The Guardian gazetesi Çevre Editörü George Monbiot, son dönemde elektrik enerjisine dayalı teknolojiye geçiş trendinin başlamasına rağmen büyüme odaklı ekonomi politikaları nedeniyle fosil yakıt tüketiminin önümüzdeki yıllarda artmaya devam edeceğini belirterek bu soruna siyasetçilerin çözüm bulabilmesi için halk desteğinin gerektiğini, ancak medyanın bu sorunu görmezden geldiğini ifade ediyor.
Monbiot, iklimin bozulmasının yanısıra büyüme ve tüketimcilik olguları hakkında konuşulmayanları konuşmak ve sessizliği bozmak gerektiğini, ayrıca daha iyi bir dünya için iyi niyetli taraflarla birlikte çözüm sağlayabilecek siyasal bir alan yaratmakta fayda olduğunu belirtiyor. Monbiot’un tespitleri şöyle:
“Sorunu inkar etmek, bu krizin olmadığı anlamına gelmiyor. Esas başarısızlık bu sorun hakkında hiçbir surette konuşmamaktır. Bazı istisnalar olmakla beraber bir bütün olarak alındığında medya da insanlık için bir tehdittir. Medya bizim adımıza konuştuğunu iddia ediyor fakat ya bizim aleyhimze konuşuyor ya da hiçbir surette konuşmuyor.
BİLİMSEL GERÇEKLER ANLATILMIYOR
Bu konuda sadece medyaya bel bağlayamayız. Nitekim Media Matters’ın bulgularına göre 2017 yılında ABD’deki beş büyük haber kanalındaki (ABC, CBS, NBC, Fox, PBS) haberlerinde iklim değişikliğine ayırdıkları toplam süre 260 dakikaya, yani dört saatin biraz daha üzerine tekabül ediyor. Söz konusu medya kuruluşlarının iklim değişikliğine ayırdığı zamanın yüzde 79’u ABD başkanı Donald Trump’ın eylem ve demeçleri tarafından domine ediliyor.Kanalların yüzde 19’u Trump’ın iklim değişikliğinin bir düzmece olduğuna dair demeçlerine yer verirken yüzde 37’si de Trump’ın iddialarını çürüten ve iklim değişikliğinin varlığını, gerçekliğini ortaya koyan bilimsel uzlaşma ve buna dair verilere yer vermedi.
Monbiot’un yazısında yer verdiği Media Matters’ın araştırmasında elde edilen bulgulara göre, 2017 yılında televizyon kanalları iklim değişikliği konusundaki yayınlarının çoğunu ABD Başkanı Trump’ın icraatlarıyla bağlantılı haberlere daha geniş yer ayırırken aşırı hava olayları, gibi kritik öneme sahip çok sayıda başlığa daha az yer vermiştir.bu yılda çok sayıda doğa felaketi gerçekleşmiş olmasına rağmen bu afetlerin iklim değişikliğiyle olan bağlantısıyla ilgili sadece dört bölüm yayınlandı. Bunlar arasında sadece iki tanesi Harvey, Irma ve Maria kasırgaları ve iklim değişikliği arasında bir bağlantı kurdu.
Bilimsel bir gerçeklik olup olmadığını kabul etmesine büyük dikkat atfedilmiştir.
AFETLERİN ETKİSİ GÖRMEZDEN GELİNİYOR
Araştırmanın sonuçlarına göre ayrıca, televizyon kanalları iklim değişikliğinin insanların, ekonominin ve ulusal güvenliğin üzerinde gerçek etkilere sahip olmasının üzerini örtmüş veya görmezden gelmiş ve 2017’deki ekstrem düzeydeki iklim olaylarının ve afetlerinin binlerce Amerikalıyı öldürdüğü, yüz binlercesini evsiz bıraktığı ve ekonomiye 300 milyar dolardan fazla zarar verdiği gibi gerçekler büyük ölçüde örtbas edilmiştir.
KÜRESEL ISINMAYA İNANAN AMERİKALILARIN SAYISI ARTIYOR
Yale Üniversitesi’nin İklim Değişikliği Programı tarafından yayınlanan, “Climate Change in the American Mind: March 2018” başlık rapora göre Amerikalıların büyük çoğunluğu küresel ısınmanın meydana geldiğini düşünüyor. Bunların sayısı küresel ısınmanın meydana gelmediğini düşünenlerin sayısından beşte bir oranında daha fazla. Küresel ısınmanın kesinlikle meydana geldiğini düşünen Amerikalıların sayısı artıyor. Bu oran geçen üç yılda yüzde 12 oranında arttı. Halkın yüzde49’u küresel ısınmanın meydana geldiğinden çok emin.
Gazeteduvar
Kaynaklar:
https://www.theguardian.com/commentisfree/2018/sep/26/economic-growth-fossil-fuels-habit-oil-industry
https://www.mediamatters.org/node/765486#trumpdominated