Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak BM Genel Kurulu’na hitap eden Nikos Anastasiadis, Kıbrıs sorunu müzakerelerinde Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin belirlediği altı madde (Guterres Çerçevesi) çerçevesinde devam edip bir çözüme ulaşmayı güçlü biçimde taahhüt ettiğini söyledi.
Kıbrıs Haber Ajansı’nın haberine göre Anastasiadis, Temmuz 2017’de Crans Montana’da yapılan Kıbrıs Konferansı’ndan bu yana barış sürecinin çıkmazda olmasından dolayı zamanın geçmesinden endişeli olduğunu vurguladı.
DERİN ENDİŞE DUYMAKTAYIM
Bugün Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuşan Anastasiadis, Kıbrıs sorununun bölgede çok ihtiyaç duyulan barış ve istikrar ortamının elde edilmesinde tamamlayıcı etkisi olmasının da şüphesiz çok önemli olduğuna dikkat çekti.
Nikos Anastasiadis, “Maalesef, Temmuz 2017’deki Kıbrıs Konferansı’ndan bu yana barış süreci çıkmaza girdiğinden ben zamanın geçmekte olmasından ve bunun etkilerinden derin endişe duymaktayım. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin ilerleme için esas olarak belirlediği altı maddelik çerçeve üzerinde, ilgili Birleşmiş Milletler kararları ve Avrupa Birliği Müktesebatı esasında müzakerelere devam edip bir çözüm elde etmeyi gerçekten, güçlü bir biçimde taahhüt etmekteyim” dedi.
ANKARA’DAN SİYASİ KARARLILIK BEKLİYORUZ
Konuşmasında Türkiye’den de söz eden Anastasiadis, “Ankara’dan gerekeni yapması, bir çözüme varılması ve bölgesel istikrara yapıcı katkıda bulunması için gerekli siyasi kararlılığı göstermesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Anastasiadis, “Yakın komşularımızla barış ve istikrar elde etmenin öneminden söz ettiğimizde ki bu başarılmıştır, ben Kıbrıs sorununda kapsamlı bir çözüm bulunmasının da birçok faydalı ve önemli sonucu olacağını belirtmek isterim” dedi.
My country 🇨🇾, is located at the epicenter of an area of extreme volatility and instability. Our quest is based in our vision and ambition to be a beacon of stability, predictability and creating synergies in promoting shared prosperity and stability for all pic.twitter.com/6jHUn3vZoB
— Nicos Anastasiades (@AnastasiadesCY) September 27, 2018
ÇÖZÜM BÜYÜK FAYDA SAĞLAYACAKTIR
“En önemlisi, kalıcı ve uygulanabilir bir çözüm, her türlü dış bağımlılıktan uzak, tam bağımsız, normal ve refah içinde yaşayabileceği bir Avrupa ülkesi arzulayan Kıbrıs halkına, Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türklere büyük fayda sağlayacaktır” diyen Anastasiadis, aynı zamanda, Kıbrıs sorununa çözümün şüphesiz bölgede çok ihtiyaç duyulan barış ve istikrar ortamının elde edilmesinde tamamlayıcı etkisi olmasının çok önemli olduğuna inandığını vurguladı.
UMUT IŞIĞI OLUR
Anastasiadis, sonuncusu ve en önemlisinin, son on yıldan beri Birleşmiş Milletler’in gündeminde olan uluslararası bir sorununun çözümünün, en zorlu sorunların bile Birleşmiş Milletler ’de barışçı bir şekilde çözülebileceğine yönelik umut ışığı olabileceğine dikkat çekti.
Nikos Anastasiades konuşmasına şöyle devam etti:
“Maalesef Temmuz 2017’deki Kıbrıs Konferansı’ndan bu yana barış sürecinin bir çıkmazda olmasından dolayı zamanın geçmesinden ve bunun etkilerinden derin endişe duymaktayım.
Uygulanabilir ve kalıcı bir çözüm ancak AB üyeliği ve Birleşmiş Milletlerin demokratik ülkelerinin en iyi uygulamaları çizgisinde, kalıcı barış elde etmek için koşullar oluşabilir. Ülkemin büyük adımlar atarak tüm Kıbrıslıların normal bir devlet olarak yaşayabilmesine, hepimizin refah ve güvenlik için birlikte çalışmamıza izin veriniz.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin ilerleme için esas olarak belirlediği altı maddelik çerçeve üzerinde, ilgili Birleşmiş Milletler kararları ve Avrupa Birliği Müktesebatı esasında müzakerelere devam edip bir çözüm elde etmeyi gerçekten, güçlü bir biçimde taahhüt etmekteyim.
