Almanya’da yoksul ülkelerin dış borçlarının azaltılması için çalışmalar yapan iki kuruluş, 2022 Borç Raporu’nu yayınladı. Erlassjahr.de ile Misereor tarafından hazırlanan ve yoksul ülkelerin durumunu inceleyen rapora göre borç indirimi yapılmazsa birçok ülke ekonomik çöküşün eşiğine gelecek.
Raporda 2021 yılında genel olarak borç ödemelerinin ertelendiği ancak birçok durumda tasarruf tedbirleri alındığı ve yeni borçlanmaların yaşandığına dikkat çekildi.
İki kuruluşun hazırladığı yıllık rapor düşük ve orta gelirli 148 ülkeyi incelemeye alıyor. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı (OECD) ve Avrupa Birliği ülkelerinin kamu borçları ise araştırmaya dahil edilmiyor.
Raporda incelenen 148 ülkeden 135’i kritik bir biçimde borçlanmış durumda. Bu gruba dahil olan ülkelerin sayısının bir önceki yıla göre 3 kat arttığı kaydediliyor. Dünya genelinde ise özellikle kritik borçlanmış olan ülke sayısı 39. Erlassjahr.de Politik Koordinatörü Kristina Rehbein “Bu ülkeler arasında Dominika gibi yüksek gelirli küçük ada ülkelerinin yanı sıra kırılgan kalkınma ekonomilerine sahip Sri Lanka ve Tunus da bulunuyor” dedi.
Misereor ve Erlassjahr.de raporda uluslararası toplumun yoksul ülkelerin borç yükünü azaltmak için yaptığı girişimlerin yeterli olmadığını savundu. Özellikle kritik borçlanmış olan ülkelerin yarısından fazlasının G20 ülkelerinin borç yükünün azaltılması için aldığı tedbirlerden muaf tutulduğu belirtildi.
“Ülkeler imkânsız bir tercihle karşı karşıya”
Birçok ülkede kamu borçları kamu hizmetlerinin kısıtlanması yoluyla ödenebiliyor. Rapora göre 2021 yılında 83 düşük ve orta gelirli ülke kamu harcamalarını azalttı. Misereor Kalkınma Finansmanı Uzmanı Klaus Schilder “Ülkeler, nüfuslarının hayatta kalması ile alacaklıların borçların geri ödenmesi isteği arasında imkânsız bir tercihle karşı karşıya bırakıldı” dedi.
Erlassjahr.de Politik Koordinatörü Rehbein da “Hızlı borç indirimleri ve özel alacaklılarının kararlı bir biçimde dahil edilmesi sağlanmazsa düşük ve orta gelirli ülkelerin ekonomik çöküş tehlikesi ortaya çıkacak” dedi.
Türkiye’nin borçluluk durumu “kritik”
Raporda yer alan ülkelerin borçluluk durumları en alt seviyede “kritik değil” ve en üst düzeyde ise “çok kritik” olarak nitelendirilirken, Türkiye “kritik” olarak tanımlanan grupta yer aldı.
Raporda Alman hükümetine de somut tavsiyelerde bulunuldu. Federal Hükümet’ten G7 çerçevesinde borç yapılandırmasına hukuki güvence sağlanmasını savunması istedi. Ayrıca hükümetten koalisyon sözleşmesinde yer aldığı üzere devletler için bir haciz usulünü kısa vadede oluşturması talep edildi.
G20 ülkeleri korona pandemisinin başında yoksul ülkeler için bir borç moratoryumu ilan etmiş ve moratoryumun süresi 2021 yılı sonuna kadar uzatılmıştı. G20 Borç Servisi Durdurma İnisiyatifi’ne paralel olarak Kasım 2020’de ülkelerin borçlarını yeniden yapılandırmak veya indirmek için bir “ortak çerçeve” oluşturmuştu. Ancak bu adımların atılması bankalar gibi özel alacaklılar tarafından ciddi bir biçimde frenlendi.
Erlassjahr.de ile Misereor her yıl bir borç raporu yayınlıyor. Rapor güney yarımküre ülkelerindeki borçlanma durumunu ve alacaklı olarak Almanya’nın konumunu mercek altına alıyor. Bir ittifak niteliği taşıyan Erlassjahr.de bünyesinde kilise, siyaset ve sivil toplum kuruluşu niteliğindeki 600’den fazla kurum yer alıyor.