güruh öncülüğünde, Afrika/Avrupa gazetesine yönelik çok büyük bir saldırı gerçekleşmişti. 22 Ocak barbarlığının 5. yıl dönümündeyiz.
Afrika/Avrupa gazetesi Türk işgaline karşı, Kıbrıs’ın tekrar bütünleşmesi ve Kıbrıslıların hak ve menfaatleri için basın yayın alanında mücadele veren bir gazete olup, yazarlrı bu yönde her gün yazılar yazan önemli yurtseverlerdir.
Türklük sözleşmesinin ve Türk Devleti’nin çıkar ve menfaatlerinin dışında faaliyetlerde bulunmanın, bu yönde düşüncelerimizi ifade etmenin bedelinin ne olacağını 22 Ocak eylemlerinde rejim bizlere net bir şekilde göstermiştir. Bunun yanında Türk Devleti’nin buraya taşıdığı nüfus üzerindeki tahakkümünün ne kadar güçlü olduğuna da vahşice düzenlenen bu eylemlerde tanıklık ettik. Afrika/Avrupa gazetesi ve gazetecileri sömürgeciyle işbirliği içinde olan polis teşkilatının gözleri önünde öldürülmek istendi. Ardından saldırganlar elini kolunu sallayarak meclisin damına çıktılar.
22 Ocak eylemlerinin saldırganları hâlâ bulunamadı. Bulunanlar da 4’lü hükümet döneminde serbest bırakıldı. Kıbrıs’ın kuzeyindeki alt yönetim Afrika/Avrupa gazetesine saldıranlara karşı kılını dahi kıpırdatmadı. Emirlere itaat etmeyen bir polis komutanı hakkında soruşturma başlatıldı. Davayı gören yargıç istifa etmek zorunda kaldı.
22 Ocak siyasi ve basın tarihimiz açısından bir dönüm noktasıdır. Türk Devleti’nin resmi tezinin dışında kalan Kıbrıslı Türk aydınlara yönelik yaptıklarının ve yapacaklarının en büyük göstergesidir. 22 Ocak barbarlığını, bu barbarlıkla işbirliği içinde olanları ve bu barbarlığa sessiz kalanları Yeni Kıbrıs Partisi olarak unutmadık.
Yeni Kıbrıs Partisi başta Avrupa/Afrika gazetesi ve gazetecileri olmak üzere işgal karşısında mücadele veren bütün demokratik kitle örgütleri ve demokratlarla dayanışma içindedir. Kıbrıs’ın bütünleşmesi, Kıbrıslıların özgürleşmesi için mücadele veren bütün kesimlerle her zaman birlikte yürümeye hazırdır.
YKP olarak “talimatla yönetilmeye hayır, bu memleket bizimdir biz yöneteceğiz!” demeye devam ediyoruz…