BM Genel Sekreteri ve Onun İyi Niyet Misyonu ancak bu yolda ilerlemeyi sağlayabilir.
Kendi adımıza ben, tüm Kıbrıslılar ve bölge için barış içinde bir gelecek sağlama yönünde elimizden geleni yapacağımızı ve tarihi sorumluluğumuzu yerine getirmeye kararlı olduğumuzu bir kez daha tekrarlamak isterim.
KIBRIS’IN İŞBİRLİKLERİ ÜÇÜNCÜ BİR ÜLKEYİ TEHDİT ETMİYOR
Cumhurbaşkanı Anastasiades konuşmasında, bölgedeki ülkelerle Kıbrıs’ın işbirliği yapmasına da değindi; bu işbirliğinin ne doğrudan ne de dolayı hiçbir üçüncü ülkeyi hedef aldığını belirtti.
Anastasiadis şöyle devam etti:
Herkes tarafından bilinen dürüstlüğümüzle ve hiçbir saklı gündem olmadan, Yunanistan’ın yanı sıra yakın bölgemizdeki ülkelerle tarihi yakın bağlarımızı güçlendirdik, Mısır, İsrail, Lübnan, Ürdün ve Filistin dâhil komşu ülkelerle üçlü ortaklıklar kurduk.
Bu üçlü sistemler, aynı endişeleri ve ortak çıkarları olan ülkelerin, kendilerini soyutlamak yerine güçlerini birleştirebileceklerinin yerinde bir örneğini oluşturmaktadır.
Kısacası bu üçlü ortaklıklar, BM’nin “Barış, eşitlik ve sürdürülebilir toplumlar için paylaşılmış sorumluluklar” ana fikriyle tamamen aynı çizgide etkin çok taraflılığın pratik ifadesidir.
Aslında bu işbirliği ne üçüncü bir ülkeyi dışlamak ne de ona doğrudan karşı olmaktır. Aksine bölgemizde, özellikle, enerji örneğinde olduğu gibi orantılı avantajlar olan alanlarda işbirliği ve diyaloğu kurumsallaştırmaktadırlar.
Bu bağlamda, ortak fayda işbirliği çerçevesinde belirli alanlarda daha fazla ortak dâhil ederek bu üçlü boyutu genişletmekten biz samimi olarak memnuniyet duyarız.
BARIŞ GÜCÜ’NÜN KATALİZÖR GÖREVİ
Barış ve güvenlik unsurunun iyileştirmesiyle ilgili olarak da Cumhurbaşkanı Anastasiades, Suriye, Irak, Yemen, Libya, Nijerya, Myanmar, Afganistan, Sahra’daki anlaşmazlıklar ve istikrarsız durumun, uzun zamandan beri devam eden İsrail-Filistin anlaşmazlığının devam ettiğini akılda tutarak ve tabii ki hala kendi ülkesinde zorla bölünmüşlük sorunu çözülmediğinden, barış ve güvenlik unsuru iyileştirmesine özellikle önem verilmesi gerektiğini kaydetti ve şöyle dedi:
Barışı sağlamada diplomasi üstünlüğü kavramında, anlaşmazlık-çözüm ve destekleyicilikte hemfikiriz. Ancak barış gücü operasyonlarının katalizör rolü de ortadadır. Kabul etmeliyiz ki önceki, sonrakini tehlikeye atmasa da ve bir müzakere süreci olmasa da, barışın korunmasının gerekliliği daha büyük ve zorunludur. Benim ülkemde durum bu bakımdan anlamlı bir örnektir.
Her barış gücü operasyonunun, kendi zemininde, kendi gerçek ihtiyaç ve tehditleri esasında, layık olduğu şekilde değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz.”
Var olan riskler, bu bağlamda bir denemeye izin vermekten çok uzaktır.”
Nikos Anastasiadis’in BM Genel Kurulu’nda yapmış olduğu konuşmanın İngilizce tam metni içiin TIKLAYINIZ