Dünya Meteoroloji Teşkilatı son dört yılın, 170 yıllık meteoroloji kayıtlarına yansıyan en sıcak dönem olduğunu açıkladı. Raporda radikal hava koşullarının hızlı ısınmayla doğrudan bağlantılı olduğuna işaret edildi.
Birleşmiş Milletler Dünya Meteoroloji Teşkilatı (WMO) geride bıraktığımız dört yılın, yaklaşık 170 yıllık meteoroloji kayıtlarına göre en sıcak dönem olduğunu açıkladı. ABD Meteoroloji Teşkilatı tahminlerini doğrulayan raporda 2018’in en sıcak dördüncü yıl olduğu ve ortalama yüzey sıcaklığının sanayileşme öncesi döneme göre bir santigrat arttığı kaydedildi.
2015 ve 2017 yıllarında yüzey ısısı ortalamanın 1,1 santigrat üzerinde oldu. En sıcak yıl rekoru ise ısının 1850–1900 yılları ortalamasının 1,2 santigrat üzerinde kaydedildiği 2016 olarak kaydedildi. 2016’da El Nino fenomeninin olağanüstü güce ulaştığı saptanmıştı. Birkaç yılda bir Pasifik Okyanusu’ndaki rüzgâr akımlarının ve su sıcaklığının normal ölçülerin dışına çıkmasıyla kendini hissettiren El Nino dünyanın geniş kesimlerinde iklimi etkiliyor.
WMO Genel sekreteri Petteri Taalas sıcaklık rekorlarının süregelen uzun vadeli iklim değişikliğinin habercisi olduğunu, en sıcak 20 yılın son 22 yılda kayıtlara geçtiğini ve sera gazlarının azaltılmasıyla iklime uyum önlemlerine mutlak öncelik verilmesi gerektiğini söyledi. İnsan tarafından üretilen sera gazlarının atmosferde yoğunlaşması yerkürenin ısıyı yansıtmasını yavaşlatıyor.
Isınmanın hızı dört yıldır artıyor
Trendin münferit yıllardaki rekorlardan önemli olduğunu ve “yukarıya işaret ettiğini” söyleyen Taalas son dört yılda kara ve denizlerin olağanüstü ısındığını dile getirdi. WMO Genel Sekreteri, ortalama ısı ve karbondioksit yoğunluğunun artmasının son derece tehlikeli sonuçlar doğuracağını ve 2018 yılında görülen radikal hava şartlarının ekonomi ve ekolojik sistem üzerinde meydana getirdiği değişiklikle milyonlarca insanı etkilediğini belirtti.
Petteri Taalas 2019 yılında da radikal hava şartlarının devam ettiğini, Ocak ayında, yaz mevsiminin hüküm sürdüğü Avustralya’da bütün zamanların en yüksek ısısının ölçüldüğünü, Tazmanya adasının da en sıcak Ocak ayını geride bıraktığını açıkladı. Taalas aynı zamanda ABD’de kaydedilen aşırı soğukların iklimin değiştiği tezini çürütemeyeceğini ifade etti. Kuzey kutup bölgesindeki ısı artışının bütün dünya bölgeleri ortalamasının iki katına çıktığını ve buzların erimesinin dünya iklimini etkilediğini söyleyen WMO Genel Sekreteri, dondurucu soğukların bastırmasında kutup bölgesindeki ısınmanın da etkili olabileceğini sözlerine ekledi.